HÜDA-PAR, LGBTİ+ karşıtı kanun teklifini Meclis’e sundu

HÜDA-PAR, LGBTİ+'lara yönelik ayrımcılık içeren ve LGBTİ+'ların yasal olarak "cezalandırılmasını" öngören kanun teklifini Meclis’e sundu.
Kaos GL'de yer alan habere göre, HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Antep Milletvekili Şahzade Demir, Batman Milletvekili Serkan Ramanlı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in imzasını taşıyan teklif; “Türk Ceza Kanunu ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlığını taşıyor.

İktidardan LGBTİ+ haklarına yeni sınırlamalar
Teklifte neler yer alıyor?
Meclis’e sunulan kanun teklifinde şöyle deniyor:
“Ayrıca aynı biyolojik cinsiyetten kişiler arasındaki cinsel ilişkiyi veya cinsel davranış sergileyen, teşvik eden, özendiren, herhangi bir şekilde bunu yayan ve propagandasının yapan kişilere de ceza öngörülmektedir. Bu suçun radyo, televizyon ve her türlü iletişim yayın kanalları kullanılarak sinema, film, dizi, reklam ve benzeri yollarla işlenmesinin önüne geçilmesi için Radyo Televizyon Üst Kurulu tarafından denetlenmesi de öngörülmüş ve bu yönde düzenleme yapılmıştır.”

LGBTİ+ dernekleri: Bu yasa, aldığımız nefese göz dikiyor
Ceza Kanunu’na eklenmesi öngörülen madde ise şöyle:
“Aynı biyolojik cinsiyetten kişiler arasındaki cinsel ilişkiyi veya cinsel davranışı teşvik eden, özendiren, herhangi bir şekilde bunu yayan veya propagandasını yapan kişilere üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun her türlü yazılı, görsel, işitsel, klasik veya dijital iletişim ve bilişim vasıtalarıyla işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.”
Kanun teklifinin kabul edilmesi halinde Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanunu’nun 8. maddesinin şu biçimde değişmesi öngörülüyor:
“Aynı biyolojik cinsiyetten kişiler arasındaki cinsel ilişkiyi veya cinsel davranışı teşvik edip özendiremez, propagandasını yapıp yayamaz. Kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez."
Yeni suç: “Biyolojik cinsiyetini gizlemek”
Kanun teklifi LGBTİ+ derneklerini de açıkça hedef alıyor.
Teklif, “Aynı biyolojik cinsiyetten kişiler arasındaki cinsel ilişkiyi veya cinsel davranışı, sergileyen, teşvik eden, özendiren, herhangi bir şekilde bunu yayan ve propagandasını yapan kişilere de ceza öngörülmektedir” ifadelerine atıfta bulunarak; suç olarak tanımladığı eylemin tüzel kişiler tarafından yapılması halinde özgü güvenlik tedbirleri getirilmesini öngörüyor.
Teklif; Türk Ceza Kanunu’nun Aile Düzenine Karşı Suçlar bölümünde 230.maddeye eklenen fıkra ile “biyolojik cinsiyetini gizlemek suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptırma fiili” başlığıyla yeni bir suç da yürürlülüğe girebilir.
Kanun teklifinin kabul edilmesi halinde şu maddenin Ceza Kanunu’na eklenmesi öngörülüyor:
“Biyolojik cinsiyetini gizlemek suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”
“Yıkıcı faaliyetler”
Kanun teklifinin gerekçesinde Ceza Kanunu’nda yer alan “Hayasızca Hareketler” maddesinin sadece alenen cinsel ilişkiyi ve teşhirciliği suç saydığı ve değişen şartlar, benzer suç tiplerindeki artış ve çeşitlilik, suçun ifsat edici ve yıkıcı etkisi dikkate alındığında yetersiz ve etkisiz kaldığı iddia edildi.
HÜDA-PAR, sunduğu kanun teklifinde şu ifadelerle LGBTİ+’ları hedef aldı ve nefret yasasını savundu:
“Aynı cinsiyetten bireyler arasındaki cinsel birliktelikleri savunan, bunu teşvik edip propagandasını yapan ifsat edici hareket, tutum ve davranışlar insan fıtratını, nesli, aileyi ve nihayetinde toplumsal yapıyı ve değerleri yıkıcı faaliyetlerdir. 'Cinsiyet tercihi ve özgürlüğü' adı altında cinsiyetsizliği odak noktasına koyan bu anlayış ve sapkın ideolojiler, marjinal şekilde tezahür etse de oluşturdukları tahribat her geçen gün artmaktadır. Aile birliğini, evliliği, her türlü toplumsal, ahlaki ve manevi değeri gereksiz gören ve değersiz göstermeye çalışan bu anlayış ve hareketler, saldırgan bir tavırla sapkın ideolojilerini ve yaşam tarzlarını topluma dayatmaktadır. Bu anlayışta olanların örgütlü ve organize şekilde ve küresel güçlerin desteği ve yönlendirmesi ile hareket ettikleri de dikkate alındığında bu anlayış ve oluşumların kamu düzeni, toplumun birlik ve bütünlüğü ve genel ahlak için de ciddi bir tehdit oluşturduğu açıktır.”
HÜDA-PAR, kanun teklifinde “sapkın anlayış” ifadelerini kullanarak aile kurumunun ve nüfus politikalarının da zarar gördüğünü öne sürdü.
İki cinsiyet tanımlaması
Kanun teklifinin gerekçesinde cinsiyetin de sadece kadın ve erkek olarak tanınması gerektiği ve evlilik birliğinin ancak kadın ve erkek arasında kurulacağı ifade edildi.
LGBTİ+’lar “cinsiyetsizleştirme” ifadeleriyle hedef alındı:
“İnsan, kadın ve erkek olarak yaratılmış olup ancak karşı cinsiyetteki birisi ile evlilik birliği kurabilir. Bunun aksini savunan düşünce ve faaliyetler, insan tabiatını ve varoluşunu, aileyi ve toplumsal düzeni bozmayı, yok etmeyi hedeflemektedir. Cinsiyetsizleştirme veya cinsiyet iptali faaliyetleri de dikkate alındığında evliliğe, aile kurumuna zarar veren fiillerin suç olarak düzenlenmesi gerekmektedir.” (TY)