Ermiş yaptığı yazılı açıklamada, Saddam Hüseyin'in ulusüstü hukuk standartlarına uymayan bir yargılama sonucu ve hakkında açılmış diğer davaların sonucu dahi beklenmeden vahşice asılarak idam edildiğine dikkat çekti.
"Adil yargılanma hakkı ihlal edildi"
Ermiş "Bu yargılamada Saddam Hüseyin'in ve diğer yargılanan Irak yöneticilerinin BM İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adli yargılanma hakkı ve 1949 tarihli Cenevre sözleşmeleri ihlal edilmiştir" dedi.
Yargılama sırasında üç savunma avukatının katledildiğini anımsatan Ermiş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Saddam Hüseyin ve diğer yöneticiler işgal altında bir ülkede, işgal güçlerinin esir aldığı savaş esirleridir. Bu nedenle Cenevre sözleşmelerinin hukuki koruması altındadır. Bu sözleşmeye göre, işgalci bir gücün veya işgal gücünün denetiminde altına olan bir yönetimin savaş esirini yargılama ve cezalandırma hakkı yoktur.
"Saddam Hüseyin ve diğer Irak yöneticileri geçmişte soykırım ve savaş suçu gibi suçlar işlemişlerse, bu yargılamaların yapılacağı yer işgal altındaki Irak değil, BM gözetiminde kurulacak Uluslar arası bir ceza mahkemesi olmalıydı."
"İdam cezası iç hukuk sorunu değil"
Ermiş, yaşama hakkının ihlali niteliğinde olan idam cezanın uygulanmasının ülkelerin iç hukuk sorunu olmadığını anımsattı.
İdam cezasını kaldırmış bir ülke olan Türkiye'de Hükümetin Irak'taki idam cezalarına karşı tepkisiz kalmaması gerektiğini belirten Ermiş, iki Irak yöneticisinin idamını durdurmak için uluslararası girişimleri derhal başlatmasını istedi. (HÜ/KÖ)