Üç yıldır hapiste bulunan gazeteci Horuz, "Yasal faaliyet içindeki sosyalist basın ve çalışanlarına yaklaşım; basın özgürlüğünün mihenk taşı olarak göz önünde bulundurulmak zorundadır. Yasa ve icraatlar gerçek rengini burada ortaya çıkartıyor" dedi.
Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde kalan Horuz, Temmuz 2003'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmuştu.
"Ceza, sosyalist basında çalışmamdan"
Mektubunda, Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanarak, iki itirafçının verdiği ifadelerin temel alınarak mahkum edildiğini savunan gazeteci Horuz, kendisine komplo kurulduğunu iddia ederek, cezanın verilmesinde, sosyalist basında çalışması ile Halkların Uluslararası Mücadele Ligi'nin (ILPS) Hollanda'da gerçekleştirilen kuruluş kongresine katılmasının etkili olduğunu düşündüğünü açıkladı.
Mektubunda , hükümetin af anlayışını eleştiren Horuz, solcuların aftan yararlandırılmadığını iddia etti.
Cezaevi koşullarını da eleştiren Horuz, "Ağır suçlara hafif cezalar verilirken, solcuların gözünün üstünde kaşının bulunması bile ağır cezalarla karşılanıyor. Ayrıca, cezaların infazında müthiş bir adaletsizlik var. Sağcıların ceza infazında 2'ye 5'lik oranı uygulanırken (örneğin 10 yıl ceza verilen bir sağcı 4 yıl yatınca çıkıyor), aynı cezayı alan bir solcu, ancak 11,5 yıl hapis yatınca çıkmaktadır" dedi.
Uygun: 15 gün kaldı, röportaj yaptı
DGM'deki yargılamada pişmanlık yasasından yararlanmak isteyen ve 12 yıl 6 ay hapse mahkum olan sanık Erol Çetin, mahkemede "Gruba girdikten sonra Zeki Uygun isimli bir basın mensubu gruba katıldı, aramızda 15 gün kaldı ve kamera çekimi ve fotoğraflama yaptı. Grup liderleriyle ve benimle de röportaj yaptı. Röportajlar ve Zeki Uygun'un izlenimleri Özgür Gelecek dergilerinde fotoğraflı olarak yayınlandı. Aslında Zeki Uygun Memik Horuz'dur" demişti.
Horuz'un avukatı Aydın Erdoğan da mahkemeye, "(...) Erol Çetin'in pişmanlık yasasından yararlanmak amacında olduğu gözden uzak tutulmamasını diliyoruz. Kendi mutluluğu için başka insanların cezalandırılması çabasına girebilir(...)" şeklinde görüş bildirmişti.
Horuz : "Koda ihtiyacım yok"
Sanık Horuz ise "Benim kimliğimi herkes tanır, kod adı kullanmama gerek yok. Bir itirafçı varken yetmeyince ikinci itirafçı olarak İrfan Durmuş'u sundular. Benim örgütsel bağlantım varsa bunların somut olarak ortaya konmasını istiyorum. Erol Çetin'i kurtarmak için benim cezalandırılmam isteniyor" yolunda savunma yapmıştı.
İstanbul Çemberlitaş semtinde 17 Haziran 2001'de gözaltına alınan Horuz, Tokat'a götürülerek hakkında "örgüt üyesi olduğu" yolundaki ifadeler bulunduğu iddiasıyla tutuklanmıştı.
13 Haziran 2002'de, Ankara 2 No'lu DGM, Horuz'u Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 168/2. maddesi uyarınca 15 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Yargıtay 9. Dairesi, cezayı 24 Ocak 2003'te tebliğ edilmişti.(EÖ/YS)