HDP İstanbul milletvekili Hüda Kaya, TBMM Genel Kurulu'nda Diyanet İşleri Başkanlığı Bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, kurumun varlığı ve meşruiyetini sorgulamanın yanı sıra, Hiranur Vakfı Başkanı'nın kızının, müridi tarafından istismarına "din" kisvesi altında rıza gösterilmesini değerlendirdi.
"Kutsal aile ve
din düşmanlığı" safsataları
Kaya, "Ülkemizde Allah'tan cesur ve iyi gazeteciler var ve gerçekleri ifşa etmeye devam ediyorlar [...] belgelerden de emin olduktan sonra, ilk olarak 23 Mayıs'taki duruşmada davaya müdahil olacağımı açıkladım" dedi.
Kaya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Derya Yanık'ın "Kadına şiddet, çocuk istismarı, çocuğa yönelik ihmal ve istismar vakaları siyasetin konusu değildir" sözüne göndermede bulundu.
"Kendisi bir kadın ve bir Bakan olarak doğrusuyla yanlışıyla elbette bazı adımlar atmış olabilir ve farklı endişeler taşıyor olabilir ama şu çok iyi bilinsin ki: Bizler sadece buraya el kaldırıp el indirmek için gelmedik." dedi. "Tam da bu olayların takibini yapmak, çocukların çıkarmadıkları sesi olmak, kadınların çığlıkları için buraya geldik."
"Bu hoca geçinen sahtekârlar [...] kalkmışlar kutsal aile ve din düşmanlığı safsatalarıyla olayı örtbas etmeye çalışıyorlar."
"Sizin dininiz size,
benim dinim bana"
Kaya, dindarlara haksızlıklar karşısında susmalarını telkin edenleri eleştirdi.
"Madenlerde canlar yitecek 'Yok konuşmayın.' Kadınlar katledilecek 'Ses çıkarmayın.' Kurslarda erkek çocuklara tecavüz edilecek 'Din düşmanlığı yapmayın.' diyeceksiniz. Kız çocuklarını daha ağzı süt kokarken erkeklere peşkeş çekeceksiniz, tepkimizi gösterince 'Bunlar İslam'a saldırıyor.' diyeceksiniz. Size, kalkıp dinimiz şöyle, dinimiz böyle diyecek değilim; Benim size diyebileceğim tek şey: "Sizin dininiz size, benim dinim bana" dedi.
"Diyanet bütçesi zorbalıkla toplanıyor"
Hüda Kaya Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesini değerlendirirken 2023 yılı bütçesinin yüzde 117 artışla 35 milyar 910 milyon 653 bin TL'ye çıkarıldığına işaret etti. Kaya, bunun "[...] her aileden, bizden cebren yaklaşık bin 700 TL civarında para alın[ması] demek" olduğunu dile getirdi, "hangi inançta olursa olsun, bu haksız ödemenin alınması bir zorbalıktır" dedi ve sordu: "Bir Alevi kendisine hizmet etmeyen Diyanete bu parayı neden versin? Bir Hıristiyan vatandaş kendini aşağılayan, yok sayan bu Diyanete ekmek parasını niye versin?" "Diyanete bu kadar bütçe neden veriliyor?"
İstanbul Milletvekili, Türkiye'deki 4 bin 500 özel öğrenci yurdunun en az 3 bin 350'sinin çeşitli cemaatlere bağlı olduğunu, "cemaatlerin yurdunda kalmak istemeyen öğrenciler[in] hiçbir yerde barınam[adıklarını]" aktardı ve sorguladı: "Bu kadar bütçe peki Diyanete neden veriliyor?"
Devletin dini olmaz
Hüda Kaya, "Hem anayasal, hem evrensel ortak insani değerler, hem hukuk hem de bizzat dinin ana kaynakların göre devletin dini olmaz, olamaz." dedi.
"Yönetimde esas olan, ortak akıl ve istişaredir. Yani yönetime olabildiğince tüm halkın aktif katılımıdır esas olan. Devletin dini de imanı da yasası da kutsalı da sadece ve sadece adalettir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasası gereği devletin tüm inançlara eşit mesafede olması gerekmektedir."
Halkı saraylara, kadınları
erkeklere köle eden bir mezhepçilik"
Kaya, "devletin bir birimi olan Diyanetin "Hanefi, Şafii, Caferi, Hıristiyan, Yahudi, Alevi, Ezidi, inançlı inançsız tüm vatandaşların cebinden ödediği vergilerle çalış[tığını]" hatırlattı. Diyanet'in "sadece devletin Sünni-Hanefi mezhebini [...] halkı saraylara, kadınları da erkeklere köle edindirmeyi esas alan bir mezhepçiliği benimseyerek faaliyet sürdürdüğünü" anlattı ve "Diyanetin varlığı anayasaya aykırıdır" dedi.
Kaya: Diyanetin bu bütçeyi kullanması helal mi?
Kaya, bunlara karşın "Diyanetin tek bir "mezhepçi-devletçi" görüşünü esas alarak bu bütçeyi kullanması dinen helal [olup olmadığını] sorguladı.
"İnanç, gönüllülük üzerine kurulu değil midir?" diye sordu. "Bugün Diyanetin bütçesine parasını, vergisini vermek isteyenler için bir referandum yapılsa bu bütçenin rızasız bir şekilde zorla alındığı ortaya çıkacaktır."
"Peki, onlarca farklı kesimden alınıp sadece tek bir yere kanalize edilen bu bütçe; hangi dine, hangi kaynağa göre caiz ve helal bir bütçedir? Saray mollaları ve Diyanet Başkanı bunun cevabını verebiliyorlar mı?" diye sordu.
Diyanet bütçesi helal değildir
Kaya, eleştirisini "Farklı inançlardan ve inançsızlardan alınan vergilerin devletin tek bir görüşünü dayattığı tekçi inanç kanalına harcanması, pek çok bakanlıktan fazla dev bir bütçenin, din adına, iktidarın tekçi saray dininin kullanımına sunulması helal ve hakkaniyetli değildir; bir din istismarıdır ve suçtur." diyerek noktaladı.
(AEK)