İş Yasası taslağı neler getiriyor ?
Değişiklikler emekçilerin örgütlülüğünü yok etmeyi hedefliyor. Sendikaları ortadan kaldırmak hedefleridir zaten. Ama bununla beraber kıdem tazminatlarının kaldırılması, fona bağlanması, esnek çalışmanın getirilmesi, ödünç işçinin getirilmesi, fazla mesailerin kaldırılması, iş saatlerinin işverenin istediği gibi düzeltilmesi, çağrıyla işçi çalıştırılması gibi önerilerle köleliği daha da pekiştirmeyi hedefliyorlar.
Örneğin, çağrıyla işçi çalıştırılması demek, evinde oturursun, işverenin işi olduğu zaman telefonla sana çağrı yapacak gelip çalışacaksın, çalışmadığında süreç içerisinde sahip olduğun tüm haklarından mahrum kalacaksın. Yani sosyal yaşantın da ortadan kalkacak. Kendini patrona göre endeksliyorsun
Emek Platformunun dönem sözcülüğü DİSK'e geçmiştir bu aydan itibaren. Biz bu süreci de değerlendirerek, bu konuda daha fazla duyarlılık yaratmak için girişimlerde bulunma kararı aldık.
Yasa Taslağında ödünç işçilik deniyor; nedir ödünç işçilik?
Bugün İstanbul belediyesinde fazla işçi istihdamı varsa ya da şu anda iş olmadığı için tam kapasite çalışmıyorsa, işçisi az olan bir yere onu ödünç olarak gönderebilecek, çalıştırabilecek nitelikte bir yasal düzenleme getirmeye uğraşıyorlar. Yani işçi almadan, mevcut olanları istediği yerde değerlendirmesi sistemi. Diyelim, şimdi İstanbul'da çalışıyorsun, evin burada çoluk çocuğun burada ama herhangi bir ile transfer edebiliyor, ama ücretini buradan ödüyor. Oradaki işin bittiği zaman geliyorsun. Köle gibi çalışacaksın, senin yaşama hakkın yok.
Telafi çalışması gibi diğer öneriler konusunda ne düşünüyorsunuz?
Telafi çalışması da şudur, herhangi bir sosyal felaket, veya kriz gibi şeyler olduğunda onun yarattığı zararı ortadan kaldırmak için telafi çalışma yapacak işçi. Ücret almadan onun karşılığında çalışacaksın.
Yani işverenin üzerindeki tüm yükümlülükler bu şekilde işçinin sırtına yıkılıyor.
Evet aynen öyle olacak, bir iş o anda yapılmadı mı, kaç gün sürerse artık o zarar telafi edilene kadar ücret almadan çalışacaksın. Günde iki saat mi çalışacaksın, beş saat mi çalışacaksın, tam gün mü çalışacaksın hiçbir şey belli değil. Amaç patronun zararını telafi etmek.
Kıdem tazminatında şu anda, emekli olduğunda alıyorsun ya da belli bir süre çalıştıktan sonra iş akdinin feshedilmesinde alıyorsun. Her yıl için otuz günlük maaş tutarında kıdem tazminatı alıyorsun. Yeni düzenlemeyle ya bu almış olduğun kıdem tazminatı fona aktarılacak ya da ikinci alternatif olarak bu otuz gün onbeş güne indirilecek.
İş yasası taslağı sanki halktan gizli bir yanı varmış gibi. Konfederasyonların bu hazırlanan yasadan tam anlamıyla bir bilgisinin olmaması mümkün mü?
DİSK adına o kurula giren profesör DİSK başkanlar Kurulu'na açıklamasını yaptı. Yani DİSK'in benim böyle bir şeyden haberim yok diye bir şey demesine olanak yok. Diğer sendikaların da öyle.
Sınıf derdi olmayan, kendi bireysel çıkarı için sendikacılık yapan insanlar bunu yapar. Sınıftan gizli, sınıfa duyarsız sendikacılar olmasaydı bizim ülkede böyle anti-demokratik uygulamalar olmazdı.
Şu ana kadar DİSK yönetiminin bir başkanlar kurulu sonuç bildirgesinde bir iki cümleyle buna karşı mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizmişlerdi. Onun dışında bir şey yok.(NK)