Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halk Savunma Güçleri (HPG) Mardin’in Kızıltepe ilçesinde ve Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 10 Ağustos’ta yaşanan, yedi sivil ve bir polisin öldüğü bombalı saldırılara dair açıklama yayınladı.
HPG Basın İrtibat Merkezi imzalı açıklamada Sur’daki patlamanın HPG ile ilgisi olmadığı, Kızıltepe’deki saldırıyı ise HPG’ye bağlı bir birimin yaptığı belirtildi.
Diyarbakır’daki saldırıda hepsi aynı aileden beş kişi, Kızıltepe’deki saldırıda ise, biri polis ikisi sivil üç kişi hayatını kaybetmişti.
"Soruşturma açıldı"
14 Ağustos tarihli açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Sur’da gerçekleşen patlama ile HPG ve Amed eyalet güçlerimizin herhangi bir ilişkisi yoktur. Ancak bu eylemin yerel düzeyde farklı bir birim tarafından Türk devletinin Sur’da ve Amed’de devreye koyduğu uygulamalarına karşı gerçekleştirdiği bir eylem olduğu anlaşılmıştır. Mardin’in Qoser ilçesinde yapılan eylem ise HPG’ye bağlı bir birim tarafından gerçekleştirilmiştir.
“Her ne kadar Sur’daki eylem doğrudan HPG’ye ait olmasa da bu tür birimler üzerinde daha fazla denetim ve kontrolün sağlanamamasından dolayı sorumluluk yine de HPG’ye aittir. Gerek Sur’daki, gerekse de Qoser’deki eylemlerin yapılış mekanı ve uygulama biçiminde ciddi yetersizlik ve eleştiri konusu yapılacak hususlar söz konusudur. Bu yüzden soruşturma açılmıştır. Bundan sonra yapılacak eylemlerde sivillerin herhangi bir biçimde zarar görmemesi için, salt sömürgeci işgal güçlerinin hedeflenmesi hususu üzerinde büyük bir ciddiyetle durulacaktır.
“Ancak Sur yerle bir edilirken, tam da bu eylemin gerçekleştiği saatlerde Amed’in Kulp, Lice ve Silvan ilçelerine bağlı 20 civarında köy AKP devlet güçleri tarafından yakılıp yıkılırken, AKP devletinin bu pervasız şiddet uygulamalarına karşı hiçbir açıklama yapmayıp tepki göstermeyen, ama sömürgeciliğin bu vahşetine karşı yapılan bir eylemin hatalarından hareketle hemen ortalığa çıkıp basın açıklamaları yapanların ciddiyetle hiçbir alakaları yoktur. Kürdistan’da gerçek anlamda bir sivil toplum anlayışı, her türlü şiddete ve haksızlığa karşı çıkmalıdır. Sömürgeci güçlerinkine karşı çıkmayıp, salt devrimcilerin hatalarına karşı açıklama yapmanın, sömürgeciliğin değirmenine su taşımaktan başka hiçbir işe yaramayacağı açıktır. Bu tür çevreleri bu konuda daha adaletli ve daha gerçekçi olmaya davet ediyoruz.
“Bu her iki olayda sivil insanlarımızın yaşamını yitirmesinden dolayı üzüntülerimizi belirtiyor, yaşamını yitiren insanlarımızın ailelerine başsağlığı diliyoruz." (BK)
* Fotoğraf: Murat Bayram / Sur