Türk Tabipleri Birliği, Ölüm Oruçlarına yönelik olarak, 19 Aralık günü başlatılan ve 33 kişinin ölümüyle sonuçlanan "Hayata Dönüş Operasyonu"nun ardından, ölüm orucundakilere istemleri dışında müdahale edilmesi konusunda hekimlere yönelik baskıları yanıtlayan bir basın açıklaması yapmıştı.
"Açlık grevinde bulunanlara yönelik hekim tutumu ile ilgili yanılgıları azaltmak, mümkünse düzeltmek ve hekimlik kuruluşlarının geliştirdikleri ilkelrle ilgili olarak kanu oyunu bilgilendirmek üzere," TTB Merkez Konseyince görüşülerek kararlaştırılan açıklama Genel Sekterer Dr. Eriş Bilaloğlu tarafından kamu oyuna bir basın toplantısıyla duyurulmuştu.
Ancak, Ankara Emniyet Müdürlüğü 9 Ocak 2001 tarihinde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak, TTB Merkez Konseyinin bu açıklamasıyla "amacı dışında" faaliyet gösterdiğini ileri sürdü ve TTB yasası gereğince Konseyin görevden alınması isteminde bulundu.
Cumhuriyet Savcısı Hasan Dursun da 13 Nisan 2001'de TTB yöneticileri hakkında yargılama yapılması için dava açtı. TTB yöneticileri hakkındaki dava 28 Mayıs 2001 Pazartesi günü, saat 10:00'da Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek.
Konuyla ilgili olarak TTB Genel Merkezi'nden yapılan duyuruda, "ulusal ve uluslararası düzeyde kabullenilmiş bir konuda yaptığımız basın açıklaması neden gösterilerek hakkımızda görevden alınma istemiyle dava açılmasını olağanüstü talihsiz bir durum olarak görüyor ve kabul edemiyoruz," deniyor.
TTB, yönetimi duyurusunda "etik değerleri biliyor, önemsiyor, mesleki değerlerimiz, uygulamalarımız ve hukukla çelişmeyen tutumumuzun doğruluğuna içten inanıyoruz," denildikten sonra Birliğin topluma karşı hekim sorumluluğuyla davranmaya devam edeceği vurguluyor.
Hekimler açıklamalarını şöyle noktalıyor: "Susmamanın bu toplumda ağır bir bedeli olduğunu biliyoruz ama yalnızca bu açıklamamızdaki konuda değil, bir bütün olan özlük haklarımız, herkese nitelikli sağlık hizmeti, herkese insani bir yaşam konularında da susmayacak, mücadelemizi sürdüreceğiz." (EK)