Özgökçe, bianet'e yaptığı açıklamada, "Doktorlar, adli tıp uzmanları, her intihara artık şaibeyle bakmalılar. Güldünya olayında, Güldünya'dan çok öldürenlerle ilgilenmişlerdi. Namus cinayetleri işleyenler, yasaları kendi lehlerine kullanmayı çok iyi biliyorlar" diyor.
Aileler kadınları intihara zorlayacak
Van'a bağlı Muradiye'de gittikleri bir intiharın, kendilerine "Buhran sonucu intihar etti" diye anlatıldığını söyleyen Özgökçe, "Kadının arkadan, tüfekle vurulduğu ortaya çıkmıştı" saptamasında bulunuyor.
Namus cinayetlerinde müebbet hapis cezasının olması nedeniyle, ailelerin kadınları intihara zorlayacaklarına dikkat çeken Özgökçe, "Her kadının intiharın çok iyi irdelenmesi gerekiyor. İntihar olayları basında da artık yer almıyor. Her intiharın altında ciddi bir cinayet olabiliyor" diyor.
Van Kadın Derneği olarak kadınlara yönelik sağlık, el sanatları, okur yazarlık, insan hakları, cinsellik ve ekonomik haklar gibi konularda eğitimler düzenlediklerini belirten Zozan Özgökçe, "Kamu yöneticilerine, sosyal hizmet uzmanlarına, valilik ve adliyelerin çalışanlarının da katıldığı bu seminerlerimizle farkındalık yarattık" diyor.
Eğitim alan kadınla almayan kadın arasında ayrım var
Van'daki kadınlarda,10 haftalık eğitimler sonucunda çok ciddi değişimler olduğunu belirten Özgökçe, şunları söylüyor:
"İnsan hakları, cinsellik, kadın hakları, sağlık, el becerileri, ekonomik haklar konusundaki eğitimleri alan ve almayan kadınlar arasında çok ciddi farklar gözlüyoruz. Kampanyalarımız çok etkili oluyor. Bu alanda çalışan örgütlü kadına ihtiyacımız var. Zaten derneğimize üye olmanın ön şartı eğitimi almak. Eğitimden geçmeyen kadınlar, dernek üyesi olamıyorlar."
Özgökçe, Aile Mahkemeleri'nin yürüttükleri kampanyalar sonucunda Van'da kurulmasını sağladıklarını söylüyor.
Aile Mahkemeleri'nin önce erkeklerden destek aldığını belirten Özgökçe, kadınların bir şey imzalamaya korktuklarını, erkeklerin daha rahat imza atabildiklerini söylüyor:
"Bir kampanya başlatıp, imza istediğimizde kadınlar kocalarına sormayı tercih ediyorlar. Zaman zaman gelen olumsuz tepkiler de olsa, bize hayati tehlikeyle gelen kadınlar yaptığımız işin önemini kavrıyorlar. Kadına şiddet çok gündemde olduğu için aile içi şiddet çok görünür değil.
"Bizlerde, toplumda özgürlük isteyen, bir grup marjinal, feminist kadın imajımız var. Yok dersem yalan olur. Çalışmalarımız, kamu otoritelerince ve halk tarafından espri konusu oluyor. Kadının insan hakları ciddi bir çalışma olarak görülmüyor."(AD)