Daha önce İstanbul'da Üsküdar Belediyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin bu yöndeki girişimleri büyüyen tepkiler üzerine askıya alınmıştı.
Marmara Üniversitesi'nden Sosyolog Sezin Aydemir: içkiye yönelik hükümet tasarruflarını "Ak Parti Hükümetinin (AKP) içki stratejisini üretmesinin nedeni kendi tabanına, İmam Hatip Liseleri ve türban konularında verdiği vaatleri gerçekleştirememesi"ne bağlıyor.
Bursa Çağdaş Gazeteciler Derneği'nden gazeteci Özcan Yazıcı ve gazeteci Rüstem Avcı Belediyenin kararının gerekçesini tutarsız buluyor: "Belediye kararını Bursalıların rahatsızlığına dayandırıyor ama insanlar burada sokağa dökülüp 'içkili alan istemiyoruz' demediler."
Bursalı Rıfat Aras ve Kemal Yavuz da uygulamaya karşı: "Çünkü içkili mekanların insanları alkole sevk ettiğine inanmıyoruz. Dolayısıyla bu uygulamanın arkasında kasıt olduğunu düşünüyoruz. Toplum yararı yasaklarla değil kültürel teşvikle sağlanır."
Osmangazi Belediyesi, İktisat ve Küşat Müdürü Kenan Kır ise kararın geri dönüşsüz olduğundan emin: "Belediye meclisinde alınan kararı Büyükşehir Belediye Başkanı veto etse de dörtte üç çoğunlukla geçtiği için uygulama gerçekleşecek."
İçkili yerler merkezden dışlandı
Osmangazi Belediye Meclisi 5 Ocak'taki olağan toplantısında, "içkili yerler bölgesi" raporunu görüştü. Bütçe ve Mali İşler Komisyonu'nun hazırladığı rapor muhalefetin itirazına karşın oy çokluğuyla kabul edildi.
Rapora göre Birinci Murat, Cemal Nadir, Cumhuriyet, Darmstad, Demiryolu, Gazcılar, Haşim İşcan, Kıbrıs Şehitleri, Kükürtlü, Oulu, Temiz ve Zübeyde Hanım Caddeleri ile Ankara Yolu, Mudanya Yolu, Pembe Çarşı ve Değirmen Sokak'ta bundan böyle içkili mekanlara izin verilmeyecek.
Kır: Böylesi daha iyi olacak
Belediye adına bianet'in sorularını yanıtlayan Kır "İçki karşıtı görünmek istemiyoruz fakat kamu yararı adına hem denetim kolaylığı, hem halk güvenliği açısından içkili alanların bu şekilde düzenlenmesini yararlı buluyoruz," dedi.
Kır Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanının karar karşısındaki tavrını ise şöyle öngörüyor: "Mecliste bire üç oy çoğunluğu sağlandı. Başkan kararı veto etse de oy çoğunluğundan dolayı, karar uygulanacaktır."
Bursalılar düzenlemeye karşı
Bursa'da yaşayan ve ticaretle uğraşan Kemal Yavuz eski bir belediye yöneticisi: "Bu artık toplumsal bir sorun haline geldi" diyor bianet'e.
"Düzenleme hiçbir şekilde kabul edilebilir değil. Maksatlı, özel düşüncelere bağlı bir uygulama. Kamu yararını gözettiği de doğru değil. Politik anlamda muhalefet gerek. Aksi takdirde keyfi başka uygulamalar da gelişebilir" diyerek tepkisini dile getiriyor.
Görüşüne başvurduğumuz bir başka Bursalı Rıfat Aras da "Yasaklar hiçbir zaman olumlu bir sonuca neden olamaz" diyor. "Düzenlemeyi kınıyorum. Toplum yararı yasakla değil kültürel yapılanmayla gözetilebilir."
Gazeteciler: Bursalının içkili mekan şikayeti yoktu
Bursa ÇGD eski başkanlarından gazeteci Özcan Yazıcı, Osmangazi Belediyesi'nin düzenlemelere gerekçe olarak gösterdiği "kamu yararı" ya da "vatandaş şikayeti"nin sahiciliğine inanmıyor. Yazıcı'ya göre insanların huzurunu bozan içkili mekanların varlığı değil, yokluğu"
Gazeteci Rüstem Avcı da " 'halk rahatsız oluyor' diyerek 'kırmızı sokak' düzenlemesi yapıyorlar. Ama aynı belediye başka konularda halkın ne dediğine bakmıyor. 600 imzalı dilekçe kampanyasına aldırış etmeden üç camisi olan köye dördüncüsünü yapıyor" dedi.
Aydemir: Yasak yaşam tarzına müdahaledir
Sosyolog Aydemir kırmızı sokak uygulamasının toplumsal açıdan ne gibi sonuçlar doğurabileceğini şöyle özetliyor: "AKP kendi tabanına yönelik bir strateji izliyor. Ancak uygulamada başarılı olacaklarını sanmıyorum. Çünkü kırmızı sokak uygulaması ciddiyetsiz bir çıkış. Alt yapısı da hazırlanmamış."
"AKP imam hatip vaatlerine yerine getirememesinden tutun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden çıkan türban kararına kadar bir çok süreci kırmızı sokakla kapatmak istiyor."
Aydemir bu kararın kesinlikle yaşam tarzına müdahale anlamına geldiğinden kuşku duymuyor.
"Zaten Anadolu'da bir çok ilde muhafazakarlık söz konusuydu. İleride bu illerde içkili mekanların olmamasından da fazla sorunlar oluşabilir. Uygulamanın böyle sıkıntılı sonuçları da görülebilir.
Aydemir "bu uygulamanın turizm ekonomisine zarar vereceği ise başka bir gerçek" diyor ve medyanın baskısını da hesaba katarak da bakarsak uygulamanın gerçekleşmeyeceğini öngörüyor.
62 ilde ve her partide yasak var
İçki yasağı tartışmaları uzun dönemdir yapılıyor. Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) verilerine göre alkollü içki üretim oranları 2003-2005 yılları arasında düşüş gösteriyor.
Öte yandan Sabah Gazetesinin haberine göre Türkiye'de 62 ilde çeşitli kamu kuruluşlarında ve kamuya ait mekanlarda içki içme ve içki satma yasağı uygulanıyor.
Bu illerin arasındaki Şırnak, Tunceli, Diyarbakır, Hakkari, Batman belediyeleri Demokratik Toplum Partisi (DTP), Artvin, Trabzon, İçel, Muğla belediyeleri Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Kastamonu, Niğde, Gümüşhane belediyeleri Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Bartın ve Ordu belediyeleri ise Demokratik Sol Parti (DSP) yönetimindeyken geriye kalan 47 belediye AKP yönetiminde.
Konuyla ilgili olarak bianet'in sorularını yanıtlayan Şırnak Belediye Başkanı Ahmet Ertak "Belediyenin yasak uygulaması söz konusu değil, bölgede içkili mekan azlığı yöre halkının alkole karşı ortak bir kararından kaynaklanıyor. Belediyenin ruhsat vermek istemediği doğru değil" diyor.
İçki yasağı olmayan 19 belediyeden beşinin yönetimi CHP'li geri kalanı ise AKP'li.
Malatya'da 15 yıldır kırmızı sokak var
Malatya Son Nokta gazetesinin haberine göreyse, Malatya'da 15 yıldır içki yasağı söz konusu. 1990'dan beri, yönetimde İslamcı partilerin bulunduğuna dikkat çekilen haberde AKP'li belediyenin de bu çizgiyi sürdürdüğü ve içkili mekan ruhsatı vermeyerek "kırmızı sokak" düzenleesi uyguladığına dikkat çekiliyor.
Gazeteye göre , uygulama "sağlıksız", çünkü "kırmızı sokak" içki değil, suç mekanı haline geldi ve toplu bu konudan çok rahatsız .
Alkol üretimi düşüşteyken gelen içki yasağı
TAPDK'ın 2003 yılı verilerine göre toplam üretim 43.303.818,71 mA litreyken, 2004 yılında 67.503.087,28 mA litreye çıkmış. Ancak 2005 yılında üretim 55.089.270 mA litreye düşmüş.
Türkiye İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre, 2000-2004 dönemlerinde , bira tüketimi artarken votka ve cin tüketim oranları düşüş göstermiş. Şarap tüketimi standardını korurken, rakı tüketim grafiği düşüş göstermiş.(EZÖ/EK)