İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Suriye'de Kürtlere yönelik baskıların arttığını belirten raporunu yayınladı. Örgüt, ülkede Kürtlerin siyasi, kültürel örgütlenmeleri ve toplantılarına sistematik baskı olduğunu, Kürt aktivistlerin barışçıl açıklamaları nedeniyle hapse atıldığını ve işkence gördüğünü bulguluyor.
Örgütün Kuzey Afrika ve Ortadoğu yetkilisi Sarah Leah Whitson, "Bölgedeki ülkeler, Irak'tan Türkiye'ye, Kürt azınlıklarına yönelik tutumlarını iyileştirirken Suriye değişime direniyor; Kürtlerin herhangi bir kültürel ya da siyasi ifadesine özel olarak düşmanca davranıyor" dedi.
20 milyon nüfuslu ülkenin 2 milyonunu ağırlıkla kuzey ve doğuda yaşayan Kürtlerin oluşturduğu tahmin ediliyor.
HRW, Suriye'den acil olarak şunları yapmasını istedi:
- Örgütlenme, toplanma ve ifade özgürlüklerini barışçıl bir şekilde kullandıkları için özgürlüklerinden alıkonan kişileri serbest bırakın.
- Ceza yasasındaki ifade özgürlüğünü hukuka aykırı şekilde sınırlayan muğlak düzenlemeleri değiştirin veya kaldırın.
- İşkence veya kötü muamele yaptığı söylenen yetkilileri soruşturun.
- Siyasi partilerin örgütlenme hakkını tanıyan bir yasa çıkartın. Yeni partileri kayda geçirecek bağımsız bir seçim komisyonu kurun.
- Suriye'deki Kürt azınlığın mağduriyetlerini ele alacak bir komisyon kurun.
Kalabalığa ateş açma, işkence, hukuksuz hapis cezaları
Hapisten yeni çıkmış 30 aktivist ve halen hapiste tutulan 15 kişiyle görüşmelerin de yer aldığı HRW raporundan bazı bilgiler şöyle.
Gösteriler: 2005'ten beri Kürtlerin barışçıl şekilde gerçekleşen en az 14 siyasi ve kültürel gösterisi bastırıldı. Bunlar arasında Kürtlerin yeni yılın gelişini kutlamak için düzenledikleri Newroz gösterileri de var. En az iki olayda kalabalığın üzerine ateş açıldı ve insanlar öldü.
İşkence: 30 aktivistten 12'si kendilerine işkence yapıldığını söylüyor. Biri, Askeri İstihbarat'ın "Filistin Birimi" tarafından "işkence meydanı" denen yerde kolları arkadan bağlı ve gözleri kapatılmış halde 11 gün boyunca ayakta durmaya zorlandığını, yalnızca 10 dakikalığına yemek yemesine izin verildiğini, kablolarla dövüldüğünü anlatıyor. Bu işkence yüzünden eklemleri hasar görmüş, iç organlarında iltihap oluşmuş durumda.
Hukukdışı yargılamalar: Aktivistlerin çoğu askeri mahkemelerde yargılanıyor. Suçlamalar, muğlak düzenlemeler içeren "milli duyguları zayıflatmak", "ülkenin bir parçasını ayırmaya çalışmak" gibi "güvenlik suçlamaları".
Takip: Aktivistler serbest bırakıldıktan sonra da takip ediliyor, sık sık sorgulanıyor ve ülkeden çıkışları yasaklanıyor.
Siyasi parti yasası yok: Ülkede siyasi parti yasası olmadığı için, partilerin hepsi yasadışı sayılıyor ve bu cezalandırılıyor. 15 Kasım'da Şam Ceza Mahkemesi, ayrımcılığa karşı mücadele eden Kürt Azadi Partisi'nin üç yetkilisine "milli duyguları zayıflatmak", "mezhepler, ırklar arası kargaşa ve ihtilaf yaratmak" suçlamasıyla üç yıl hapis cezası verdi. (TK)