Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç-Koçyiğit, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde 6 yıldır hükümlü olarak bulunan ve cezasının infazı biten Dilan Oynaş’ın hiçbir gerekçe gösterilmeden tahliyesinin engellenmesi hakkında Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na yapmış olduğu başvuru ile konuyu meclis gündemine taşıdı.
“Tahliye edilsin”
Kılıç- Koçyiğit başvurusunda şunları belirtti:
Türkiye hapishanelerinde yaşanan hak ihlalleri bir şiddet konseptinin görünürlüğü olarak devam etmektedir. Başta yaşam hakkı ihlali olmak üzere birçok hak ihlali son birkaç yılda yoğun şekilde artmıştır. Hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri ile mücadele insani ve vicdani bir sorumluluk olmakla beraber hukuk devleti iddiasının vazgeçilmez ilkesidir.
"Basına yansıyan haberlerden edindiğimiz bilgilere göre, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde 6 yıldır hükümlü olarak bulunan ve cezasının infazı biten Dilan Oynaş’ın hiçbir gerekçe gösterilmeden tahliyesi engellenmiştir.
"Benzer biçimde İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tahliyesi aylardır ertelenen 4 kadın mahpusun daha bulunduğu belirtilmiştir. Berrin Sarı, Hanım Yıldırım, Jiyan Ateş ve Rojdan Erez isimli mahpuslar cezaları bittiği halde aylardır İdare ve Gözlem Kurulu kararı gerekçe gösterilerek tahliye edilmemektedir.
‘Komisyon gereğini yapsın’
"1 Ocak 2021 tarihi itibariyle hapishanelerde “Hükümlülerin toplumla buluşmaya hazır olup olmadıklarını değerlendirmek” gerekçesiyle yürürlüğe konan İdare ve Gözlem Kurulu kararları mahpuslar hakkında keyfi gerekçelerle tahliye olmamaları yönünde karar vermektedir. Tam sayı bilinmemekle beraber 2021’in başından bu yana cezasının infazını tamamlamış birçok mahpusun tahliyesinin engellendiği biliniyor.
"Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’ne (ÖHD) yapılan başvurulara göre, Şubat 2022 itibarıyla infaz süresini tamamladığı halde tahliye edilmeyenlerin sayısı en az 116. Mahpusların özgürlüğünü cezaevi yönetimlerinin keyfine terk eden bu düzenlemenin hukuksal bir işleyişten uzak olduğu ayrımcı bir tavırla yürütüldüğü biliniyor.
"Nitekim ‘iyi hal’ raporları denilen raporları oluşturan kurullar mahpusun yargılandığı süreci bilmiyor ve cezanın infazının yatarına göre değil ideolojik saiklere göre keyfi karar verebiliyor. Yukarıda örneğini verdiğimiz hak ihlali son süreçte hemen hemen her hapishanede yaşatılıyor.
"Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun derhal bu hak ihlallerinin ortadan kaldırılması yönünde adım atması beklenmekte ve mahpusların kendileri ile ailelerinin yaşadığı zalimane tavrın sonlandırılmasında aktif rol alması gerekmektedir. Bu hususta; İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun, hapishanelerde gerekçesiz ve keyfi bir biçimde infaz süreleri dolmuş olmasına rağmen tahliye edilmeyen mahpusları gündeme alması, hapishane idareleri tarafından verilen kararların adil ve hukuksal bir zeminde oluşturulması yönünde ön-ayak olması, komisyonun misyonu ve sorumluluğu gereğidir.”
(EMK)