* Ekin Dakne
"Buraya gelirken bir simit aldık eşimle. Şimdi bir tane daha almaya gidiyoruz. Karnını simitle doyuran emeklileri var bu ülkenin. Maaşların yetersizliğini, fiyatların fazlalığını en iyi bu özetler sanırım."
Mukaddes Nergis yeni yılın ilk zamlarını bianet'e böyle yorumladı. Bugün Fatih'te konuştuğumuz insanların yaklaşımları da Nergis'inkinden farklı değildi. Herkesin ortak yorumu ise "Maaşlara bir lira zam yapılırken her şeye bu kadar çok yapılması çok zalimce değil mi?" oldu.
Vatandaşın 2009'un son günü açıklanan ve aralarında benzin, akaryakıt, sigara, içki ve köprü geçiş ücretlerinin de bulunduğu zam paketiyle ilgili yorumları şöyle:
Hülya Kurtuluş (Ev Hanımı, 33): İnsanların durumu düşünülmeli önce. Kimsenin ödeme durumu yokken bu kadar zam yapılması vicdansızlık. İnsanlar mağdur durumda. İnsanların alım gücü düştükçe zamlar artıyor.
Kader Yılmaz (Öğrenci, 21): Maaşlarda hiçbir değişiklik yapılmazken her sene ürünlerin getirilen zamlar haksızlık. Öğrenci olarak enflasyonun artması bizi de olumsuz etkiliyor.
Emrullah Kardaş (Emekli, 75): Zamlar yakıcı. Emekli olarak 400 lira maaşım var. Ne ilaçlarımı ne de gıda ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum. Biran önce ölelim istiyorlar. Atalarımız kazanda bulgur kavururlarmış şimdi, zamlarla bizi kavuruyorlar.
Sefer Tarhanlı (Emekli, 52): Zaten insanlar geçinemiyorlar ve sıkıntıdalar. Bu zamlar hakkaniyetli değil. İş arıyorum ne zamandır. Bugün İş-Kur'a da gittim. Szin yaşınıza uygun iş yok dediler. Bu yetmiyormuş gibi bir de üstüne zamlar geliyor.
Zakir Göçal (İnşaat işçisi, 55): Maaşlara zam yapmıyorlar ama her şeye zam üstüne zam. Ocağımızı batırdılar. Açlıktan öleceğiz. Ben Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) oy vermiştim ama pişmanım. Çünkü onlar yoksulun değil zenginlerin hükümeti gibi çalışıyorlar.
Natali (Ev kadını, 29): Ben sigara içtiğim için ona çok sinirim bozuldu.
Ekin Dakne (Öğrenci, 19): Hayat öyle bir hale geldi ki insanlar artık sadece "yaşayabilmek" için didiniyorlar. Çünkü ellerine geçenle ancak fatura ödüyor, iki kap yemek yapabiliyorlar. Ne kültürel bir şeye para harcayabiliyorlar ne de keyif alabilecekleri aktivitelere. Böyle olunca da bir adım ileri gidemeyen, kendini geliştiremeyen bir toplum oluyoruz. Ülke de buna müsait zaten. Zenginle yoksul arasındaki fark giderek açılıyor. Bunun toplumsal hayata etkisi de olumsuz oluyor haliyle. İnsanlar şiddet eğilimliler, bu ekonomik durumlar bunu da pekiştiriyor ya da insanlar gerekçe olarak gösteriyorlar. Tabii bu hayat pahalılığında öğrenci olmak da başka dert. Çünkü neredeyse her şey para. Ve o da birçok insan da yok.(BÇ)