Hürriyet gazetesi, dün gece gazete binasına düzenlenen saldırının ardından AKP Gençlik Kolları üyeleri ve AKP Gençlik Kolları Başkanı ve İstanbul milletvekili Abdurrahim Boynukalın hakkında suç duyurusunda bulundu.
Hürriyet gazetesi avukatları, gençlik kolları üyeleri ve kimliği belirlenemeyen saldırganların “Mala zarar verme, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, konut dokunulmazlığını ihlali, suç işlemeye tahrik ve hürriyeti tahdit” suçlarından yargılanmasını istedi.
Dün Hürriyet gazetesi binasına düzenlenen saldırıda Boynukalın kalabalığa seslenmiş, “Allah’ın izniyle, sadece Aydın Doğan medyası değil, bütün HDP’siyle, PKK’sıyla, bütün terör örgütleriyle ve ilk başta da Fethullahçı terör örgütüyle, biz başkan yaptırdıktan sonra onlar da defolup gidecek” demişti.
“Bilinçli ve planlı, belli bir amaç doğrultusunda”
Dilekçede, gazetenin Bağcılar’daki yönetim binasına gece yarısı gelen yaklaşık 200 kişinin tehditler savurduğunu, binaya zorla girdiğini, demirbaşlara zarar verdiğini, güvenlik görevlilerine saldırdığı ve binayı 3 saat boyunca ablukaya aldığı belirtildi. Saldırının “sosyal ağlar üzerinden bilinçli ve planlı bir şekilde, yoğun bir kast ile belli bir amaç doğrultusunda” gerçekleştirildiği söylendi.
“Terör” suçlaması
Suç duyurusu dilekçesinde Terörle Mücadele Kanunu’nun 4. Maddesi’nde terör sunucunun “Temel hak ve hürriyetleri yok etmek. Kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacı ile bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç ve eylemlerdir” şeklinde tarif edildiği söylenirken, şu ifadelere yer verildi:
“Şikâyet konusu olayda müvekkilimize ait yönetim binası önünde örgütlü bir biçimde toplanan şüpheliler sloganlar eşliğinde, korku ve panik ortamı yaratarak basını ve çalışanlarını tehdit etmişler, halkı galeyana getirmeye ve müvekkilimize karşı suç işlemeye teşvik etmişlerdir. Bu eylemlerin Terörle Mücadele Kanunu’nun 1. maddesinde ifade bulan temel hak ve özgürlüklerden ifade özgürlüğü, kamunun haber alma hakkı ve basının haber verme hakkını engellemek amacıyla yapıldığı her türlü izahtan varestedir. Keza gazete binasına saldırmaları, çalışanlara ve bina demirbaşlarına zarar verilmiş olması da eylemin vahametini ve kararlı bir biçimde gerçekleştiğini açıkça ortaya koymaktadır.” (ÇT)