Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, toplumsal cinsiyet eşitliğinin “fıtrata” ters olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, "Siz feministleri anlamayı başarabilseydiniz bu ülkede toplumsal adalet, eşitliği, özgürlük, demokrasi bu kadar yerlerde sürünmezdi" dedi.
Yüksekdağ, HDP grup toplantısında yaptığı konuşmayı 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne ayırdı. Toplantıya kadın örgütlerinden temsilciler, Gezi direnişinde öldürülenlerin anneleri ve Barış Anneleri de katıldı.
HDP’li vekiller grup toplantısına mor kravatlar, mor fularlar ve göğüslerinde “Kadın Katliamı Var” yazılı kağıtlarla katıldılar.
“Eşitlik yok, adalet de yok”
Yüksekdağ toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin şunları söyledi:
“Bu ülkenin Cumhurbaşkanı açıklama yapıp, kadınla erkek arasındaki eşitsizliğin kadının fıtratı gereği, erkeğin fıtratı gereği olduğunu iddia edebiliyor. Eşitsizlik, kadını ayrımcılığa tutma zihniyetini, bütün devlet kademelerinde kurumsallaştırıyorlar.
“Bir Cumhurbaşkanı 'eşitlik kadının fıtratında yoktur' diyorsa, bu ülkede sadece kadın için değil bütün toplum için eşitliği ve adaleti mumla arasanız bulamazsanız.
“Bu ülkede kadın ile erkek arasındaki eşitlik sağlanamadığı için adalet sağlanamıyor. Sayın Cumhurbaşkanı'na sorsanız, kadının yaratılışı gereği zayıflık onun fıtratında vardır. Zayıflıklarından dolayı daha fazla gözetilmesi gerekir. Kadın eğer sizin dediğiniz gibi korunması, kollanması gereken, erkekten daha fazla gözetilmesi gereken bir cins ise sizin bütün iktidarınız boyunca bunu gözetmek için ne yaptınız? Kadınlar bunu sorar size? 'Kadın da olsa çocuk da olsa gereğini yapın' derken kadının gözetmiş miydiniz sayın Erdoğan? Bu sözlerin gerçek anlamı iyi biliyoruz.
“Erdoğan ve AKP'nin zihniyetinde kadın ve erkek hak ve özgürlük alanında eşit görülmemiştir. Sayın Erdoğan büyük bir bilirkişi. Kadınlıktan da en iyi o anlar analıktan da o anlar, hatta çıkıp bütün kadınlara analık ve kadınlık dersi verir. Bu sözler karşısında çok şaşırmıyoruz. Siz eğer feministleri, kadın özgürlük mücadelesini yürütenleri, çok değil birazcık anlamayı başarabilseydiniz bu ülkede toplumsal adalet, eşitliği, özgürlük, demokrasi bu kadar yerlerde sürünmezdi.”
“Meclis kadın cinayetlerine karşı toplanmalı”
Yüksekdağ, erkek şiddeti ve kadın katline karşı Meclis’i de göreve çağırdı:
“Kadınlar her gün ölüm tehdidiyle yaşamak zorunda bırakılıyorlar. Bu ülkede bu kadar ağır bir sorun politikanın konusu değilse, bu politikanın konusu başka ne olabilir? Bu sorun Meclis'in, siyasi iktidarın gündemi değilse nerenin gündemidir?
“Bu Meclis savaş tezkeresi çıkarmak için jet hızıyla toplanıyor, gece yarıları bir araya geliniyor. Siyasi iktidar zeminini sağlamlaştırmak için toplanıyor ama her ne hikmetse bu Meclis, ölen yüzlerce kadın gerçeği karşısında acil olarak toplanma konusunu gündemine dahi almıyor. Bu Meclis'in kadın cinayetlerini önleme acil gündemiyle toplanması için daha kaç kadının ölmesi gerekiyor? Meclis, bu tavrından derhal vazgeçmelidir. Meclis, derhal ve acil gündemli olarak kadın cinayetleri durdurmak için bir araya gelmelidir, hükümet sorumluluk üstlenmelidir.”
Çözüm sürecinde kadın katılımı
“Bölgenin bir köşesinde 'kadınlar eşit değildir' deniliyor, bir başka köşesinde bir başka zihniyet kadınları köle gibi satıyor. Ben bu zihniyet arasında bir fark göremiyorum" Yüksekdağ, IŞİD’in kaçırdığı kadınların da kurtarılması gerektiğini hatırlattı.
Yüksekdağ, çözüm sürecinde de kadın katılımının sağlanması gerektiğini vurguladı. “Çözüm süreci yaşanıyor. Sürecin doğru temelde ilerlemesi için kulağımızı kadınlara vermemiz gerekiyor. İktidar kadınların sözlerini dinleseydi bugün bu ülkede 10 kere barış olmuştu, dinlemediği için bugün çözüm süreci ilerleyemiyor” dedi. (ÇT)