Hande Buse Şeker davasında emsal karar

Hande Buse Şeker’i öldüren polis memuru Volkan Hicret’e iyi hal ve haksız tahrik indirimi uygulanmadan "kasten öldürmeden" müebbet hapis cezası verildi. Avukatlar, eziyet çektirerek nitelikli kasten öldürmeden ceza alınmamasını eleştiriyor.

İstanbul

Çizim: Aslı Alpar

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Geçen yıl öldürülen seks işçisi trans kadın Hande Buse Şeker davasının sekizinci duruşması bugün (26 Kasım) İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Diyarbakır Barosu davaya müdahil olma talebinde bulundu ancak mahkeme heyeti bu talebi reddetti.

Kaos GL’den Yıldız Tar’ın haberine göre, Hande Buse Şeker’in vekilleri sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ve üzerine atılı diğer suçların üst sınırından cezalandırılması talepleriyle beyanlarını sundu. Bu davanın trans kadınlara yönelen nefret suçlarıyla mücadele için önemini vurguladı.

Bakanlık vekili üst sınırdan ceza istedi

Duruşmada Hande Buse'nin ablası, yaşanan cinayetten sonra hastalığı ilerleyen annelerinin iki gün önce vefat ettiğini söyledi. Annesinin son arzusunun sanığın en ağır cezayı alması olduğunu belirtti.

Davaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili de sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve diğer atılı suçların üst sınırından cezalandırılmasını talep etti.

Hicret’in indirim talebi reddedildi

Görevde olmadığı sırada, polis silahıyla Hande Buse Şeker’i 9 Ocak 2019’da Şeker’in Alsancak’taki evinde gasp eden, cinsel saldırıda bulunan ve öldüren, evdeki arkadaşını ise yaralayan polis memuru Volkan Hicret müebbet hapisle cezalandırıldı.

Hicret hakkında kasten öldürme suçundan müebbet, nitelikli cinsel saldırı suçundan 21 yıl, nitelikli yağma suçundan 3 kez 5 yıl 6 ay, yaralama suçundan 2 kez 9 ay, kişinin hatırasına hakaret suçundan 2 yıl hapis cezasına hükmedildi.

Mahkeme, Hicret’in haksız tahrik ve iyi hal indirimi taleplerini reddetti. Öte yandan Şeker’in avukatlarının ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması talebi de reddedilmiş oldu.

“Dava, nitelikli kasten öldürmeden görülmeliydi”

Dava sonucunu KaosGL.org’a değerlendiren davanın avukatlarından Kaos GL Hukuk Koordinatörü Av. Kerem Dikmen, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ettiklerini ancak müebbet hapis cezası verildiğini belirtti, davanın nitelikli kasten öldürme suçu üzerinden ilerklemesi gerektiğini söyledi.

“Vicdanlar tatmin edilmedi”

“Hükmün kendisi dahi eziyet çektirerek nitelikli kasten öldürmeyi doğruluyor”

Şeker’in avukatlarından Genç LGBTİ+ Hukuk Alan Koordinatörü Av. Mahmut Şeren ise haksız tahrik ve iyi hal indirimlerinin uygulanmamış olmasının trans kadınları hedef alan nefret cinayetleri açısından önemli olduğunu söyledi:

“Ancak yeterli cezayı almadığı için vicdanları tatmin ettiğini söyleyemeyiz. Eziyet çektirerek nitelikli kasten öldürmeden ceza almasını istiyorduk. Aslında hükmün kendisi de bunu gösteriyor. Sanığın aldığı cezaların alt alta yazılımı bir sayfa sürüyor. Müebbet artı 41 yıl hapis cezası aldı. Pek çok suç işledi ve bütün bunların cinayetle ilgisi vardı. Doğal olarak kamuoyu ve mağdurla aynı kimliği taşıyan trans kadınlar açısından da hüküm bu şekilde kurulmalıydı. "

Ne olmuştu?

Basına yansıyan bilgilere göre, 9 Ocak 2019'da İzmir'in Konak ilçesinde bir apartman dairesinde çıkan kavgada, polis memuru Volkan H.'nin tabancasından çıkan kurşunlarla trans Hande Şeker öldü, trans Y.A ve A.T.K isimli iki kişiyi de yaralandı.

Yürütülen soruşturma neticesinde, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı bir iddianame hazırladı.
İddianamede; olay günü İzmir Emniyet Müdürlüğü Yunuslar Motorize Tim Amirliğinde görevli polis memuru Volkan H.'nin, arkadaşı ve aynı zamanda dosyada mağdur sıfatıyla yer alan A.T. ile buluştuğu ve birlikte alkol aldıktan sonra sabah 6 sularında Alsancak'a geldikleri, bu sırada orada olan Hande Buse Şeker ve arkadaşı Ateş ile karşılaştıkları ve müşteri olmak üzere bir pazarlık yaptıkları belirtiliyor.

Bunun ardından Hande Buse Şeker ve arkadaşı Ateş'in şüphelinin arabasına binerek, Hande Buse Şeker ile Ateş'in birlikte yaşadıkları eve gittikleri, bu esnada evde Hande'nin arkadaşı Y.'nin ve M.'nin de olduğu bilgisi yer alıyor.

İddianamenin devamında; Hande Buse ve arkadaşı Ateş'in parayı peşin istemeleri üzerine çıkan tartışmada, şüpheli Volkan H. polis olduğunu ve peşin ödeme yapmayacağını söyleyerek, Hande Buse'yi soyunmaya zorladığı, Hande Buse'nin küfür ederek soyunmayı reddetmesi üzerine Volkan H.'nin silahla bu esnada yatağın üzerinde bulunan Şeker'e seri şekilde ateş açtığı aktarılıyor.

Volkan H.'nin Hande Buse Şeker'e ateş açtığı sırada tartışmayı duyan şüphelinin arkadaşı A.T.'nin odaya girdiği, Şeker'in odadan çıkarak salonda bulunan arkadaşı Y.'nin arkasına saklanmaya çalıştığı, şüpheli Volkan H.'nin Şeker'in arkasından salona girerek ateş etmeye devam ettiği ve bu ateş sonucunda failin arkadaşı A.T'nin ve Hande Buse Şeker'in arkadaşı Y.'nin hayati tehlike geçirmeyecek ve basit basit bir tıbbi müdahale ile iyileşmeyecek şekilde yaralandıkları belirtiliyor.

Silahlı saldırının devamında A.T.'nin olay yerinden ayrıldığı, Hande Buse Şeker ve arkadaşı Y.'nin, Volkan H.'ye kendilerini bırakmaları için yalvardıkları ancak Volkan H.'nin tekrar iki üç el daha ateş ederek Hande Buse'yi öldürdüğü, bunun ardından Hande Buse'nin arkadaşı Y.'ye cinsel saldırıda bulunduğu ve sonrasında gitmesine izin verdiği yer alıyor. Son olarak şüpheli Volkan H.'nin Hande Buse Şeker'in cansız bedenini tekme ve yumruk atarak darp ettiği ve yine ardından cinsel saldırı suçu işlediği belirtiliyor.

İddianamede, 9 Ocak 2019 tarihinden bu yana tutuklu bulunan V.H.'nin olası kastla silahla yaralama, kasten öldürme, konutta silahla yağma, kişinin hatırasına hakaret ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından ayrı ayrı cezalandırılması talep edildi.
İddianame, İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Dava geçmişi

Davanınilk duruşması 21 Haziran 2019'da İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

ilk duruşmada kapalılık kararı verilen dosyanın, 13 Eylül 2019'da görülen ikinci duruşmasında olay yeri görüntüleri incelendi. Sanığın savunması ve tanık beyanı alındı.

Mahkemenin kapalılık kararı verme gerekçesinin savunma alınması ve olay yeri videolarının izlenmesi ile ortadan kalktığını düşünen avukatlar kapalılık kararının kaldırılması talebinde bulundu ancak talep reddedildi.

18 Kasım'daki üçüncü duruşmada dava dosyadaki eksik hususların tamamlanması ve görüntülerin bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildi.

(EMK)

Haber Yeri

BİA Haber Merkezi