Fotoğraf: AA
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kubilay’ın konuşmasından satırbaşları özetle şöyle:
"Türkiye doğal afetlere hazırlıksız"
“Elazığ-Malatya depreminin ardından, önceki gün de Van Bahçesaray’da 5 kişi çığ altında kalarak yaşamını yitirmişti. Arkasından çığın altında kalan insanları kurtarmaya giden halkın ve kurtarma ekiplerinin üzerine düşen çığda ise 36 kişi daha hayatını kaybetti.
“Aynı gün Sabiha Gökçen Havalimanı’nda 183 kişinin içinde bulunduğu yolcu uçağı pistten çıktı. 3 kişi de orada hayatını kaybetti. Her üç olay da Türkiye’nin gerek doğal afetlerin felakete dönüşmesini önlemek, gerekse büyük ölçekli kazalara karşı hazırlıksız ve yetersiz olduğunu bütün çıplaklığıyla ortaya koymuş oldu.
“Çığa gelince… Örneğin iktidar ikinci çığ ile ilgili olarak kamuoyuna yansıyan ‘AKP eski milletvekili ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Gülşen Orhan çoğunluğu korucu ve askerlerden oluşan kalabalık bir ekiple bölgeye gittiğine ve oluşan sesten kaynaklı ikinci çığ düştüğüne’ dair iddialar var. İddialar bir an önce netleştirilmeli, soruşturma başlatılmalı, iddialar doğruysa gereken yapılmalıdır.
“Dalga geçer gibi Ahlat’a saraydan söz ediliyor”
“Erdoğan, Bahçesaray’da bunca insan yaşamını yitirmişken Ahlat’a saray yapmaktan söz ediyor, meclis birinci gündem olarak saray yasasını konuşuyor. Buna artık vicdansızlık demek bile az kalır. Dalga geçer gibi “Allah rahmet eylesin” dedikten sonra Ahlat’a sarayı birinci gündem yapmak büyük bir siyasi sorumsuzluktur.
“İnsanlar Elazığ’da evsiz barksızken, Van’da çığ altındayken sarayı konuşmak, çay dağıtmak, TOKİ güzellemesi yapmak her şeyden önce utanç vericidir.
“İdlib tablosu çok vahim"
“Her geçen saat İdlip’te topyekün bir savaş riskinin yükseldiğini görüyoruz. Ortaya çıkan tablo AKP-MHP iktidarı açısından son derece vahim bir durumu gözler önüne seriyor: Bir yanda Rusya ve İran’ın desteklediği Suriye Ordusu bulunuyor. Diğer yanda ise HTŞ ve ÖSO’ya kol kanat germek ve korumak için emir almış Türkiye askeri var. Suriye ordusu kendi topraklarını El Kaide uzantısı HTŞ çetelerinden temizlemeye çalışıyor. Peki Türkiye orada ne yapıyor? Türkiye askerinin İdlib’de ne işi var? 8 asker İdlib’de hayatını kaybetti. Bu askerlerin İdlib’de ne uğruna öldüğünü, Türkiye’nin neden Suriye topraklarından askeri güçlerini çekmediğini Erdoğan açıklamalıdır.
“Gezi bütün toplumun adalet talebiydi”
"Biliyorsunuz Gezi Davasıyla ilgili savcılığın mütalaası yayınlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi davası savcılık mütalaasında, tutuklu iş insanı Osman Kavala, mimar Mücella Yapıcı ve Yiğit Aksakoğlu hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep etmiş.
"Gezi iktidara karşı birikmiş bir öfkenin bütün ülkeye dalga dalga yayılma haliydi. Bütün toplumun adalet talebiydi. Baskıya, yağmaya, talana, eşitsizliğe, adaletsizliği, dışlanmaya, horlanmaya, yok sayılmaya gösterilen kitlesel bir tepki biçimiydi.
"O gün ‘hepimiz oradaydık’, bugün hepimiz buradayız, her şeyin farkındayız ve mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Gezi'yi bize unutturmaya çalışanlara inat Gezi’yi unutmayacağız. Bu vesileyle herkesi 18 Şubat’taki Gezi Davası’nın 6. duruşmasına davet ediyoruz." (RT)