Kuzey tasarımına olan ilgim tasarım eğitimimin başından beri var, o ülkelere ait tasarım dergilerinde izlediklerim beni taraf olmaya itmişti. O zamanlar doğal malzemeler, içtenlikli akılcı çözümler, mesafeli sıcaklık ve mütevazı şıklık beni çok etkilemişti. Daha sonra da altmışlı yılların sonunda ve yetmişli yılların başında, değişik nedenlerle oralara çalışmaya yaşamaya giden dostlardan duyduklarım, özellikle sosyal devletin fertlerini sahiplenmesi, sosyal hakların arkasındaki göreceli eşitlikçi yaklaşım, özellikle eğitim konuları uzaktan da olsa ilgimi çekiyor.
Birkaç hafta önce Die Zeit haftalık gazetesinin son sayısında okuduğum bir yazı İskandinav ülkelerinde kadınların sosyal yaşantıdaki ve yönetimdeki yeri ile ilgili hatırlatmalar yaptı; Bu ülkelerde kadınların yüzde 85'inin çalışıyor olması yüksek bir oran. Politik alanda yine çok etkin olduklarını görüyoruz.
Her ne kadar bu yıl İspanya parlamentosunun oluşumu bu rekoru kırsa da, Kuzey ülkelerinde daha eski tarihlere uzanıyor; örneğin İzlanda'nın devlet başkanlığı görevini Vigdis Finnbogadottır 16 yıl kadar sürdürmüştü.
Norveç'in çok sevilen Başbakanı Gro Harlem Brundtland idi. Finlandiya'da hem Başbakan adayı hem de Cumhurbaşkanı kadındı, Başbakan adayı Anneli Jaatenmaki seçim kampanyasında yolsuzluğa kurban gitti ama Tarja Halonen cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmekte. İsveç'in Dışişleri Bakanı Anna Linh''n cinayete kurban gitmesi kendi ülkesinde olduğu kadar diğer ülkelerde de üzüntü yaratmıştı.
Sosyal demokrasi içinde her şeyin güllük gülistanlık olmadığını, politikadaki yolsuzlukları, komploları yine 70'li yıllarda çok sevilen İsveçli Maj Sjöwall ve Per Wahllöö ikilisinin yazmış oldukları romanların kahramanı baş komiser Martin Beck'in maceralarında izliyorduk.
Bu eleştiri geleneğini şimdilerde Henrik Mankell'in roman kahramanı Kurt Wallander ile izliyoruz; işsizlik, gençlerin amaçsızlığı, zorbalığın artması ve yabancı düşmanlığı gibi konularda... Cinayet romanı geleneğinde epeyce kadın yazar da var; Finli Leena Lehtolainen veya İsveçli Ake Edvardson ve Gunnar Staalesen gibi.
En güzeli galiba, İsveç'le ilgili hayalimizde oluşturduğumuz güzellikleri bozmamak için, bu ülkenin doğal güzelliklerini, sonsuz özgürlüğü ve mutluluğu anlatan Astrid Lindgren'in Pippi Langstrumpf (Pippi Uzunçorap) ve arkadaşlarının maceralarını okumak.
Yazıda yer aldığı gibi "Olağandışı Mobilya Evi" olarak tanıtılan IKEA cumhuriyetindeki gibi her şeyin o kadar rahat ve sıcak olmadığını biliyoruz, ama yine de herkesi koruyan, her ferdine sahip çıkan, hayatın hangi döneminde olursa olsun, kenar grupların bile gereksinmelerine yönelik çözümlerin arandığı bir gelenek var. Sosyal politikalarının değiştiği, bütçelerin kısıtlandığı dönemde , Danimarka işten çıkarmayla ilgili haber verme süresini kısaltmış, Finliler de emeklilik yaşını 67'ye çıkartmış.
Bunlar konumuzun politika ve sosyo-ekonomik yönleri, ama tasarımı bu konulardan soyutlayamayız. Tasarım sadece birkaç kişi için güzellik yaratmak değil, toplumun bütününü kapsayan, "Sağlıklı Bir Yaşam için Tasarım"ın yaygınlığını destekleyen bir ekonomi ve politika olmadan hiç bir yere varamaz..
Tasarım konusunda izlenen politika için ilginç bir örnek, uzun yıllardır kullanıcının gereksinmelerini göz önünde bulunduran ürün ve çevre tasarımı geleneğine sahip olan, İsveç'in hükümet programında yer alıyor.
1998 yılında mimarlık ve tasarım için "Future Forms" veya İsveççe "Framditsformer", "Geleceğin Biçimleri" başlığı altında bir eylem programı kanunlaşmış. Bu eylem programı için İsveç Kültür Bakanı Marita Ulvskog şöyle diyor: "Yapıların ve nesnelerin insan gereksinmelerine uyarlanması zorunludur ve biçimleriyle bizi kullanmaya yönlendirmeleri gerekir."
Hükümet politikası olan "Herkes için Tasarım" felsefesinin ve geleneğinin sürdürülmesi ve güçlendirilmesi görüşünü şöyle anlatıyor: "En erken geliştirme aşamasında uygulandığında tasarım, üretimin temelinin kullanıcı gereksinmelerine oturtulacağını garanti etmenin etkili bir yoludur. 'Herkes için Tasarım' konsepti tüketim ürünlerinin, fiziki çevrenin, yapıların ve hizmetlerin en yaygın biçimde insanlara ulaşabilmesi ve onlar tarafından kullanılabilmesi koşulunu güçlendirir."
"Herkes için Tasarım" hükümetin hedeflerinden bir tanesi, mimarlık ve tasarımla ilgili kendi kararlarını da bağlayacak. Hükümet aynı şekilde üniversitelerin de tasarım ve mimarlık eğitimi programlarının içine bu "Herkes için Tasarım" konseptinin alınmasını istemiş.
2002 yılının Ekim ayında hükümet 2005 yılını tasarım yılı olarak ilan ediyor ve amacını, biçim ve tasarımın bütün topluma yapacağı katkının, bilincin arttırılması olarak belirliyor. Amaç tasarımın kullanımını, tasarıma olan ilgiyi ve tasarımla ilgili bilginin arttırılması.
Tasarım yılında, hükümetin özellikle ağırlık verilmesini istediği konular şöyle: Çalışma Hayatı ve Tasarım, Tasarım ve Kültürel İfade, Kamusal üretim (Public Procurement), Ekonomik Büyüme Faktörü Olarak Tasarım, Herkes İçin Tasarım, Sürdürülebilir Tasarım, Eğitim ve Araştırma.
Hükümet bu arada Svensk Form'u yani İsveç El Sanatları ve Tasarım Derneği'ni 2005 Tasarım Yılı'nın düzenlenmesi ve tanıtım kampanyası için görevlendirmiş.Tabii ki konuyla ilgili müzeler, üniversiteler diğer araştırma kuruluşları ve derneklerden üyelerin oluşturduğu bir komite de devrede.
Bu yılla ve programla ilgili bilgi almak istiyorsanız www.merdesign.se yi tıklayabilirsiniz. www.sweden.gov.se sitesinde de hükümet kültürel politikaları ile ilgili İngilizce sayfalar var, üstelik de iyi tasarlanmış bir site, ne fazla resmi suratlı ne de laubali.
Proje 1998 yılında kanunlaştıktan sonra başka faaliyetler de yapılmaya devam etmiş, 2001 yılının Mimarlık Yılı olması gibi. Bu girişimlerden biri de "Nordic Council on Disability Policy", yani Engellilik Politikası Kuzey Konseyi. Bu da "Herkes için Kent Planlaması"nı amaçlıyor ve kuzey ülkelerinde toplumun her ferdinin ulaşabileceği ve herkes için işlevi olan şehirlerin düzenlenmesini destekliyor. Daha 1998 yılında Kuzey ülkelerinin başkentleri için en iyi plana bir davet çıkarılmış, ve özellikle Helsinki, Rejkjavik ve Stockholm içinde eylemlerini arttırmışlar.
Bütün bunları duyduktan sonra yurt dışında peş peşe düzenlenen etkinlikler anlamak kolaylaşıyor, ya İsveç tek başına veya kuzey başlığı altında diğerleriyle birlikte tasarımın altını çiziyorlar. Konumuz olan da herkes için tasarım. Bununla ilgili bir sergi de 2003 yılında Calgary/ Canada'da açılan "Aktif Yaşam için İsveç Tasarımı".
Sergi İsveç El Sanatları ve Tasarım Derneği ve Stockholm'deki Sanat, El Sanatları ve Tasarım Üniversitesi tarafından düzenlenmiş. İsveççe adıyla Konstfack, dünyadaki en eski tasarım okullarından bir tanesi.
Sergide yer alan ürünler, İsveç'in önde gelen çağdaş tasarımcılarının günlük yaşamı için tasarlananlar olmanın dışında aynı zamanda da İsveç'in uygun ve ulaşılabilir teknolojiyle yaşamın kalitesini arttırmaya çalışma felsefesini yansıtıyor.
İsveç tasarımının kabul görmesi de özünün "Herkes için Tasarım" temel ilkesi olması. Sergideki ürünler, sanatsal nesneler olmaktan çok, aynı ilkeyle üretilmiş olanlar ve "iyi tasarım"ın aynı zamanda özgürlük olanağı verdiğini kanıtlayanlar.
İsveç Form dergisinin editörü ve serginin küratörlerinden biri olan Pernilla Abrink sergi kataloguna şöyle yazmış: "Tasarım insanı özgür kılar. Bir nesne yaşamımızı kolaylaştırabilir, yeni olanaklar sağlar ve bizi yeni zorlamalar için yüreklendirir. Bir nesnenin kesin etkileri olabilir, yaşamın içindeki kişisel durumumuza göre bazıları kolumuzun uzantısıdır, bazıları da bizi gülümsetebilir. Çünkü hepimiz farklıyız: kısa, uzun, genç veya yaşlı, tek kollu, felçli bacaklı veya görme özürlü olabiliriz. Aslında hepimiz tekiz. Herkes için Tasarım sergisi hepimiz için dikkatle tasarlanmış ürünleri sergilemekte."
Sergilenen ürünler arasında Bahco firması için Ergonomi Design Group tarafından tasarlanmış, elden kaymayan , kol ve elin daha az güç sarf etmesini sağlayan tornavidaları, Electrolux'ün temizlerken aynı zamanda havayı da temizleyen elektrik süpürgesi, Microny firmasının en küçük tekerlekli sandalyesi, Droog Design'ın tasarlamış olduğu asılarak yataktan veya sandalyeden kalkıp oturmayı sağlayan trapez şeklindeki lamba, Staffan Preutz'ın kulağa takmayı gerektirmeyen sapsız gözlükleriydi. Sergi için seçilmiş olan bu ürünlerin bir çoğu özürlü, hasta ve yaşlılar düşünülerek tasarlanmışlar.
Ürünler faydacı, belirli bir amaca yönelik tasarlanmış olmakla beraber, aynı zamanda açıkça belli bir estetik kaygıyı da taşıyorlar. Bu tasarımlar ister özürlü isterse sağlıklı olsunlar herkesin yaşamını özgür kılabilirler; daha iyi yaşamak için, günlük aktivitelere katılabilme ve aynı haklara erişebilme özgürlüğü.
Bu özgürlükler insan olmanın temel koşuludur ve son yıllarda bilinçli ülkelerde tasarım öğretilerinin ve kuramlarının temel çerçevesini oluşturuyorlar ve adına da "Universal Design" yani Evrensel Tasarım deniyor.
Bu çerçeve mekânların, nesnelerin ve bilgi tasarımının, olabilecek her durumda, olabilecek en geniş insan spektrumunun özel ve ayırımcı bir tasarım olmaksızın kullanılabilmesini kapsıyor.
Herkesin düşünüldüğü, insan merkezli bir tasarım. Diğer bir adıyla "Herkes İçin Tasarım" veya "Yaşam Boyu Tasarım" (lifespan design). Buna bir tasarım tarzı veya stili olarak yaklaşmak doğru değil, bu kullanıcının deneyimlerine duyulan sorumlulukla başlayan tasarım sürecine yönelmektir.
İsveç henüz bu ad konmadan önce de tasarımın sosyal amacını ön plana koyan ülkelerden biri olmuştur ve haklı olarak da bununla övünmektedir. Özürlüler veya engelliler için tasarım, çocukların güvenliliği ve ergonomik araştırmalar, tasarım ağırlıklı endüstri kuruluşlarının da kendi tasarım bürolarının veya onlara tasarım hizmeti veren büroların tasarım süreçlerini etkilemiştir. Bu şirketlerin başında Volvo, Saab, Electrolux ve Bahco gibi uluslararası kabul görmüş kuruluşlar gelmektedir.
Bu kuruluşlara dışarıdan tasarım hizmeti veren bürolardan biri ve en eskisi de 1976 yılında kurulan Ergonomi Design Gruppen adlı kuruluştur. Bu kuruluş 1960'larda kurulmuş olan Designgruppen ve Ergonomi Design adlı iki tasarım bürosunun birleşmesinden doğmuştur. 14 kişiden oluşan tasarım stüdyosunun uğraş alanı ergonomik ilkelere dayanan, güvenilir, emniyetli ve verimli tasarım araştırmaları yapmak ve geliştirmektir.
Kullanıcı sistemlerinin, yani ürün ve kullanıcı ilişkilerinin analizi için, gerçek boyda modellerle deneysel değerlendirmeler yapar. Ergonomi Design stüdyosu tasarıma yaklaşımını şöyle anlatıyor: "Tasarım sadece dış görünüş değildir. Biçim, işlev ve ekonomidir. Dürüst ürün geliştirilmesi satışları arttırabilir, üretim maliyetlerini azaltabilir, yeni pazarlar açar ve kalite profilini geliştirebilir."
Şirketin kurucularından olan 1940 doğumlu Sven-Eric Juhlin ve 1946 doğumlu Maria Benktzon özellikle kas becerileri ve bu bağlamda kavrama ve tutma eylemleri üzerine araştırmalar yaparak özellikle özürlülerle ilgili tasarımı konusunda uzmanlaşmışlar.
Her ikisi de Kunstfackskolan'dan mezundur. Tasarım bürolarını kurmadan önce Sven-Eric Juhlin , Gustavsberg seramik fabrikalarında in-house tasarımcısı olarak çalışmış. Maria Benktzon da özürlülerle ilgili giyim tasarımı üzerine çalışmıştır. Bu tasarım grubunun bir çok projesi endüstriyel kuruluşların dışında, İsveç Çalışma Çevresi Fonu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Ulusal Meclisi gibi resmi kuruluşlar tarafından da desteklenmiştir. Bu konuda çalıştıkları projelerden bazıları da kaza ve tekrarlardan kaynaklanan, kasılma ve sakatlanma riskini önleyen matbaa ve kaynak makineleri.
"Herkes İçin Tasarım" yaklaşımının öncülerinden olarak kabul edilen Maria Benktzon, "İnsan dikkatini çözülmemiş problemler alanına yoğunlaştırmalıdır," diyor. Bu ilkeyle her tür insan eylemini optimize edilmiş gereçlerle daha kolay bir hale getirmeye uğraşıyor. "Snork" adını verdiği bıçakla çatal arasındaki gereç bunlardan bir tanesi.
1972'de tasarlamış olduğu "İdea" adlı aççı bıçağının, özürlüler kadar sağlıklı insanların da mutfakta zorlanmadan kullanabileceği bir sapı var. Yine ikilinin tasarlamış olduklara "Ye/İç" (eat and drink) çatal bıçak takımı, RSFU Rehab tarafından 1980'de özürlüler için üretilmiş. 1986'da Bahco şirketi için tasarladığı "Ergo"' tornavida serisi tasarım dünyasının önde gelen ödüllerinden biri olan Kırmızı Nokta ödülünü almıştı.
Ergonomi grubunun yine Bahco için tasarlamış olduğu testere "Hacksaw 319" da Japon tasarım ödülü olan G-Mark'ı kazanmıştır. Kanada'da düzenlenen "Aktif Bir Yaşam İçin İsveç Tasarımı" sergisinde yer alan ürünlerden biri de Benktzon'un 1997 yılında tasarlamış olduğu "Beauty" (Güzellik) saç fırçası ve tarağı da romatizmalı ellerin kullanımına uygun olarak tasarlanmış vücut bakımı programının bir parçası.
Mafsal romatizması veya kas zayıflaması ile yaşamlarını sürdüren insanların yaşamlarını kolaylaştırmak için yapmış olduğu araştırma ve tasarımlarla ilgili sorunların salt teknik sorunlar olduğuna inanmıyor.
Maria Benktzon için önemli olan özürlü insanların başkalarından bağımsız olarak yaşamalarını sağlarken, daha zayıf olan insanların topluma entegre olmaları. Araştırma konuları sadece özürlüler değil, özürlü olmayı önleyen ön tedbirler. Bütün bu tasarımlar renkleri, biçimleri ve malzemeleriyle ayırımcı yaklaşımdan uzak, bir özürü veya engeli olmayan kişiler tarafından da kullanılabilecek veya satın alınabilecek mükemmellikte bence.
Ergonomi Design Gruppen'in çok iyi tasarlanmış web sayfasında tüm tasarımlarını ve geleceğe yönelik projelerini izleyebiliyorsunuz, tek kusuru metin indiremiyorsunuz şöyle yazıyor:
"Ergonomi Design Stockholm de üslenmiş ve 1979 da kurulmuş olan bir endüstri tasarımı danışmanlığıdır. Bugün 27 endüstri tasarımcısı, mühendis ve ergonomist çalışmakta. Biz hep beraber insan yetileri, sınırlamaları ve davranışlarıyla ilgili bilgi ve uygulamalı deneyimlerimizin özgün bileşimi olan süreç üzerinde çalışıyoruz. Biz ürünlerin nasıl kullanıldığını araştırıyoruz, kullanıcı performansını ve mutluluğunu geliştirmek için tasarım yapıyoruz. Başarıyı şekillendirirken işlevsellik ve estetik güzellik eşit derecede önemli." (ŞA/BA)
Kaynakça:
Polster, Bernd., Design Lexikon Skandinavien, Dumont, köln,1999
"Contemporary Swedish Design" katalog. Nationalmuseum,Stockholm,1883
www.ergonomidesign.se
www.sverige.de
www.sweden.gov.se
www.triangallery.com/exhibits/2003swedishdesign/
www.adaptenv.org