İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 16 Ocak Perşembe günü yayınladığı Dünya Raporu 2025’te Türkiye’de yaşanan demokratik gerilemeyi gündeme getirdi.
“Türkiye’nin bölgedeki etkisi, uygulanan baskıları gölgede bırakmamalı” diyen HRW, Türkiye’nin Ortadoğu siyasetindeki diplomatik etkinliğinin iç siyasette yaşanan insan hakları ihlallerini ve otoriterleşmeyi gündemden düşürmemesi gerektiğini vurguladı.
HRW İcra Direktörü Tirana Hassan Dünya Raporu 2025’in giriş yazısında şunları söyledi:
Dünyanın büyük bir bölümünde hükümetler siyasi muhalifleri, aktivistleri ve gazetecileri baskı altına aldı, haksız yere tutukladı ve hapse attı. Silahlı gruplar ve hükümet güçleri sivilleri hukuksuz bir şekilde öldürdü, birçoğunu evlerinden sürdü ve insani yardıma erişimi engelledi. 2024'te yapılan 70'ten fazla ulusal seçimin çoğunda otoriter liderler ayrımcı söylemleri ve politikalarıyla güç kazandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, “Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesiyle birlikte Erdoğan'ın bölgedeki etkisi artıyor ama uluslararası ortaklar bu nedenle Türkiye'nin içerideki baskıcı insan hakları sicilini görmezden gelmemeli” dedi.
Williamson, “Türkiye hükümetinin kendisini eleştirenlere karşı uydurma ceza kovuşturmaları başlatmaktan ve tutuklama kararları vermekten vazgeçmesi, seçilmiş yerel siyasetçileri görevden almaya son vermesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bağlayıcı kararlarını uygulaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
HRW’nin 100'den fazla ülkedeki insan hakları uygulamalarını incelediği Dünya Raporu 2025 adlı raporunun Türkiye ile ilgili kısmında öne çıkan insan hakları ihlali gündemleri şöyle:
- 18 Ekim’de meclise sunulan "Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" teklifi, kamuoyunda “etki ajanlığı yasası” olarak da biliniyordu. Tasarı, 13 Kasım’da son anda geri çekilmişti. İçerdiği muğlak ifadeler nedeniyle yasa tasarısı; insan hakları grupları, sivil toplum örgütleri ve medyanın meşru çalışmalarını kriminalize etme potansiyeli taşıyordu.
- Hükümet, 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerde göreve gelen yedi DEM Partili belediye başkanı ile CHP’li iki Kürt belediye başkanını görevden aldı ve yerine kayyım atadı.
- Türkiye makamları, Suriye'nin kuzeyinde fiilen Türkiye'nin kontrol ettiği bölgelerde Suriye Ulusal Ordusu'na bağlı güçler tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerini engellemekte yetersiz kaldı. Bu bölgelerde yaşayan Kürtler ve Araplar keyfi tutuklama, zorla kaybedilme, işkence ve kötü muamele, cinsel şiddet ve adil olmayan askeri yargılamalar gibi hak ihlallerine maruz kaldı, binlerce kişi zorla yerlerinden edildi, mülklerine ve topraklarına el konuldu.
- İnsan hakları savunucusu Osman Kavala yedi yılı aşkın bir süredir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ise sekiz yılı aşkın bir süredir, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin serbest bırakılmaları yönündeki bağlayıcı kararlarına rağmen cezaevinde tutulmaya devam ediyorlar.
HRW, “Türkiye hükümeti kendisini eleştirenleri tutuklamaya ve kovuşturmaya son vermeli, siyasi görüşleri nedeniyle hapiste tutulan herkesi serbest bırakmalı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin uzun süredir uygulamadığı kararlarına uymalıdır.” dedi.
HRW Dünya Raporu 2025'in tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
HRW Dünya Raporu 2025'in Türkiye ile ilgili kısmına buradan ulaşabilirsiniz.
(EC)