Gazeteci Hrant Dink, ölümünün dördüncü yıldönümünde, sadece İstanbul'da değil Ankara, Diyarbakır ve İzmir gibi kentlerde de anıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen cinayetin aydınlatılmadığına dikkat çekerek, "Aradan geçen 4 yıldan sonra anlıyoruz ki, neredeyse devletin tüm birimleri elbirliği etmişcesine Hrant'ı vuranları koruyormuş" dedi.
İHD Diyarbakır: Elbirliğiyle örtbas ediyorlar
"Jandarmasından tutalım, polisine, MİT'çisine hatta hükümet yetkililerine kadar herkes cinayeti örtbas etmek için ellerinden geleni yapıyor. Bu nedenledir ki, aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen Hrant'ı katledenler ve arkasındaki derin güçler ortaya çıkarılamadı. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, devletimiz tutuklu katilleri dahi salıvermek için elinden geleni yapıyor."
Ankara'da "altı delik ayakkabı"lı eylem
Ankara Yüksel Caddesi'nde toplanan Devrimci 78'liler Federasyonu, 78'liler Girişimi, Barış ve Demokrasi Partisi, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Kaldıraç, Sosyalist Demokrasi Partisi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyeleri, ellerindeki meşalelerle Kürtçe, Ermenice ve Türkçe "Yaşasın Halkların Kardeşliği" yazılı pankartın arkasında "Katil devlet hesap verecek" sloganları atarak Adalet Bakanlığı'na yürüdü.
Br eylemci, öldürüldüğü Agos'un önünde bir gazete kağıdıyla örtülü cesedinden sadece altı delik ayakkabıları gözüken Dink'i, altı delik ayakkabısını çıkartarak andı.
İzmir'de bin kişiydiler
İzmir Konak'ta yaklaşık bin kişi, "Hepimiz Hrant Dink'iz", "Hepimiz Ermeniyiz", "Dört yıldır savcı yok, yüzleri yok" dövizleri taşıyıp sloganlar atarak eski Sümerbank Binası önüne yürüdü. Burada, Dink'in öldürülmesi tiyatro oyunuyla temsili olarak sahnelendi.
Etkinlikte yer alanlar arasında Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), İnsan Hakları Derneği (İHD), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Demokrasi Partisi'nin (SDP) de bulunduğu çok sayıda sendikal yapı ve siyasi partinin üyeleri ve hak savunucuları vardı.
Eylemde bir basın açıklaması okuyan Vezan Karabulut, geriye dönüp baktıklarında gerçeğin tüm çıplaklığıyla ortada olduğunu, tehdit aldığını bağıra bağıra açıklayan bir insanın hedef alındığını belirtti:
''Hrant'ın katili, dile getirdiği hakikatlerden rahatsız olanlardı. Tabanı delik ayakkabısıyla kanlar içinde, onu yerde yatar vaziyette gördüğümüz ilk andan itibaren katilin kim olduğunu anlamıştık.''
"Tarihin derinliklerine baktığımızda, Ermeni kırımından Dersim katliamına, 6-7 Eylül olaylarına, Çorum, Maraş ve Sivas katliamlarına, Fırat'ın öte yakasında yaşanan binlerce faili meçhul cinayete kadar her karanlık olayda kolektif karşımıza çıkmaktadır. Amaç çok açıktır. Bu ülkede istisnasız herkesin iradesizleştirilip susturulması, böylece bir korku rejiminin tüm toplum tarafından içselleştirilmesi istenmektedir.'' (EÖ)
Fotoğraf: Duygu Yiğit