Düşünceyi ifadeyi önemsediklerini her fırsatta açıklayan hükümetin, sorun yaratan Ceza Yasası'ndaki maddelerdeki reformu, yargı süreçlerinin sonuçlarını gördükten sonra yapmak niyetinde oldukları anlaşılıyor.
Ancak Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Basın Konseyi, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, hukukçular ve diğer insan hakları kuruluşları daha fazla gecikmezsizin harekete geçilmesi için ard arda açıklama ve girişimlerde bulunuyorlar.
Yoğun yargılama süreçlerinde verilen demeçler veya yapılan açıklamaları derleyerek, 301'e ilişkin durumu bir kez daha anımsayalım :
Başbakan : Özgürlükler önündeki engeller kalkacak
AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Meslek Eğitim Programı çerçevesinde düzenlenen "Avrupa ve Hareketlilik Bilinci" toplantısına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Özgürlüklerin önündeki engeller kalkacak" mesajı verdi.
Yaptığı konuşmada "AB'nin de temelini oluşturan fikri hür ve vicdanı hür bir toplumun" önemine işaret eden Erdoğan, "Hükümet olarak, düşünce özgürlüğünün ve üretme özgürlüğünün önündeki her türlü engeli kaldırmaya kararlıyız" dedi.
Gül : Gerekirse 301 değişir
Aynı günlerce Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de, Orhan Pamuk'a dava açılmasına, Hrant Dink'in mahkum olmasına ve Avrupa Parlamentosu'ndan Joost Lagendijk'e soruşturma açılmasına yol açan 301. maddesinin gerekirse değişebileceğini, evrensel değerlerin önemli olduğunu söyledi.
Gül, 301'i de kastederek "Bunlar dokunulmaz yasalardır demiyorum. Reform İzleme Grubu olarak bunları yakından takip ediyoruz. Gerekirse yasalar da değişir. Önemli olan değerlerdir. Değerleri ne kadar geçerli hale getiriyoruz, budur" dedi.
Aydınlar ve üç bin kişi 301 ve 305 kalsın diyor
Aralarında yazar Yaşar Kemal, Oya Baydar, Çetin Altan, Arif Damar, Müjde Ar ve Yılmaz Erdoğan'ın da bulunduğu 169 aydının 26 Aralık'ta başlattığı "301 ve 305. madde kalksın" kampanyası katılanların sayısı üç bini buldu.
Kampanyada, "Türk Ceza Kanunu'nun 301. ve 305. maddelerinin bir an önce kaldırılmasını ve bu maddelerden açılan davaların durdurulmasını talep ediyoruz" deniyor.
Sabancı : Demokrasiyi ortak seviyede tutuyoruz
20 Aralık'ta bir açıklama yapan Türkiye Sanayi ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu üyesi Ömer Sabancı da, Türkiye'nin ifade özgürlüğünün önüne konan engelleri bir türlü tam anlamıyla ortadan kaldırmadığını söyledi.
Sabancı, "Orhan Pamuk, Hırant Dink davalarına, Hasan Cemal, İsmet Berkan, Murat Belge, Haluk Şahin ve Erol Katırcıoğlu hakkında açılan davalara (yasalar böyle ne yapalım) bakış açısıyla değil yasaların çağdaş, çoğulcu, demokratik standartlara uygun olmamasının siyasi sorumluluğu üstlenilerek yaklaşılmalı" ifadelerini kullandı. Sabancı, "demokrasimizi evrensel ölçülere göre geliştirmek yerine orta karar bir seviyede tutmaya çalışıyoruz" dedi.
Basın örgütleri başka bir şey istemiyor!
159. maddenin yarattığı sakıncalara yıllardır değinen basın meslek örgütleri de, yeni Ceza Yasası hazırlıklarıyla birlikte aynı sakıncaları barındırdığına inandıkları 301. maddeye dair itirazlarını, hem Meclis Komisyonları'nı uyararak hem de düzenledikleri çeşitli eylemlerle dile getirdiler.
Erinç: Uyardık, dinlenmedik
Ceza Kanununda basın ve düşünce özgürlüğünü kısıtlayan 20'den fazla maddeye itirazları olduğunu söyleyen Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, dikkate alınmayan uyarıların acısının çekildiğine inanıyor.
Erinç, tek çarenin "adil yargıyı etkilemeye teşebbüs" başlıklı 288, "Türklüğü, Cumhuriyet ve Devlet organlarının alenen aşağılama" bağlıklı 301 gibi maddelerde değişiklik yapmak olduğunu açıkladı.
İlkiz: Davalar artarsa sorun büyür
TGC Hukuk Danışmanı olarak Ceza Yasası hazırlıklarında yer alan İletişim Hukukçusu Fikret İlkiz de, "...kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak ve suç işlenmesini önlemek istiyorsak 301. maddeyi kaldırmak gereklidir" dedi.
Avukat İlkiz, bu yapılmadığı takdirde bu maddeye göre açılan ceza davaların artacağını ve sorunların da çoğalacağı konusunda uyardı.
Yurdatapan: Son dava da kapanmadıkça özgürlük olmaz
Düşünce suçuna karşı yaptığı sivil ittihatsızlık eylemleriyle tanınan Düşünce Suçuna Karşı Girişimin Sözcüsü Şanar Yurdatapan, "Türkiye'de ifade özgürlüğü filan yoktur. En son dava da kapanmadıkça kimse ifade özgürlüğünden söz etmesin" diye ekledi.
Alataş: Maddeler yoruma açık
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Av. Yusuf Alataş da, "kin ve düşmanlığa tehlikeli tahrik" başlıklı 216 ve "Türklüğü ve Cumhuriyeti alenen aşağılama" başlıklı 301. maddelerinde uygulama sıkıntı yaşandığını açıkladı.
"Anayasa ve yasa hükümleri çağdaş çoğulcu bir demokrasinin gerekleri doğrultusunda, kişi hak ve özgürlükleri lehine yorumlanıp uygulanmak yerine, baskıcı ve özgürlükleri sınırlayıcı bir yaklaşımla davalar açılıyor ve cezalar veriliyor."
Ekşi: 301 gibi maddeler yeniden yazılsın
Bir basın toplantısı düzenleyen Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi ve Hukukçu Turgut Kazan da, 301 gibi maddelerin, "Doğru, hukuka uygun ve para cezası olarak sınırlandırılması şartıyla yeniden yazılmasını" istemişti.
İletişim özgürlüğü olarak içinde bulunulan durumun sürpriz sayılamayacağını açıklayan Ekşi, durumun daha da kötüleşebileceği uyarında bulunmuştu. (EÖ)