Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nden 14 polise ve amirine, Halkların Demokratik Partisi’nin mitingine düzenlenen bombalı saldırının önlenmediği gerekçesiyle “görevi ihmal” ve “görevi kötüye kullanmak” suçlarından açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.
TIKLAYIN - Polislere IŞİD Saldırısını Önlememekten Dava
Diyarbakır 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, beşi müdür 14 polis sanıktan sadece biri katıldı. Katılan bir polis sanık da avukatı olmadığı için ifade vermedi.
Polis sanıkların hepsi tutuksuz yargılanıyor.
5 Haziran 2015’te, İslam Devleti (IŞİD) mensuplarının, Diyarbakır İstasyon Meydanı’ndaki HDP mitingine düzenlediği saldırıda beş kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştı. Olayla ilgili IŞİD üyesi veya yöneticisi olduğu iddia edilen sanıklara açılan ana dava devam ediyor.
14 polise açılan davada, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede, ana davada yargılanan Burhan Gök “İslam Devleti (IŞİD) mensubu” ve patlamayı gerçekleştirenlerden biri olarak tanımlanıyor. Burhan Gök ana davada tahliye edilmişti.
Tıklayın - IŞİD’e Sınır Geçişi Sağlamakla Yargılanan Sanık “Kaçma Şüphesi Yok” Diye Tahliye Edildi
Yaralılardan duruşmaya katılmayan sanıklara tepki
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, bugünkü duruşma iddianamenin okunması ve kimlik tespitiyle başladı.
Bombalı saldırıda yaralananlar da duruşmaya katıldı, sanıkların gelmemesine, “Biz ayağımızdaki platinle mahkemeye geliyoruz. Polisler neden gelmiyor” diye tepki gösterdiler.
Müştekiler, patlama nedeniyle vücutlarının farklı yerlerinden yaralandıklarını, sağlıklarının bozulduğunu belirterek, sanık polislerden davacı olduklarını ve davaya katılmak istediklerini söyledi.
Sanık polislerden hiçbirinin ifadesi alınmadı
Duruşmaya katılan polis D.U. avukatı olmadığı için ifade vermedi.
Sanık avukatları da müvekkillerinin ifadeleri alındıktan sonra savunma yapacaklarını söyledi.
Ağır ceza mahkemesine gönderilmesi talebi
Müdahil avukatlardan Nadide Kurul, davanın iddianamesinde polisler hakkında görevi ihmal suçundan dava açılmasının yetersiz olduğunu belirtti:
“Davanın iddianamesinde suçun vasfı ve mahiyeti yanlış yazılmış. Burada gözardı edilen ve aklanan bir husus var. Beş kişinin öldüğü yüzlerce kişinin yaralandığı bir olaydan bahsediyoruz. TCK 83 ve 87'ye göre sanıklar hakkında görevi ihmal suretiyle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek suçlarından dava açılması gerekiyor. Bu nedenle mahkemenin görevsizlik kararı vererek dava dosyasını Nöbeti Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine talep ediyoruz.”
Ardından söz alan avukat Zeynep Işık da saldırıda mağdur olan sanıkların ayakta durmakta zorlanmasına rağmen duruşmaya geldiklerini; ancak sanık polislerin duruşmaya katılmadığına dikkat çekerek, duruşmaya katılmayan polisler hakkında zorla getirme kararı verilmesini talep etti.
Mahkeme, mağdurların katılma taleplerini kabul ederken, davanın görevsizlik kararıyla Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi yönündeki mağdur avukatlarının talebinin bir sonraki duruşmada değerlendirilmesine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 29 Mart 2018’de.
Olayın ve davanın geçmişi |
Antep’te 2015 yılında İslam Devleti’ne (IŞİD) yönelik soruşturma başlatıldı. Burhan Gök ve Mustafa Kılınç, yanlarında Türkiye vatandaşı olmayan ve sınırı geçerek kamplara ulaşmak istediği iddia edilen üç kişiyle birlikteyken, bu soruşturma kapsamındaki operasyonda yakalandı. İkisi de Antep’teki örgüt mensuplarını, sınırdan geçirerek Suriye’deki kamplara ulaştırmakla suçlandı. 5 Haziran 2015’te HDP’nin Diyarbakır’daki İstasyon Meydanındaki mitinginde, çöp kutularına konan ve uzaktan kumandayla patlatılan bombalarla düzenlenen saldırıda Ramazan Yıldız (16), Necati Kulur (47), Şehmuz Kaçan (34), Civan Arslan (17) ve Ali Türkmen (65) hayatını kaybetti. Bu saldırının ardından Antep Cumhuriyet Başsavcılığı, yetkisizlik kararı vererek IŞİD soruşturması dosyasını Diyarbakır’a gönderdi. Sevk kararında, bombalı saldırının faili olan “Cafer” kod adlı Orhan Gönder’in Antep’te yakalandığı ifade edildi. Burhan Gök de Orhan Gönder ile irtibatı tespit edilince Diyarbakır saldırısı soruşturmasına dahil edildi. Burhan Gök ve Mustafa Kılınç, Diyarbakır saldırısıyla ilgili açılan davada Orhan Gönder’i saklamakla suçlandı. İddianamede Kılınç ve Gök’ün “Suriye sınırında suçüstü yakalandıkları” belirtildi. Gök’e “Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs, Nitelikli Öldürme, Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz olarak Bulundurma veya El Değiştirme” suçlarından dava açıldı. Burhan Gök yakalandığında yanında İbrahim El Bakraoui vardı. Gök, El Bakraoui’yi Antep’ten alarak Suriye’deki IŞİD kampına ulaştırmaya çalışmakla suçlandı. El Bakraoui yakalandıktan sonra sınırdışı edildi, 22 Mart 2016’da Brüksel’deki Zaventem Havalimanı'nda vücuduna bağlamış olduğu bombayı patlattı. Aynı gün kardeşi Halid El Bakraoui’nin de metrodaki intihar saldırısıyla birlikte 31 kişi hayatını kaybetti, en az 260 kişi yaralandı. Saldırıları IŞİD üstlendi. Burhan Gök, 25 Temmuz’da Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 6. duruşmasında “26 aydır tutuklu olduğunu, mağdur edildiğini” söyledi, tahliye edildi. Tahliye edilmesine, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bir hakimi karşı oy yazdı. Karşı oyda, “deliller tam olarak toplanmadan tahliye kararı verildiğinin anlaşıldığı” belirtildi. |
(AS)