Karaca, RTÜK üyelerinin hükümetçe atanmasına karşı olduğunu, 1997'de düzenlenen frekans ihalesinin Danıştay 10. Dairesi'nce durdurduğunu, TRT Genel Müdürü'nün halen seçilememesi probleminin kendilerinden kaynaklanmadığını, İzlenme ölçüm görevinin 4756 Sayılı Kanunla RTÜK'e verildiğini açıkladı.
"Devletle iç içe yaşayan aileden geliyorum"
RTÜK Başkanı Fatih Karaca, Kurul Üyelerinin seçiminden, Frekans İhalesine, RTÜK' e gelen şikayetlerden, TRT Genel Müdürü seçimine kadar çeşitli konulara değindi.
Sözlerine, "1995 yılında RTÜK üyesi olarak seçildim, Flash TV'nin kurucuları arasından özel sektörden, kamu hayatına geçen bir bürokratım" diye başlayan Karaca, kamu tecrübesini RTÜK'te kazandığını ifade etti.
Karaca, bu tecrübenin kısa sürede edinilmesinde devlet ile iç içe yaşayan bir aileden gelmenin avantajını olduğunu belirten Karaca, RTÜK üyelerinin seçimine ilişkin soru üzerine, bu konunun kamuoyunda da pek bilinmediğini, halen görevde olan Üst Kurul üyelerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce seçilmiş olduğunu ancak bu durumun 2002'de düzenlenen yasa değişikliği çerçevesinde Anayasa Mahkemesi'nce Anayasaya uygun bulunmadığını dile getirdi.
"Hükümet atamasına karşıyız"
Karaca, yeni düzenleme ile RTÜK üyelerinin hükümetçe atama ile yapılmasına karşı olduklarını medya ile iç içe olan bir kurumda görev alacak üyelerin Bakanlar Kurulu'nca atanmasının çok doğru bulmadıklarını ifade etti.
"Frekans İhalesini Danıştay durdurdu"
Frekans İhalesinin neden yapılmadığı, frekans tahsis işleminin ne zaman gerçekleşeceği sorusu üzerine Karaca, Kurulca 1997 ve 2001 yıllarında kendi başkan yardımcılığı dönemlerinde gerçekleşen Frekans İhalesine ilişkin işlemleri açıkladı.
1995 yılında İhale işleminin büyük bir kısmının tamamlandığını, 15 Aralık 1997 yılında Ulusal televizyonlar için yapılacak İhale'nin zamanın hükümetince "Ulusal Güvenlik Belgesi" alınması şartı öne sürülerek durdurulduğunu, 1997 yılında düzenlenen ihalenin ise ihaleye saatler kala Danıştay 10. Dairesi'nce bir televizyon kanalının başvurusu ile durdurduğunu söyledi.
2004 yılında İhalenin yapılması için çalıştıklarını ifade etti. 2004 yılı Ocak ayı içinde Haberleşme Yüksek Kurulu'nun gündemine bu konunun alınacağını belirten Karaca, dijital (sayısal) ve analog yayınların birlikte ele alınarak hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"TRT sorunu bizden kaynaklanmıyor"
TRT Genel Müdürü'nün halen seçilememesiyle ilgili Karaca, problemin kendilerinden kaynaklanmadığını adaylık için başvuran kişilerin hukuksal çerçevede hak arayışları nedeniyle sürenin uzadığını dile getirdi.
Her iki seçim sürecinde de RTÜK'ün görevlerini yerine getirdiğini halen üç adayın başbakanlığı bildirildiğini belirtti.
İzleme Ölçüm görevi RTÜK'ün
İzlenme ölçümü ile ilgili Karaca, 4756 Kanunla bu görevin RTÜK'e verildiğini, zaten bu ölçümlemenin de mutlaka bir şekilde yapılması gerektiğini ancak hiç bir zaman bu konuda ön yargılı olmadıklarını ifade etti.
Pek çok tartışmalar olsa da bu işin Türkiye'de bir şekilde oturduğunu belirten Karaca, Üst Kurulun izlenme ölçümünü yapması halinde bu işin sadece reklam verenlere yönelik olmayacağını, RTÜK'ün bu konuda işin sosyal boyutunu ön planda tutacağını dile getirdi.
"Çok seslilik olduğu söylenemez"
"Ülkemizde kanal sayısının fazlalığı var, bu çok sesliliği gösterir mi?" sorusuna Fatih Karaca, tüm kanallarda aynı tür programların yer aldığını bundan yola çıkıldığında çok seslilikten bahsedilemeyeceğini ancak son yıllarda bu durumun değişerek kamuoyunun farklı kanalları tercih ettiğini, örneğin kendisinin de Digitürk Platformu'ndaki Alice Kanalı'nı tercihi ettiğini ifade etti.
Amerikan dizilerinin yerini alan yerli dizilerin sevindirici olduğunu belirten Karaca, Asmalı Konak'ın yanı sıra Zerda veya Bir İstanbul Masalı gibi dizilerin çoğalmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti.
"40 bin şikayet aldık"
Bir'in "hangi reklamlar daha çok şikayet alıyor? Reklamları nasıl denetliyorsunuz? RTÜK'ün reklamlara müsamaha göstermesinin nedenleri, Çocuklara yönelik reklamlar ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?" sorularına karşılık Karaca, Reklamlarla ilgili kamuoyu şikayetlerine ve RTÜK'ün reklamlarla ilgili politikasına açıklık getirdi.
Karaca, 2003 yılı içinde RTÜK'e 40 bine yakın şikayet geldiğini, bunlardan 30 bininin AloRTÜK üzerinden 10 bin şikayetin ise RTÜK Web Sitesi yoluyla alındığını belirtti.
"Reklam sürelerinde biraz esneğiz"
Reklamlar ile ilgili öncelikli şikayetlerin büyük bir bölümünün çocuklara ve gençlerin gelişmesine olan kötü etkiler olduğu, müstehcenlik, alım gücü düşük ailelerden gelen yiyecek içeceklerle ilgili şikayetlerin de fazla olduğunu belirten Fatih Karaca, reklam sürelerinin fazlalığı içinse RTÜK'ün diğer programlar için uyguladığı politikaya göre gerçekten biraz daha esnek olduğunu belirtti.
Reklam Verenler Derneği ile birlikte çalışmanın önemine vurgulayan Fatih Karaca, önümüzdeki günlerde Reklam konusunda bir toplantının düzenleneceğini ifade etti. (EÖ/BB)