CHP Milletvekili Cumhur Yaka, "Ülkemizde soyguncular, banka hortumcuları, çete ele başları ellerini kollarını sallayarak geziyorken bir gazeteci Kaymakama iki adet gazete vermedi diye içeri atılıyor" dedi.
Demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğü adına Sinan Kara'nın yanında olduklarını bir basın açıklaması yaparak dile getiren milletvekilleri olayların sonuna kadar takipçisi olacaklarını ve araştırmalar sonucunda meclise soru önergesi vereceklerini açıkladılar.
Yaka: "Olay insan haklarına aykırı"
Grup adına konuşan CHP Milletvekili Cumhur Yaka, gazeteci Sinan Kara'nın uğradığı haksızlıkları yakından izlediklerini söyledi. Uygulamaya tepki gösteren Yaka şunları söyledi:
* Ülkemizde soyguncular, banka hortumcuları, çete ele başları ellerini kollarını sallayarak geziyorken bir gazeteci Kaymakama iki adet gazete vermedi diye içeri atılıyor.
* Bu olay demokrasiye, eşitlik ilkesine ve insan haklarına aykırıdır.
* Biz CHP milletvekilleri olarak Sinan için elimizden ne geliyorsa onu yapacağız ve yürüdüğü yolda kendisini yalnız bırakmayacağız.
Gazeteci Sinan Kara ise tüm davalarının sudan sebeplerle açıldığını yaptığı gerçek haberlerden dolayı Datça'da devleti temsil edenlerin kendisini kıskaca alarak yargı marifetiyle susturmak istediklerini belirtti.
Kara: "Dolandırıcı mecliste iken ben hapse gireceğim"
Gazeteci Kara içinde bulunduğu duruma tepkisini şu şekilde açıkladı:
* Eğer ülkemizin bir hukuk devleti olduğuna inandırılmak isteniyorsam öncelikle Adaleti temsil eden onurlu ve tarafsız insanların dosyalarıma el atması ve incelemesi gerekiyor.
* Hakkında dolandırıcılıktan yüzlerce imza bulunan birisi çıkıp mecliste yemin edebiliyorsa diğer yandan ben kaymakama iki gazete vermedim diye hapse atılıyorsam ve bu kararı da Yargıtay onaylıyorsa bu ülkede haksızlık, eşitsizlik ve adaletsizliğin olduğu ve de hüküm sürdüğü gün gibi ortada.
"Düzmece, kıstırma ve yok etmeye dayalı..."
* Ben sadece hakkımı arıyorum, istiklal mahkemesine çıkarılırcasına yargılamalara maruz kaldım, hakkımda açılan dosyaların tümü düzmece, kıstırma ve yok etmeye dayalı.
* Haklarında yaptığım haberler karşısında aciz duruma düşenler beni devlet imkanlarıyla yok etmeye çalışıyorlar.
* Şu an yerel gazetem mahkeme kararıyla kapalı gerekçe ise, yasada bulunmayan trajikomik bir gerekçe "Evimin bir odasını" gazetemin
idare yeri olarak kullanmam.
* Basın yasasının 8. maddesi göz önüne alınarak gazetem kapatıldı ve bununla beraber 21 ay hapis cezası yedim.
"Çete çemberine alındım"
* Basın yasasının 8. maddesinde evimi idare yeri olarak kullanırım ya da
kullanamam diye bir suç bir madde yok.
* Ülkemizdeki duyarlı olan insanlara sesleniyorum, açıkça söylüyorum. Bir çete çemberine alınmış bulunuyorum. Onlara göre onurlu olmam ve kalemimi satmamam bir engel oluşturuyor. (BB/NK)