* Fotoğraflar: Doğanın Çocukları.
Hayvan Hapishaneleri Kapatılsın Platformu, dün (8 Mayıs) Tarsus Doğa ve Yaşam Parkı'nı ziyaret etti.
Hayvan hakları aktivistleri, Tarsus hayvan kapatılma merkezi ile ilgili bir de basın açıklaması düzenledi.
Açıklamaya, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Mersin milletvekili adayı Perihan Koca da katıldı.
Platform bileşenlerinden Doğanın Çocukları aktivistlerinden Ahmet Caner Altay, Tarsus Doğa ve Yaşam Parkı'ndaki gözlemlerini bianet'e anlattı.
Dünkü ziyaretiniz öncesi bildiğimiz kadarıyla bir engelleme ile karşılaştınız. Nasıl bir engellenmeydi bu?
Evet, önce bizi doğrudan içeri almak istemediler, bu merkezin teşhir edilmesinden korktukları için. Diretmemiz ve Mersin Emniyet Müdürlüğü'nün işbirliği sayesinde öğle saatlerinde girebildik. Merkezi, veteriner hekim ve veteriner teknikeri arkadaşla birlikte gezdik. Hayvanların durumlarını anlattılar bize ve sorularımızı cevapladılar.
Merkezde çalışanlar da hayvanların koşullarının ne kadar kötü olduğunun farkında elbette; ama bize açıktan bir şey söylemediler bununla ilgili. Sadece hayvanları artık tanıdıkları için, daha çok nasıl rahat ettiririz derdine düşmüşler. Bu çabayı da kendi adımıza kıymetli buluyoruz.
Gözlemlerimiz ise elbette çok üzücü ve tüm diğer hayvan hapishanelerinde olduğu gibi "Tarsus Doğa ve Yaşam Parkı"nda da büyük hak ihlalleri yaşanıyor.
"Yarış atları"
Ne gibi ihlaller bunlar?
Gine domuzları (ginepig) küçük bir alanda kalıyorlar, cam bir odadan başka bir alana taşımışlar hayvanları. İki büyük piton yılanı gördük. Yılanlar cam fanuslarda tutuluyorlar ve içinde toprak yok kafeslerin. Bir dal parçası koymuşlar, o kadar. Yılanların sürekli deri değiştirmeleri ve bunu yaparken de sağa-sola sürtünmeleri gerekiyor. Çok fazla "yarış atı" vardı. Spor adı altında sömürüldükten sonra sakatlanan atlar, bu merkezlere atılıyor ne yazık ki.
Bir eşek vardı yine, gözleri görmüyordu ve gözüne kan oturmuştu. Derisine yapışan sinekler hayvanı rahatsız ediyorlardı. Yaşamdan tüm bağları kopmuş bir şekilde yaşamaya mahkûm edilen hayvanların çoğu zaten son derece mutsuz. Depresif ruh hali belirtileri gösteriyorlar.
Ki bu hayvanlar zaten yıllarca sömürüldükleri için burası bir nevi bir yaşlı bakım merkezi gibi de. Ancak bu yaşlı bakım merkezinde hayvanlara iyi bakılması gerekiyor ki, son zamanları da eziyet çekmeden geçirebilsinler. Şimdi ufacık bir alanda ölüme terk ediliyorlar.
"Çakal, sürekli kafeste dönüyor"
Beslenme koşulları ne durumdaydı?
Bazı hayvanların son derece zayıf olduğunu gördük; ancak sorduğumuzda özellikle yırtıcı hayvanlar için günlük bir hayvan kesiminden söz ettiler ve "taze et" verdiklerini söylediler. Biz elbette vegan hayvan özgürlükçüleriyiz; fakat bize hayvanlara iyi baktıklarına dair bunu ilettiler.
Bize göre orası zaten bir esir kampı, bir zulüm merkezi. Hangi iyi koşul yaratılmaya çalışılırsa çalışılsın, zaten kurulması baştan yanlış. Bu sömürü ve işkence sistemi içerisinde daha iyi, daha düzgün bir yere varmaya çalışmak mümkün değil. Hayvanlar sadece fiziksel ihtiyaçları karşılandığında rahat eden canlılar değil. Psikolojik olarak da iyi hissetmeleri gerekiyor ki o yemeği yesinler, üreyebilsinler, oynayabilsinler.
Örneğin merkezde tutulan kurtlar birbirleriyle kardeşmiş. Bu merkezde kaldıkları sürece anılarını tekrar gözlerinde canlanmayacak. Bu bir eziyet. Ya da yine merkezde tutulan çakalın sürekli o küçük kafeste dönüp durması. Sürekli o çemberde olma hali hayvanın psikolojisini bitirmiş belli ki. Çok travmatik bir durumu vardı o hayvanın.
Dayanışmanın büyümesi gerekiyor
Talepleriniz nelerdir?
Bizler bu zulüm merkezlerinin kapatılmasını ve seçime sadece altı gün kalmışken, milletvekili adaylarının gündemine hayvan haklarını da almalarını istiyoruz. Seçimler için insanmerkezli bir kampanya elbette mühim ve bu bir demokrasi mücadelesi. Ancak bizim yanımızda daha fazla siyasi parti ve milletvekili, milletvekili adayı olmalı ki bu kapatılma merkezlerini el birliğiyle kapatabilelim.
Örneğin dün yanımızda Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu Üyesi ve Yeşil Sol Parti Mersin milletvekili adayı Perihan Koca vardı, yine Türkiye İşçi Partisi'nden (TİP) arkadaşlar vardı. Bu dayanışmanın, desteğin büyümesini talep ediyoruz.
Sadece herhangi bir zulüm merkezinin kapatılmasını da değil, bütünsel bir hayvan özgürlüğü mücadelesiyle hayvan hakları konusunu toplumsal bir özgürlük bilincinin gelişmesini istiyoruz.
Bu çakalın parkta rehabilite edilip geri bırakılacağı söyleniyor ama bu hayvanlar bu kafeslerde yoğun depresyon yaşıyorlar. pic.twitter.com/r50T2sCgQQ
— Doğanın Çocukları (@DogannCocuklari) May 8, 2023
(TY)