Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Tekirdağ ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan iki soruşturma kapsamında 11 kente yapılan polis baskınını Beyoğlu'ndaki genel merkez binaları önünde protesto etti.
Eyleme, HDK Eş Sözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Tülay Hatimoğulları, Musa Piroğlu, Dilşat Canbaz, Sezai Temeli, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Devrimci Parti ve çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Açıklamanın yapıldığı yere, "Baskınlar, Gözaltılar, Tutuklamalar Bizi Yıldıramaz HDK'yi Birlikte Savunuyoruz" pankartı asıldı.
Şenoğlu: Hukuksuzluğu protesto ediyoruz
Açıklamalardan bazıları şöyle:
Önceki dönem HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, şunları söyledi:
“Ülkemizin her yerinde hak mücadelesi, özgürlük ve eşitlik mücadelesi yürüten siyasal yapılarımıza, kurumlarımıza, halklarımıza yönelik dizginsiz, pervasız, hukuksuz, keyfi saldırılar devam ediyor.
"Bunun ağır koşullarını yaşıyoruz. Mücadele eden güçler ve halkların birliğine inanan kurumlar olarak dimdik ayaktayız. Bu baskılara boyun eğmiyoruz, eğmeyeceğiz. HDK de bu birleşik mücadelenin kurumlarından biri.
“Sabah saatlerinde kapımız kırıldı, içeri girildi, kurumumuz dağıtıldı ve bilgisayarımıza el konuldu. Ama haberimiz yoktu. Bu durum hukuksuzluğun, keyfiliğin, faşist anlayışın en önemli göstergelerinden biridir. Bunu protesto etmek için buradayız.”
Demir: Saldırılar bizi demokratik siyasetten geri adım attırmayacaktır
HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir de şöyle konuştu:
“Öncelikle böyle bir açıklama yapıyor olmaktan dolayı hicap duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu sabahın erken saatlerinde mafya devleti yöntemiyle HDK’nin kapıları kırılarak içeriye girilmiş, tahrip edilmiş, bilgisayarlara el konulmuştur.
"Hukukun değer olduğu devletlerde bu tür yöntemler asla olmaz. Ama burası Türkiye! Bu ülkede ne hukukun üstünlüğü ne anayasal haklar geçerli değil. AKP ve MHP mafya hükümeti iktidarda ve onların sözleri geçerli. HDK, özgürlükçü ve demokratik paradigmasından asla taviz vermeyecektir.
“Türkiye’de demokratik siyasetin, ötekilerin ortak mücadele araçlarından biridir HDK. Ötekiler diye tanımladığımız bütün halklar, inançlar, ekolojik mücadele yürütenler, emeğin hakkını savunanlar, HDK ve HDP’de demokrasi ve eşitlik mücadelesi vermeye devam edecektir. Bugün yapılan saldırılar ne bizi demokratik siyaset mücadelesinden ne de Türkiye’de bütün ötekilerin yan yana getirilişinden bir adım geri adım attırmayacaktır. HDK dışında da Göç İzleme Derneği’nden arkadaşlar da gözaltına alınmıştır.”
'Gemlik Yürüyüşü’ne yaptığımız çağrı nedeniyle Merkezimiz hedef alındı'
"Merkez binamızın basılması dışında İstanbul, Edirne, Tekirdağ, Bingöl, Çanakkale başta olmak üzere birçok ilde de gözaltılar yapıldı. Göçmen ve mültecilerin sorunlarını gündemleştiren Göç İzleme Derneği’nden birçok insan gözaltına alındı.
"Binamızın basılmasının nedenlerinden biri de 3 gün önce burada Sayın Öcalan üzerindeki İmralı tecridinin kaldırılması için yapacağımız Gemlik Yürüyüşü’nü duyurmamızdır. “Toplumsal muhalefet ve kamuoyu üzerinde baskılar sürsün, bütün kamuoyu baskı altına alınsın” siyasetinin açık göstergesidir. Biz açık siyaset yürütüyoruz. Buradayız, mücadelemize her zaman olduğu gibi devam ediyoruz."
Temelli: Saldırıları birlikte durduralım
HDP Van Milletvekili Sezai Temelli şöyle dedi:
"Bu sabah yine alışık olduğumuz bir sahne ile uyandık, yine gözaltılar vardı. Birçok kentte birçok gözaltı söz konusu oldu. Bunların birinde Van’da evin içinde silah kullanılmıştır.
"Bu asla kabul edilebilecek bir durum değildir. Saldırı ve baskın sonucu birçok arkadaşımızın gözaltına alınması bu ülkede OHAL düzeninin devam ettiğinin açık göstergesidir. 20 Temmuz 2016’da bir sivil darbe yaptılar, demokratik siyaseti tasfiye etmek adına o günden beri o barbar yöntemi kullanıyorlar. Tükenmiş ve acze düşmüş hükümeti ayakta tutmanın yolu, OHAL düzeni ve savaş siyasetidir.
"Demokratik hakların ve siyasi özgürlüklerin var olmasını istiyorsak tecride, OHAL’e, kayyıma hep birlikte dayanışmayla karşı koymalıyız. Ya bugün başaracağız ya da bu düzenin sürmesine seyirci kalacağız. Biz seyirci kalmıyoruz. HDP bünyesindeki bütün güçler olarak faşizme karşı mücadele etmeye ve direnmeye devam ediyoruz.
"Buna seyirci kalan herkesi de bu uykudan uyanmaya çağırıyoruz. Bu demokrasi değil! Buradan toplumsal ve siyasi barış çıkmaz, özgürlükler ve demokrasi çıkmaz. Bu düzen değişmedikçe kimseye huzur yok.
"Bu şiddet kapımızı çalıyorsa emin olun ki sıra herkese gelecek. Gelin hep birlikte dayanışma ile faşizme karşı mücadelemizi yükseltelim. Bu iktidarın o denli gözü dönmüştür ki Avrupa Konseyi tarafından meşru bir organ olarak kabul edilen Göç İzleme Derneği’ne bile saldırı yapılmıştır.
"Durum bu kadar vahimdir. Türkiye kamuoyuna çağrı yapıyorum: Demokrasi cephesi ve ittifakında buluşma zamanıdır. Bu barbarlığı ancak hep birlikte durdurabiliriz."
(EMK)