Ankara 78'liler Derneği'nde dün (9 Nisan) düzenlenen basın toplantısında Ankara 78'liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, mektubun Yazgan'ın ailesine iletilmediğini açıkladı. Mektubu girişimleri sonucunda Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan aldıklarını kaydeden Sümbüloğlu, Yazgan'ın mektubunu okudu.
"Sevgili anama, babama ve kardeşlerime" diye başlayan mektubun Yazgan tarafından elleri kelepçeliyken kaleme alındığını hatırlatan Sümbüloğlu, 12 Eylül döneminde yaşanan faili meçhullerin de aydınlatılmadığını vurguladı:
"Kimsesizler mezarlıklarında kaç devrimci kardeşimiz yatıyor, bilmiyoruz. O dönemde yaşanan kayıpların bilgisine ulaşmak için tüm emek ve demokrasi güçleri olarak elimizdeki bilgi ve belgeleri paylaşmalı, birlikte bir mücadeleyi yaşama geçirmeliyiz" dedi.
27 yaşında öldürülen Yazgan, teğmen olarak görev yapıyordu. Yazgan'la beraber, Erdoğan Yazgan, Ramazan Yukarıgöz, Mehmet Kambur'a da ölüm cezası verilmişti.
Açıklamaya, Demokratik Toplum Partisi (DTP), Emek Partisi (EMEP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Halkevleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) destek verdi.
Yazgan'ın mektubu şöyle.
Sevgili Anama, Babama ve Kardeşlerime,Şu anda saat 04:00 ve ben infaz için son hazırlığım olarak bu mektubu yazıyorum. Bundan böyle benim düşmanlarım sizlerin de düşmanıdır. Siz olmasanız da benim kanımı yerde bırakmayacak kardeşlerim var. Halkımızın yazgısı bu değil. Çok evladını kaybetti. Ama bir gün kazanmayı da öğrenecek. Diğer devrimciler sizlerin evladıdır. Tarih, biz zulme karşı çıkanları her zaman haklı çıkardı, çıkaracak.
Malım mülküm yok ki miras bırakayım. Size ve yoldaşlarıma ancak mücadele anılarımı miras bırakabilirim. Ben şu anda oldukça moralliyim. Beni tek üzen şey, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi- Cephesi'nin bir üyesi olamadan ölüme gitmektir. Gelecek devrimcilerin birliği ile partimizin geleceğidir, buna inanıyorum.
Halkımızın mücadelesi haklıdır, meşrudur. Meşru olmayan, bu zorbaca düzeni sürdürmekten yana olan katillerdir. Biraz acele etmek zorundayım. On dakika bile bana çok görüldü. Elimde kelepçe ile yazmak zor. Yeğenlerim geleceğimizin umududur. Ben düşüncelerimi daha önce çok yazdım. Burada tekrarlamama gerek yok. Bana inanın yeter. Gözyaşlarınızı düşmanlardan gizlemeyi öğrenmelisiniz.
Kesin olarak soğukkanlılığınızı yitirmeyin.
Az sonra son görevimi yapmak üzere darağacına çıkacağım. Sloganlarımı haykıracağım, dizlerim titremeyecek. Yirmi yedi yaşına bastığım bu gecenin sabahını kimse unutmayacak. Ellerinizden öperim.
Tek Yol devrim. Kahrolsun Faşizm. (AÖ/TK)