Halkların Demokratik Partisi (HDP) yüzde 10 seçim barajının kaldırılması için Meclis’e kanun teklifi verdi.
2839 Sayılı Milletvekili Seçim Kanunu’nun genel baraj ve hesaplanmasını düzenleyen 33. maddesinin yasa metninden çıkarılmasını talep eden HDP, hâlihazırda uygulanan yüzde 10 seçim barajının tamamen kaldırılarak, ülke idaresine tüm toplumsal kesimlerin ve siyasal grupların herhangi bir anti demokratik engele maruz kalmadan katılmasının amaçlandığını belirtti.
HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken imzası taşıyan teklifte özetle şu ifadelere yer verildi:
"Siyasi istikrar değil otoriterleşme"
“Barajın yüksek olması nedeniyle bazı toplumsal gruplar parlamentoya girememekte, bu durum da söz konusu kesimlerin ekonomik, siyasal, kültürel vs. talep ve beklentilerinin parlamentoda temsil edilmesi imkânının önü tıkanmaktadır.
“Toplumsal mücadelelerin demokratikleşmeyi talep eden yönünün kuvvetlendiği bir çağda, demokrasinin geliştirilmemesi istikrar sağlamaya değil, gittikçe otoriterleşen bir yönetimin vuku bulmasına neden olmaktadır.
“Dünyanın her tarafında demokrasi ve birlikte yönetme taleplerinin yoğunlaştığı gerçekliğinden hareketle, artık siyasi istikrar karar alma süreçleri tek bir siyasal görüşün elinde olunca değil, toplumsal çeşitliliğin demokratik bir yönetime yansıdığı noktada sağlanmaktadır.
“En yüksek baraj Türkiye’de”
“Seçim sistemlerinde nispi temsil sistemini uygulayan demokratik ülkelerin bir kısmında seçim barajları uygulanmakta ise de bu barajlar yüzde 1 ile yüzde 5 arasında değişmektedir. Almanya’da yüzde 5, Avusturya’da yüzde 4, Hollanda’da yüzde 0,67, İtalya’da yüzde 4 seçim barajı uygulanmaktadır. Türkiye’de ise bu oran yüzde10’dur.
“Türkiye’de seçim barajı ilk kez 1961 yılında uygulanmaya başlanmıştır. 1980 Askeri Darbesi sonrasında, 10.06.1983 tarih ve 2829 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 33. maddesiyle yüzde 10’u geçemeyen siyasi partilerin hiçbir şekilde milletvekili çıkaramayacakları öngörülmüştür.
“Yüzde 53 temsil edilmedi”
“2002 seçimlerinde 19 siyasi parti seçime girmiştir ama sadece ikisi parlamentoda yer alabilmiştir.
“Parlamentoya giren iki partinin toplam aldıkları oy oransal olarak yüzde 47 olmuştur. Yani bir anlamıyla seçmenlerin yüzde 53’ünün iradesi parlamentoya yansımamıştır.
“Seçim barajı bir yandan demokratik sisteme olan inancı köreltmekte, diğer yandan ise belli bazı siyasal gruplara ülkeyi tüm kurumları ile yönetme şansı vermektedir.
“Demokrasinin demokratikleştirilmesi”
“Demokrasinin demokratikleştirilmesi gerekliliğine riayet etmenin başlangıcı ise seçim barajının kaldırılmasıdır.
“Seçim barajının kaldırılması toplumsal barışın tesisi, güçlü ekonomi, demokrasinin güvenceye alınması, hukukun güvenceye alınması, siyasal rekabetin barışçıl yollardan yapılarak istişare kültürünün gelişmesi gibi birçok kazanımın kapılarını aralayacaktır.” (EKN)