"Bir şey sorabilir miyim?
-Buyrun?
-Bunları siz mi düşürdünüz?
-O nedir?
-Koç ta..ğı!"
Gerçekten son zamanlarda bu kadar gülmemiştim. Hani haberlerde görürüz;boyalar atılır, domates ya da yumurta... "Elin memleketinde ne demokratik tepkiler oluyor" derler, ama ne?.. Bizim çocuklar, tutup bunu yapınca offf... Ne terbiyesizlikleri kaldı, ne cinsiyetçilikleri.
Onlar, kendilerine " %52 " diyorlar. Türkiye de 26 yaş altındaki nüfusun genel nüfusa oranı imiş, büyük sayı. Sonra iki koç yumurtası sahneye düştü."Burası bir köle pazarıdır. Bu toprakların yüzde 52' si bu köle pazarını dağıtıyor" dediler. Guy Fawkes (V for Vendetta filminden esinlenmişler) maskelerini yüzlerine geçirip, dışarıya kaçışan dinleyicileri " köleler, panik yapmayın, sırayla çıkın, birbirinizi ezmeyin" diyerek uyardılar.
"Bu prezantabl sirk gösterisinin arkasında Koç Holding'in hayatımızı gaspının kanlı kariyeri var. Koç'a Karşı Koyunlar İsyana" pankartı asılırken salondan da "Zalimlere karşı hayal gücü eyleme sloganı" atıldı.
"Köleler" lafını duyunca "eyvah" dedim. Buna takarlar şimdi. Kim köle ya da köle adayı olduğunu kabul eder ki? Çocuklar, insanlara ayna tutmanın yaratacağı tepkiyi bilmiyor olmalısınız! Elbette herkes bu tür eylemlerde fikrini söyler, eleştirisini yapar. Ama internette öyle eleştiriler var ki... Akıl tutulmasının bu derecesi...
En tuhafı şu;"neden eleştirdiğiniz bu şirkette çalışıp, istediğiniz değişimi yapmıyorsunuz?" mealindeki şeyler... Beni en çok daraltan eleştiri "tabii Boğaziçi'nde kolay" tarzında olanlar... Yani bizim çocukların işkenceden geçmesi gerek. En hafifi dayak bile yemediler.Ölümüne yapılmadıktan sonra, ne anlamı var değil mi?!..
Boş verin çocuklar, siz yine de dayak yememeye bakın. Bu ülkede muhalifken başınıza gelmeyen kalmayacak, ama siz yine de kendinizi kollayın, derim. Bu sizin akıllı olduğunuzu gösterir, inanın. Egemenlere bu zevki ne kadar az yaşatırsanız o kadar iyidir. Siz ölümü değil, yaşamı savunun.
"Terbiyesiz" olduklarına gelince; sitelerine göz atmanızı öneririm. Baş sayfada bir çocuk resmi göreceksiniz, bir elin gölgesi düşmüş. Bence fotoğraf seçimi harika. Çocuklara yönelik cinsel tacizi ile ilgili metni okuyun ve onlara "terbiyesiz" diyenlere, nasıl bir etik dersi verildiğini görün."Metin akademik bir çalışma gibi,"üstelik duygu sömürüsüne bu kadar yatkın bir konuyken.
Bir de alternatif göstermedikleri konusu var. Yapmayın; gençlik ve dünya sorunlarını size güzel bir çalışmayla sıralamışlar."Çözüm gözünüzün önünde..." Devrim vaat etmeyecek kadar aklı başındalar... Üstelik bunlar daha çocuk denecek yaşta, her şeyi bu çocuklar mı çözecek? Biraz kafa patlatın, hem önerilerinize açığız", diyorlar. Bir de bu yaşta çözüm dayatırlarsa komplekse kapılmaz mısınız beyler?
Şaka bir yana; elbette hataları var, olacaktır. Ama ben onları çok sevdim, gözlerinden öpüyorum.
Bir isteğim var onlardan. Orson Welles'in "I know what it is to be young" şarkısını dinlesinler, benim için. (EÖ/EK)