Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun (GÖP) hapisteki gazeteciler için başlattığı "Tanıklık Günleri"nin dokuzuncu gününde hapis gazeteciler Gün Tv'den Ahmet Birsin, DİHA'dan Gülsen Aslan, Aydınlık'tan Hikmet Çiçek, Emek ve Adalet'ten Mustafa Gök ve Demokratik Modernite'den Selahattin Aslan adına tanıklık yapıldı.
Açılış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanvekili Turgay Olcayto, ceza yasalarında iyileştirme yapılmadan , TMY'nin 6 ve 7. maddeleri değişmeden sorunun çözülemeyeceğini belirtti.
"Çağdaş demokrasilerde bir gazetecinin bile içerde olması bir utanç, Türkiye bu utançtan kurtulmalı."
Bir önceki gün tanıklık edilen Vatan Gazetesi muhabiri tutuklu gazeteci Çağdaş Ulus'un babası Necmettin Ulus, "Kendi çıkarlarıyla örtüşmeyince 'ÖYM'ler suç işliyor' diyen hükümet bu kadar gazeteci, yazar, bilim insanı düşünceleri yüzünden yargılanırken neredeydi?" dedi.
Gün TV Genel Yayın Koordinatörü Ahmet Birsin adına tanıklık yapan Gün TV Genel Yayın Yönetmeni Günay Aksoy, Birsin'in özgür basının susturulmaya çalışıldığı bir dönemde gerçekleri göstermek için yoğun çaba sarf ettiğini söyledi.
DİHA Batman muhabiri Gülsen Aslan adına tanıklık yapan çalışma arkadaşı Güler Can Aslan'ın hapishanede zor koşullarda yaşamaya mahkum edildiğini ancak yine de gazetecilik yapmaktan vazgeçmediğine dikkat çekti.
Aydınlık Dergisi Ankara Temsilcisi Hikmet Çiçek adına 50 yıllık arkadaşı Cüneyt Akalın tanıklık yaptı. Akalın, Hikmet Çiçek'in inandığı yolda yürüdüğünü söyledi.
Demokratik Modernite dergisinden Selahattin Aslan adına tanıklık yapan çalışma arkadaşı Özgür Güllü, özgür basının bugüne kadar çok bedel ödediğini ancak yılmadığını bundan sonra da yılmayarak gazetecilik yapmaya devam edeceklerini belirtti.
Ekmek ve Adalet dergisi Ankara Temsilcisi Mustafa Gök için yapılan tanıklıkta, Gök'ün, Wernicke Korsakoff hastası olduğuna dikkat çekildi.
Hapisteki gazeteciler kim, suçları ne?
Ahmet Birsin (GÜN TV):
Gün TV Genel Yayın Koordinatörü Ahmet Birsin, 14 Nisan 2009'da Diyarbakır'da yayın yapan Gün TV'ye yönelik polis baskınında gözaltına alındı ve tutuklandı. "Örgüt üyeliği" ile suçlanan Birsin, halen Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde bulunuyor. Kürtçe yayın yapan Gün TV, yayın hayatı boyunca tam 99 kez ceza ve yaptırıma maruz kaldı. Ahmet Birsin'e özel arama yapılması gerekirken, televizyonun tüm arşivlerine, var olan tüm bilgisayarların harddisklerine, fotoğraf makineleri, çekim kasetleri ve CD'lere el konuldu, böylece televizyon yayın yapamaz hale getirildi. Birsin, bir mektubunda şöyle diyordu: "Sadece doğruları dile getirmek ve gerçeklerin takipçisi olmak, özgür ve demokratik habercilik yapmaktan başka bir suç işlemiyorduk. Tek suçumuz buydu ve biz bu suçu işlemeye devam ediyorduk. Tüm yıldırma ve baskılara rağmen uslanmayan çocuklar gibiydik."
Gülsen Aslan (DİHA):
DİHA Batman muhabiri Gülsen Aslan, Batman'da 4 Şubat 2012'de "KCK" adı altında düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakıldı.20 Şubat'ta yeniden gözaltına alındı. DİHA'nın Batman bürosuna gelen polisler, muhabir Aslan'a "4 Şubat'ta yapılan baskın sırasında el konulan malzemelerinizi almak için bizimle emniyette kadar gelmeniz gerekiyor" diyerek Batman İl Emniyet Müdürlüğüne götürdüler. Gülsen Aslan, emniyete getirildikten sonra, hakkında yakalama kararı olduğu belirtilerek gözaltına alındı. Batman Cumhuriyet Savcısı'nın bir üst mahkemeye yaptığı itiraz sonucu yeniden gözaltına alınan Aslan, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Gülsen Aslan, özellikle cezaevlerinin koşulları ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleriyle ilgili haberler yapıyordu. Aslan, halen Batman M Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
Hikmet Çiçek (AYDINLIK):
Aydınlık Dergisi'nin Ankara Temsilcisi, gazeteci Hikmet Çiçek, Silivri Cezaevi'nde tutuklu olarak beşinci yılına girdi. Ancak Çiçek hakkında düzenlenen iddianamede tutuklama gerekçesi bulunmuyor. Çiçek, 25 Mart 2008'de "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri hile ile elde etmek" iddiasıyla, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinden dolayı tutuklandı. Ancak 14 Temmuz 2008 tarihinde mahkemeye sunulan iddianamede, TCK'nın bu maddesinden dolayı hakkında herhangi bir iddia ve suçlama yer almadı. Çiçek, "örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılanıyor, ancak hakkında bu suçtan dolayı verilmiş bir tutuklama kararı da yok.
Mustafa Gök (Ekmek ve Adalet):
Derginin Ankara Temsilciliği'ni yürüten Mustafa Gök, Şubat 2004'te tutuklandı, halen Sincan 1 No'lu F tipi Cezaevi'nde bulunuyor. İlk kez 1993'te tutuklanıp "Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs" iddiasıyla ömür boyu hapse mahkûm edilen Gök, F Tipi cezaevlerine yönelik operasyonlar sürecinde girdiği ölüm orucu sırasında sağlığını yitirdiği için tahliye edildi. Tahliyesi sonrasında 2002'den Şubat 2004'e kadar Ekmek ve Adalet dergisi Ankara Temsilcisi olarak çalışan Gök, 2004'te "örgüt üyeliği" suçlamasıyla yeniden tutuklandı. İddianamede, aleyhine delil olarak, yaptığı haberler ile dergiye yazdığı yazılar gösteriliyor. Wernicke Korsakoff hastalığı doktor raporuyla sabit olan Gök'ün görme bozukluğu, gözlerde salınım hareketleri (titreme şeklinde) ve dengesizlik gibi rahatsızlıkları da var. Yürürken dengesini sağlamakta güçlük çekiyor. Ayaklarını ve ellerini tam olarak kontrol edemiyor, titremeler yaşıyor. Hastalığı Adli Tıp Kurumu tarafından 3 kez onaylanan Gök, buna rağmen tahliye edilmiyor.
Selahattin Aslan (Demokratik Modernite):
Demokratik Modernite dergisinin editörü olarak çalışırken gözaltına alınıp tutuklanan Selahattin Aslan, 1980'de Şırnak'ta doğdu. 1999'da gazeteciliğe başlayan Aslan, Özgür Gündem Gazetesi, Özgür Halk ve Genç Bakış - Yurtsever Gençlik dergilerinde büro temsilciliği ve editörlük yaptı. 2007 yılı Nisan ayında "örgüt üyeliği" suçlamasıyla tutuklanan Aslan, dört yıl sonra 2011 Mart'ında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bırakıldıktan altı ay sonra yeniden Demokratik Modernite Dergisi'nde editör olarak çalışmaya başladı. Aradan 8 ay geçmeden 24 Aralık 2011'de tutuklanarak yeniden cezaevine gönderildi. Demokratik Modernite dergisi bürosunda yapılan incelemede parmak izine rastlanması; dergi sahibi ve Yazı İşleri Müdürü, Yayın Kurulu üyeleri ve çalışanlarla yaptığı telefon görüşmeleri, hakkındaki suçlamalar arasında sayılıyor. Aslan yaşadıklarını şöyle özetliyor: "Daha önce de dört yıl gibi bir süre neredeyse tutuklu olarak verilecek olan cezayı bitirdim. Hem de 'suçlu' olduğum kanıtlanmadan. Yaşadıklarım mevcut adalet-hukuk sistemine olan güvenimi zedelemiş bulunmakta." (NV)
* Videoyu Ariel Field hazırladı.
* Tanıklık Günleri'nin diğer haberleri için tıklayın:
TANIKLIK GÜNLERİ: "Medya Kafasını Kuma Gömdü"[13 Haziran 2012]
TANIKLIK GÜNLERİ: "Delil Yok, İddianeme Boş"[12 Haziran 2012]
TANIKLIK GÜNLERİ: "Son Gazeteci Çıkana Kadar Mücadeleye Devam"[11 Haziran 2012]
TANIKLIK GÜNLERİ: "Dışarıdakiler İçeridekilerle Tehdit Ediliyor"[08 Haziran 2012]
TANIKLIK GÜNLERİ: "İktidar Gazetecilik Yapanı Sevmiyor"[07 Haziran 2012]
TANIKLIK GÜNLERİ: "Buradaki Tüm Gazeteciler Tanık"[06 Haziran 2012]
TANIKLIK GÜNLERİ: "Zincirlerimizi Kırmak için Meydandayız"[05 Haziran 2012]
Tutuklu Gazeteciler İçin Tanıklık Günleri Başlıyor[05 Haziran 2012]