Türkiye'de her beş kadından birinin okuma-yazma bilmediğini belirten Ağduk, önümüzdeki sene beş ilde yerel yönetimlerle koordineli olarak bir proje başlatacaklarını söyledi.
Aile planlaması, cinsel sağlık ve üreme sağlığı programları geliştirilmesine katkıda bulunmak, hızlı nüfus artışı ile bağlantılı sorunlara dikkat çekmek, talepte bulunan gelişmekte olan ülkelere nüfus sorunlarını çözmede yardımcı olmak, UNFPA'nın hedefleri arasında.
Bu hedefleri gerçekleştirmek için, her yıl 11 Temmuz, Dünya Nüfus Günü olarak kutlanıyor.
Nüfus ve kalkınma
Dünya Nüfus Günü'yle ilgili çalışmaların 1987 yılından bu yana sürdüğünü belirten Ağduk, nüfus artışından kaynaklanan sorunlar nedeniyle bazı hedefler saptandığını açıkladı.
"İki temel çıkış noktamız vardı. 1994 Kahire de toplanan 179 devlet yöneticisinin üzerinde durduğu 'nüfus sorunu' ve 2000 yılında New York'ta yapılan ve bu kez 187 devlet temsilcisinin katıldığı 'Bin Yıl Kalkınma Hedefleri' toplantısında alınan kararlar. Bu iki toplantının değerlendirilmesinden çıkan sekiz hedef vardı ve bunlardan dördü kadını ilgilendiriyordu".
1994 yılında Kahire'de düzenlenen, Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı 'nda (ICPD) ulaşılan ortak karar, nüfus konularındaki mevcut anlayışta temel bir değişikliğe yol açtı.
Bu yeni bakış açısı çerçevesinde UNFPA, nüfus, ekonomik büyüme, yoksulluğun yok edilmesi, eğitim, ekonomik statü ve kadınların güçlenmesi konularıyla sürdürülebilir kalkınması ve gelişmesi arasındaki ilişkilerin sağlam biçimde kurulmasını sağlamayı amaçlar.
UNFPA Türkiye Temsilciliği de bu çerçevede "Dünya Nüfus Günü"nde bir dizi etkinlik düzenleme kararı alır.
Cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi adına seçilen "Eşitlik Güçlendirir" teması da bu paralelde seçilir.
Meltem Ağduk, seçilen ana temayla ilgili çalışmanın tek bir günle sınırlandırılmadığını söyledi: "Tüm yıla yayılacak etkinliklerle kadına ve çocuğa yönelik çalışmalarımız sürecek".
Dünya nüfusunun son 50 yılda ikiye katlandığından yola çıkılarak kurulan BM Nüfus Fonu'nun (UNFPA) öngörüsü, gelecek 25 yılda nüfusun yüzde 50 daha artacağı; gebelik ve doğumla ilgili nedenlerden dolayı her yıl 600 bin kadının hayatını kaybettiği yolunda.
"Dünya Nüfus Günü" nedeniyle Ağduk, bianet 'e UNFPA'nın kadınlarla ilgili hedeflerini şöyle açıkladı ve sorularımızı yanıtladı:
"Herkesin eğitim alması ve kız ve erkek çocukların eksiksiz eğitimi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadının güçlendirilmesinin teşvik edilmesi, anne sağlığının iyileştirilmesi, kadına yönelik cinsiyet temelli şiddet bunlardan dördü".
Aşırı yoksulluk ve açlığın kaldırılması da dolaylı olarak kadını ilgilendirmektedir. Dünyada yoksulluktan en fazla kadınların etkilendiği bir gerçek. HIV/AIDS bulaşmasını engellemek de, artık kadın merkezli bir sorundur".
HIV/AIDS'in yayılması neden kadını ilgilendiriyor?
AIDS ne yazık ki, artık bir kadın hastalığı. Üstelik AIDS'e yakalananların yarısından fazlası 30 yaş altı, genç kadınlardır. Kadın ve çocuklar bu hastalıktan en fazla zarar gören kesimdir. Ancak kadının tedavisi, hastalığın bulaşmasının önüne geçebilir.
BM Nüfus Fonu'nun sapmamasına göre doğumda karşılaşılan riskler, gelişmekte olan ülkelerde çok fazla. Gelişmiş ülkelere oranla, gelişmekte olan ülkelerde 50 ila 100 kat daha fazla olduğu da kayıtlardan çıkan bir sonuç. Yine BM Nüfus Fonu'nun üzerinde durduğu bir gerçek de, AIDS virüsünün bulaşma hızı. 1996 yılında dakikada 6 kişiye AIDS virüsü bulaştığı tespit edildi.
Bu sene neden "Eşitlik Güçlendirir" teması seçildi?
Toplumların kalkınmasında toplumda kadının yerinin güçlendirilmesinin ne kadar önemli olduğu ortada. Kadınlara vereceğimiz önem ve sağlayacağımız eşitlik toplumdaki tüm bireylerin yararına. Bu nedenle 'Eşitlik Güçlendirir' sloganıyla yola çıkıyoruz.
Etkinlikler yalnızca Türkiye de mi söz konusu?
Kadınlara uygulanan ayrımcılık bir tek Türkiye'de yok. 21. yüzyılda tüm dünyada söz konusu. Bu nedenle bu sloganla yola çıkıyoruz. Türkiye'ye baktığımızda kadına yönelik şiddetin üst boyutlarda olduğunu görüyoruz.
Türkiye'de her üç kadından birinin şiddete uğradığı görülüyor. Namus adına cinayetlerin sürdüğünü görüyoruz. 10 yıl önce de namus adına işlenen cinayetler vardı ama bugün artık göz önünde.
Hedeflerden biri olarak düşük okur-yazarlık oranını yükseltmeyi gösterdiniz?
Türkiye'de yüzde 20 oranında okumaz-yazmaz kadın var. Kadınları ve erkekleri eşit düzeye getirdiğimizde toplum eşit yararlanacak bundan. Türkiye'deki diğer BM örgütleriyle ortaklaşa bir program başlatmayı düşünüyoruz. Henüz yazılma aşamasında.
Önümüzdeki iki yıl boyunca beş ilde ihtiyaç sahibi kadınlar belirlenecek. O beş ilde ihtiyaçları belirlenecek kadınlara yardımda bulunacağız. İllerdeki yerel yönetimlerle koordineli olarak çalışacağız. Bildiğiniz gibi BM, tüm dünyada, çalışmalarını, devletle birlikte yürütür. Bu programda da yerel yönetimlerle koordineli çalışılacak.
Projenin yürütüleceği iller belli mi?
Hayır, belli değil. Belli bir bölgeye odaklanmayacağız. Pilot iller seçeceğiz ve programı ona göre uygulayacağız. İki sene sonra, gerekli kaynak bulunursa program genişletilecek. Geçen yıl namus ve töreydi konumuz.
O programınızın sonuçları belli oldu mu?
İstanbul ayağını açıklamıştık. Şanlıurfa ve Batman'ın sonuçları da Ekim ayında açıklanacak. Kadına Karşı Şiddete Son kampanyamız da sürüyor.
Namus ve töreyle ilgili bazı tespitlerde buluyorsunuz?
Evet, ama o çalışma daha çok son beş yılın üç gazetesinde yapılan taramalarla ortaya çıkan bir sonuç oldu.
Neler çıktı o çalışmalarınızdan?
Son beş yılda, tarama yaptığımız üç gazeteye yansıyan 59 cinayet kaydedilmiş. Bu cinayetlerin 10'u İstanbul'da, 9'u Şanlıurfa'da, 5'i Diyarbakır'da, 4'ü Gaziantep'te işlendi.
Adana, Mersin ve Antalya'da 3'er, Batman, Kahramanmaraş, Kocaeli ve İzmir'de 2'şer, Aydın, Muğla, Denizli, Çorum, Samsun, Sivas, Erzurum, Mardin ve Van'da 1'er töre cinayeti işlendiğini tespit ettik.
Ama bu cinayetlerin Türkiye sınırının dışına da taştığı bir gerçek.(AD)