Fotoğraflar: Mezopotamya Ajansı
Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Binası'nda sürdürülen açlık grevi eylemi dün akşam saatlerinde ikinci kez polis baskınına uğradı.
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre il binası polisler ve zırhlı araçlarla abluka altına alındıktan sonra, binanın kapısını kırarak içeri girdi.
İl binasında, milletvekili Dersim Dağ, Tayip Temel, Murat Sarısaç ile parti üyesi Salih Cansever, İsmet Yıldız, Sevican Yaşar, Salih Tekin, Bilal Özgezer, Abdulhalik Kurt ve Yusuf Ataş, süresiz dönüşümsüz eylemini sürdürüyordu.
Van milletvekili Tayip Temel ve Murat Sarıç'ı darp eden polis, yedi eylemciyi de gözaltına aldı.
Beş gün önce de baskın yapılmıştı
Açlık grevinin başladığı 3 Mart'ta da polis baskın düzenleyerek beş kişiyi gözaltına almıştı.
Bina önünde basın açıklaması
Polis baskınının ardından HDP İl Binası önünde sabah saattlerinde toplanan partililer basın açıklaması yaptı.
Açıklama öncesinde açıklamaya izin vermeyeceklerini söyleyen polis müdürüyle Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları arasında tartışma yaşandı. Polisin açıklamanın il binasında yapılmasını istemesi üzerine HDP'liler tepki gösterdi.
Polisin müdahale yapacağını söylemesine rağmen açıklama yapan Farisoğulları, Leyla Güven'in 122 gündür sürdürdüğü açlık grevi eyleminin meşru talep olduğunu dile söyledi.
"Anayasal partiyi elinizi kolunuzu sallayarak basamazsınız"
Parti binalarına 3 Mart'ta yapılan baskında açlık grevi eyleminde olan beş üyelerinin gözaltına alındığını ve daha sonra serbest bırakılmalarına rağmen ikinci kez baskın düzenlenerek gözaltına alındıklarını hatırlatan Farisoğulları, "Dün akşam parti binamız kuşatıldı. Anayasal kurum olan siyasal partiyi, elinizi kolunuzu sallayarak basamazsınız. Hukuksuzluktur. Uğraşlarımıza rağmen bizi linç ettiler" ifadelerini kullandı.
"Bizi katletmek için gelmiştiler" diyen Farisoğulları şu şekilde konuştu:
"Bu kadar derin bir Kürt düşmanlığı, halka duyulan kin ve nefret, gelinen aşamada kitlesel katliamla karşı karşıya olduğumuzu belirtmek istiyorum. Bu durumu kolluk kuvvetlerinin keyfi yaklaşımı olarak kabul etmiyoruz. Halkın iradesiyle seçilen vekiller olarak yaka paça linç edildik. Parti yöneticilerimiz ve herkes katliamla karşı karşıya kaldı. Nasıl girdiler; Moğol istilası gibi. En meşru talep olan açlık grevinde bulunan arkadaşlarımız yaka paça gözaltına alındı. Böyle hukuksuzluk olur mu?"
"Bizim temel talebimiz demokratik bir ülkeyi birlikte yaratmaktır. Amacımız ayrılığı körüklemek değil. Birilerinin dediği gibi Türkiye'yi kamplara bölmek değil. Bu talebimizden dolayı bizi terörist ilan ediyorlar" (HA)