HDP İmralı Heyeti'nde yer alan HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile görüştü.
Görüşmenin ardından yapılan açıklamada Sırrı Süreyya Önder yeni bir sürece girildiğini belirtti.
Silah bırakma gibi başlıkları medya üzerinden tartışmanın sürece sıkıntı verdiğini belirten Önder bunun “basından bir şey saklamak anlamına gelmediğini" söyledi.
“Tam tersine biraz yol alıp meseleyi tartışması gereken tarafların, müdahillerden bağımsız olarak tartışabilmesine zemin sunmak gayretinden geliyor.”
Önder'in açıklaması anahatlarıyla şöyle:
Deneyim
* “Birçok sıkıntı ve kırılgan anlar yaşadık. Bunların birçok sebebi var. Ama belki sayılması gereken en başlıca sebebi bizim siyasi tarihimizde böyle bir müzakere sicilinin olmayışı.
“Bu açıkçası ne devlette ne demokrasi güçlerde ne direnen güçlerde bu konuda çok fazla bir birikim söz konusu değil. Biz bu süreçte kendi içtihadımızı da oluşturarak yürümeye çalıştık. Dünyada çatışma sonrası çözüm süreçlerinin yaşadığı bütün deneyimi alarak, denenmiş ve sonuca bağlanmış yöntemleri baz alarak ilerlemeye çalışıyoruz.
Yeni süreç
* “Yine özellikle Kobani direnişiyle başlayan bir kırılganlık yaşamıştık. Gelinen nokta itibariyle, kriz sürecini geride bıraktığımızı söylemek istiyoruz.
“Bu aşamadan sonra çözüm süreci kapsamında, bununla bağlantılı ele alınabilecek ne giriyorsa bu meselelerin süratle, Sayın Öcalan’ın katkılarıyla, onun başlattığı çizginin devamı olarak, ağırlıklı olarak İmralı’da olmak üzere yeni bir sürece girdiğimizi söylemek istiyoruz.
“Bu bütün meselelerin hallolduğu anlamına gelmiyor. Fakat artık süreçte diyalog kanallarının kapanmaması ve ilk defa hangi başlıkları tartışarak ilerleyeceğimiz anlamında elimizde belli mutabakatlar oluştu.
“Biz bunu parti yetkili kurullarımızla da tüm süreci değerlendirdikten sonra İmralı’ya geçeceğiz, KCK yetkilileriyle de meseleyi görüşeceğiz.
“Daha sonra bu görüşmeler daha derinlikli nitelikli daha sonuca odaklı olarak yürüyecektir.
Takvim
* “Takvim bizim için mümkün olan en kısa süre! Yarın olabilecek işi bugün yapmak, üç ay sonra olacak olanı bir ay içinde bitirmek gibi bir ilkesel yaklaşımımız var.
“Birlikte deneyimledik ki süre uzadıkça yanlış anlamalara hırpalanmalara da açık vaziyete geliyor. Artık yani ayın üçü, beşi gibi kavramlar bizden duymayacaksınız. Çok seri bir görüşme ve çalışma trafiği başlayacak."
KGM
Önder, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'nın görüşmelerine katılıp katılmayacağı yönündeki soruya müsteşarlığın bu konuyla yetkilendirildiği cevabını verdi.
"İlgili tüm kurumlar ve siyasi kişiliklerle, partilerle, topluluklarla, katkılarını alacağımız herkesle olumlu katkı sunacak herkesle görüşme kararlılığındayız. Kamu Güvenliği Müsteşarlığı da, bu işin tüzel olarak çerçevelendirilmiş, yetkilendirilmiş kuruluşudur. Onlar da yoğun bir çalışma içine gireceklerdir."
Mutabakat zemini
"Yeni süreçten kastedilen nedir" sorusunu da Önder şöyle yanıtladı.
"Biz bu meseleyi çözeceğiz. Talep eden konumda değiliz, ortak demokratik iradeden birisiyiz. Herkesin bu iradeye dahil olmasını istiyoruz. Müşterek geleceğimiz ancak böyle oluşur. Her şeyin güllük gülistanlık olması bu işin diyalektiğine ters olurdu. Bu mutakabat zeminini geliştirme çabasıdır.
"Bugüne kadar savaştan nemalanan, nefret söylemleri, ırkçı söylemler üzerine siyaset inşa eden siyasetler, sürekli bölünme paranoyasını kavratmaya çalışıyorlar. Bu algılarla mücadele ederken, kavramları dikkatli kullanmaya çalışıyoruz. Meselenin özüyle ilgiliyiz."
Önder, Milletvekili Leyla Zana'nın da görüşmelere dahil edilip edilmeyeceği sorulduğunda "Evet, beraber Kandil'e gideceğiz" dedi. (YY)