Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, Cizre bodrumlarında öldürülenlerle ilgili soruşturmaların tamamına takipsizlik kararı verilmesini Meclis’e taşıdı.
TIKLAYIN - CİZRE'DE HER DOSYANIN GİZLİ TANIĞI: "VATAN"
Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak’ın Cizre ilçesindeki bodrumlarda ve operasyon sırasında öldürülenlerle ilgili suç duyurularının tamamıyla ilgili, güvenlik güçlerinin “meşru müdafaada bulunduğuna” hükmederek kovuşturmaya yer yok [takipsizlik] kararı verdi.
Takipsizlik kararında, “ölümlerin hukuka uygun olduğu” belirtildi.
Gizli tanık ifadesiyle takipsizlik
Avukat Ramazan Demir bianet’e yaptığı açıklamada, tüm takipsizlik kararlarında, öldürülenlerin çatışmaya girdiğine dair gizli tanık beyanları olduğunu belirtti. Demir, gizli tanık ifadelerinin “neredeyse kelimesi kelimesine aynı olduğunu” da ekledi.
Son suç duyurusuna verilen takipsizlik kararında da Cizre’deki sokağa çıkma yasağının ardından ifadelerinin alındığı belirtilen Gümüş, Asya, İskender, Pamuk ve Vatan adlı gizli tanık ifadeleri yer aldı. Bu ifadelere dayanılarak, öldürülen 28 kişinin “örgüt üyesi” oldukları kanaatine varıldığı belirtildi.
“Meşru müdafaanın sınırları ne?”
İrmez’in soru önergesinde, Cizre’de 177 kişinin öldürüldüğü bodrumların toplamsal hafızaya “vahşet bodrumları” olarak kazındığı ifade edildi.
Başbakan Binali Yıldırım’dan şu soruları yanıtlaması istendi:
* Cizre’deki sokağa çıkma yasakları esnasında operasyon emri veren silahlı kuvvetlere mensup yetkililer görevlerine devam ediyor mu? Bu yetkililerden ‘’FETÖ soruşturması’’ kapsamında kaç kişi ihraç edildi ve/veya tutuklandı?
* Cizre’deki bodrumlarda yaşamını yitiren 177 kişinin cenazelerinin yakıldığı ve paramparça olduğu; tanık beyanlarında, yayınlanan raporlarda, otopsi ve cenaze yıkama işlemlerini gerçekleştiren kişilerin ifadelerinde yer aldı. Buna karşın, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “meşru müdafaa sınırının aşıldığına dair herhangi bir delil tespit edilememiştir” hükmünde bulunularak şikayetlerle ilgili kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Karar doğrultusunda meşru müdafaanın sınırları nedir? Savcılık meşru müdafaa sınırlarını hangi hukuki, tıbbi, vicdani ölçülere göre değerlendirdi?
* Cizre bodrumlarının olduğu alandaki tüm yapılar tamamen yıkıldı ve buradaki binaların yapımı TOKİ’ye devredildi. Cizre bodrumları ile ilgili hukuki süreç tamamlanmadan bu yapıların yıkılması ve ihaleye verilmesi, delillerin ortadan kaldırılması değil midir? Savcılık buna yönelik herhangi bir itirazda bulundu mu?
* Cizre bodrumlarında yaşamını yitiren 177 kişinin kimliği tespit edildi mi? Otopsi işlemlerinde Minnesota Protokolü’ne uygun davranılmış mıdır? Otopsi raporlarına göre bu kişiler yaşamlarını nasıl yitirdi?
* Cizre Bodrumlarında yaşamını yitirenlerle ilgili etkin bir soruşturma yürütüldü ve deliller hukuka uygun olarak toplandı mı? Soruşturma kapsamında Cizre Bodrumlarında yaşamını yitirenlerin ailelerinin ifadelerine başvuruldu mu?
* 2002 yılından bugüne kadar, cezai sorumluluk gerektiren eylemlerde faillerin kolluk güçleri olması hallerinde, soruşturmaların takipsizlikle sonuçlandığı dosya sayısı kaç?
Cizre’de ne olmuştu?
Cizre’de 14 Aralık 2015’te sokağa çıkma yasağı ilan edildi, operasyonlar başladı.
23 Ocak 2016’da aralarında yaralıların da bulunduğu 31 kişi çatışmadan kaçarak Cizre ilçesindeki Cudi Mahallesinde bulunan bir apartmanın bodrum katına sığındı. Binada kalanlar yakıt kazanının içinde suyu içerek hayatta kalmaya çalıştı. 10 gün sonra irtibat kesildi, hayatlarını kaybettikleri günler sonra anlaşıldı.
Bodrumda mahsur kalanlar da dahil ilçede onlarca kişi hayatını kaybetti. Yasak 79 gün sürdü.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi raporunda, “2016 yılının başlarında Cizre’de, aralarında çocukların da bulunduğu 189 kişi haftalarca bodrumlarda sıkışıp kalmış, suya, tıbbi bakıma ve elektriğe ulaşamamış, ardından öldürülmüştü” ifadeleri yer aldı. Daha sonra da binaların tamamen yıkılarak olası bütün delillerin yok edildiği belirtildi. (AS)