Ateş, genel başkan yardımcı seçildiği kongrenin ardından bianet'e verdiği röportajda, iki yıl özel sektörde, sekiz yılı da Türk Hava Yolları'nda (THY) olmak üzere, 10 yıllık kabin memuru olduğunu belirtti.
Halen Uluslararası Ulaştırma İşçileri Federasyonu'nun (ITF) Türkiye Kadın İşçiler Koordinatörlüğünü yürüten Ateş, "Sendikal mücadelenin içindeki kadınların en büyük eksikliği, aile sorumluluğun dışına çıkamayıp, aktif sendikal mücadele ve politika yapamamalarıdır" diyor.
Kaç yıllık sendikacısınız?
8 yıldır sendikal mücadelenin içindeyim. Hava İş sendikasında benden seneler önce kadın yönetici vardı. Rahime Düzgün. Havaş'ın özelleştirilmesinden önce kadın sendikacı olarak görev yapmış. Ben onun zamanına yetişemedim. Sendikal anlamda kadınların yönetici olmak gibi bir talepleri yok. Kadınlar, eş, anne ve bir kadının kızı olarak sendikalara dahil olamadılar.
Kadın olmak, sendikacılık yapmaya engel mi?
Tabii ki değil. Ama kadınlar üzerinde içselleştirilmiş bir baskı var. Tüm işyerlerinde olduğu gibi. Kontuardaki görevliden başlıyor; uçaktaki kabin memurlarına varan bir süreç bu. Benim bu sürece dahil olmamı tetikleyen şey de, kadınların birlikte davranmaktan yoksun olmalarıydı.
Aktif politikalar üretememek bir kader değil, kadın olmak sendikal mücadele için bir engel değil. THY'nin dört bin tane kadın üyesi var. Tacizdi, şiddetti, küfürdü... Birçok sorunla karşılaşıyorlar.
THY'deki kadınlar sorunlarını nasıl çözüyorlardı?
Daha çok işverenden beklenen bir hukuki mücadele vardı. Uçakta milletvekilinden dayak yiyen, tacize uğrayan kadın kabin memuru ya da erkek kabin memurları (steward) hukuki mücadelelerini tek başına yapmak zorundaydı.
Neden?
Şirketlerin rant kaygıları ön plana çıktığı için, çalışanının hukuki mücadelesini vermiyordu. Bir de iktidar ilişkileri söz konusu.
Siz de aday oldunuz...
Evet... Türkiye meclisinin genel yapısına baktığımızda kadınların temsil oranının da ne kadar az olduğunu görüyoruz. Özelinde kadınlar ama, genelinde Türkiyeli tüm kadınları kucaklayan aktif bir üye olarak aday oldum ve seçildim.
Bu kadar kadın çalışanı olan THY'de kadınların sendikal mücadelede az görünmeleri nedendir?
Öteki sendikalardan ya da herhangi bir STK'ye dahil olamamaktan farklı bir sebepleri yok. Ev, çocuk ve eş olma hali. Bu kurumlarda mücadele eden erkekler, arkalarında birini bırakıp, saatlerce politika üretip mücadele edebiliyorlar. Kadınların dezavantajı var. Ben bu dezavantajı avantaja çevirmek istiyorum. Buna pozitif ayrımcılık diyelim. Özellikle sendikalarda bunu hayata geçirmek istiyorum.
THY'de çalışan herkes sendikalı mı?
Tamamı üye. Örgütlülük oranımız yüzde 99. Yüzde 1 de yönetici konumda olanlar. Yasa nedeniyle üye yapamıyoruz.
Kabin görevlilerinin en büyük sorunu taciz ve şiddet galiba?
Çok sık olmasa da, zaman zaman taciz, şiddet ve küfürlü olaylarla karşılaşıyoruz. Gerek kontuardaki kabin memurlarına, gerek yer işçilerine karşı şiddete başvuran, küfür eden, taciz eden, ilgi bekleyenler, steward'lardan rahatsız olanlarla karşılaşıyoruz. Bunların tamamını basına yansıtmıyoruz.
Bu tür olaylar için alınmış bir önlem var mı?
Uluslararası sivil havacılık mevzuatı gereğince sorunlu yolcu yönergesi çıkarıldı. Bu önerge, çalışana karşı şiddet uygulayan, bunu kullanarak uçuş emniyetini tehlikeye atan yolcuların, uçuş ekibinin inisiyatifi dahilinde, kendisine gerekli uyarılar yapıldıktan sonra aynı tavrı devam ettirdiği takdirde, uçaktan indirilmesini öngörüyor.
Uçak kalktıktan sonraysa?
Uçuş halindeyse de uçuş emniyetini tehlikeye atan yolcu, uçuş sonuna kadar uçakta barındırılmıyor. Tarihte örnekleri vardır.
Bu yönergeyi uygulamak kolay mı? Bir zorlukla karşılaşılıyor mu?
Karşılaşıyoruz tabii ki. Sorunlu yolcuyu uçaktan indirmek, uçağı rötara sokmanız suç gibi algılanıyor. "Yolcu konforunu tehlikeye attınız görmezden gelin" gibi tavır var. Hosteslerin bağlı bulunduğu başkanlığın, aktif politikaları yok. Saklamak gibi bir politika yürütülüyor.
Hem sorunsuz yolcuyu hem de görevliyi koruyan prosedürler var o zaman?
Tabii... Sivil havacılıkta kural vardır, ama uygulanmıyor. Bir süre önce bir milletvekili ağır bagajını kabul etmeyen yer görevlisini işten attırmaya kalktı. İktidar görevliyi belirlediği için de, yetkili işçisini koruyan bir tavır sergileyemedi. Biz sendika olarak devreye girdik ve sorunu çözdük. (AD)