Fotoğraf: Roza Yiğit / bianet
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve çeşitli sivil toplum örgütleri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi protesto etmek amacıyla Bursa’nın Gemlik ilçesine doğru bir yürüyüş gerçekleştirecekler.
Yürüyüş 6 Şubat’ta Mardin’in Kızıltepe ve Hakkari’nin Yüksekova ilçelerinden başlayıp 15 Şubat’ta sona erecek.
TIKLAYIN - "Tecride karşı çıkmak, savaştan beslenenlere yeter demektir"
TIKLAYIN - Bakanlıktan Van Barosunun İmralı başvurusuna yanıt yok
Yürüyüşle ilgili bilgi vermek amacıyla HDP, DBP ve DTK yetkilileri Diyarbakır’da DBP İl Binasında bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, Bölgeler Demokratik Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu Eş Başkanı (MED TUHAD-FED) Safiye Akdağ katıldı.
Yürüyüşe dair hazırlanan ortak metnin Kürtçesini DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk, Türkçesini ise MED TUHAD-FED Eş Başkanı Safiye Akdağ okudu.
DTK EŞ Başkanı Öztürk, PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan tecride karşı 6 Şubat'ta Mardin'in Kızıltepe ilçesinden ve Hakkari’nin Yüksekova ilçesinden Gemlik'e doğru yürüyüş yapacaklarını bildirdi. Yürüyüşün “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” adıyla gerçekleşeceğini belirten Öztürk, amaçlarının avukatların hızlı bir şekilde Öcalan ile görüştürülmesini sağlamak olduğunu belirtti.
PKK lideri Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'da tutuklanarak Türkiye'ye getirildi. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklular Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 22 aydır haber alınamıyor.
"Arzumuz barış ve özgürlüğü inşa etmektir"
Bedran Öztürk, CPT'nin geçtiğimiz günlerde İmralı'yı ziyaret ettiğini ve kamuoyuna herhangi bir açıklama yapılmadığını belirterek, şunları söyledi: "Yaklaşık 22 aydır Sayın Öcalan'ın durumu hakkında bilgi alınamadı. Geçen ay İmralı Adası'na giden CPT heyeti, somut ve net bir açıklama yapmadı. CPT'nin bu sessizliği nedeniyle endişelerimiz ve şüphelerimiz daha da arttı. Devletin Sayın Öcalan'a yönelik tavrı tüm ülkenin kaderini etkiliyor. İmralı'daki tecrit ne kadar şiddetli olursa, ülke o kadar faşizme doğru çekilmektedir. Bu gerçekten hareketle tüm demokrasi güçlerini ve kamuoyunu tecride karşı duyarlı olmaya ve tepkilerini göstermeye çağırıyoruz. Tecrit politikasına karşı duruşumuz aynı zamanda başta Kürt sorunu olmak üzere Türkiye'nin temel sorunlarının çözülmesi, barış ve özgürlüğün tesis edilmesi arzusundan kaynaklanmaktadır.”
“İmralı’nın tecrit edilmesi Kürt sorununun çözülmemesi demektir"
Öztürk, İmralı’da tüm etik standartların askıya alındığını belirterek, hükümete çağrıda bulundu: "AKP-MHP yönetimi, Sayın Öcalan'a ölüm politikası uygulamaya ve unutturmaya çalışıyor. Sayın Öcalan'ın durumu ile ilgili bir an önce cevap verilmeli ve avukatlarıyla görüşmesi sağlanmalıdır. Siyasi bir araç haline getirilmemesi gereken bu konu, başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye halkında öfke ve endişeye neden oluyor. Hükümet bu kaygıları gidermelidir. Sayın Öcalan üzerindeki ağır tecrit devam ettiği sürece Türkiye içinde bulunduğu ekonomik, siyasi ve sosyal krizden çıkamayacaktır. Çünkü İmralı'nın tecrit edilmesi, Kürt sorununun çözülmemesi, savaşın devam etmesi, yoksulluk ve ciddi krizler demektir.”
“Çözüm için İmralı’ya yürüyoruz”
HDP'li milletvekilleri, Abdullah Öcalan'a yönelik tecride karşı 25 gündür Meclis önünde Adalet Nöbeti düzenliyor. Öztürk, bu eyleme bugüne kadar herhangi bir yanıt verilmediğini belirterek buna karşı 6-15 Şubat'ta yürüyüş yapacaklarını dile getirdi: "Qoser (Kızıltepe) ve Gever'den (Yüksekova) başlayıp Ankara'ya kadar devam edecek yürüyüşümüzün asıl amacı bir an önce Sayın Öcalan'ı avukatlarıyla görüştürmektir.
“Bu aldatma politikasına artık tahammülümüz olmadığını açıkça belirtiyoruz. Sayın Öcalan üzerindeki bu ağır tecrit kalkana kadar faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Tecrit karşısında artık ilginç, yanıltıcı ve manipülatif sözler değil, somut adımlar bekliyoruz. Sayın Öcalan, bizler ve milyonlarca insan için demokratik çözümün umududur. Bu umudu, tecridin karanlığından çıkarıp, özgür ve demokratik bir ülkede yaşamak istiyoruz. Barış, özgürlük ve demokrasi iradesiyle tüm halkımızı ve tüm demokratik çevreleri yürüyüşümüze destek vermeye çağırıyoruz.” (RY/FD)