Halkbank, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın tutuklu yargılandığı, Rıza Sarraf’ın tanık olduğu davadaki gelişmelerle ilgili olarak Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yazılı açıklama yaptı.
Bazı medya organlarının mahkemedeki iddiaları algı karmaşasına yol açacak şekilde ve bankanın itibarını sarsıcı nitelikte aktardığını belirten Halkbank, bankanın tüm işlemlerinin denetlendiğini, yapılan dış ticaret işlemleri ve para transferlerinin açık, şeffaf ve sistem üzerinde ilgili otoritelerce izlenebilir durumda olduğunu vurguladı.
Halkbank’ın KAP’a yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
“Bazı yazılı ve görsel basın yayın kuruluşlarının yayınlarında; ABD'de görülmekte olan davada ileri sürülen iddialarla Bankamızı da olumsuz ve haksız bir şekilde ilişkilendirmek ve dava konusu olan yaptırım kararlarına Bankamızın aykırı hareket ettiğine dair bir algı oluşturmak suretiyle kamuoyunu, müşterilerimizi ve yatırımcılarımızı yanıltıcı nitelikte haberler yaptıkları görülmektedir.
“Ayrıca, Mahkeme'de ortaya atılan iddialara dayanılarak bir kısım medya tarafından yer verilen kişisel yaklaşım ve yorumların, Bankacılık Kanununun ‘İtibarın Korunması’ başlıklı madde hükümlerine aykırı şekilde yanlış, taraflı, eksik, anlam bütünlüğünden kopuk, tutarsız, algı karmaşasına yol açacak surette, Bankamızın güven ve itibarını sarsıcı nitelikte aktarıldığı anlaşılmaktadır.
“Kamuoyunun, müşterilerimizin ve yatırımcıların doğru bilgilendirilmesi amacıyla daha önce müteaddit defalar yaptığımız üzere bir kez daha aşağıdaki açıklamaların yapılmasında fayda görmekteyiz.
“Bankamız tüm iş ve işlemlerinde ulusal ve uluslararası düzenlemelere her zaman tam bir şekilde uymakta, paydaşlarının, iş ortaklarının ve mevduat sahiplerinin haklarının korunması için tüm tedbirleri almaktadır.
“Bankamız tarafından, bankacılık hizmetleri sunulurken mevcut düzenlemeler ve diğer tüm bankalarca bilinen ve izlenen dış ticaret uygulamaları dışında herhangi bir mekanizma, yöntem veya sistem kullanılmamaktadır. Yapılan dış ticaret işlemleri ve para transferleri açık, şeffaf ve sistem üzerinde ilgili otoritelerce izlenebilir durumdadır.
“Bankamızın tüm iş ve işlemleri, ulusal ve uluslararası bağımsız denetim kuruluşlarınca düzenli olarak denetlenmektedir. İlgili döneme ilişkin yapılan denetimlerde dış ticaret işlemleri de dahil bankacılık hizmetlerimizin yerine getirilmesinde uluslararası bankacılık düzenlemelerine ve kurallarına aykırılık tespit edilmemiştir.
“Bankamızca, herhangi bir ülkeyle ilgili olarak mahiyeti belirsiz ve hukuksuz bir ticari işleme taraf olunmamış, kaynağı ve mahiyeti belirsiz transfer işlemi gerçekleştirilmemiştir.
“İddia edildiği şekilde yaptırımlara konu işlemlerde yaptırımların aşılması amacına yönelik sistematik ve bilinçli bir ihlal söz konusu olmayıp yasaklı tarafların ve malların ihracına aracılık edilmemiştir.
“Başta KOBİ’ler ve özelinde esnaf ve sanatkarlarımız olmak üzere tüm kredi ve mevduat müşterilerimiz ile ülkemiz ekonomisine 79 yıldır hizmet sunan bankamızın faaliyetlerini geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de tüm ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun, güçlü, güvenilir ve kesintisiz bir şekilde sürdüreceğini kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Ertem: Halkbank etkilenmez
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, ekonomi gündemine ilişkin NTV yayınında değerlendirmede bulundu.
Ertem, özetle şunları söyledi:
"Tüm spekülatif haberlerin, kötü senaryoların gerek kur gerek faiz tarafında fiyatlandığını düşünüyorum. En kötü senaryoda bile Türkiye ekonomisine sorun yaratacağını düşünmüyorum; bankacılık sektöründe sistemik bir risk söz konusu değil.
“Davanın bankalara etkisinin tartışılması siyasi amaçlı; kamu bankamız uluslararası regülasyonları dışında bir şey yapmamıştır. Halkbank ile ilgili de hiçbir risk olmaz. Bankaların durumlarının bozulmasına müsaade edilmez.
Davada Halkbank
Mahkemede tanık olan Rıza Sarraf, dün Halkbank’la ilgili şu iddialarda bulunmuştu:
* Halkbank Genel müdürü Süleyman Aslan benimle çalışmak istemedi. Çünkü eşim Ebru Gündeş ünlü bir sanatçı olduğu için göz önündeydim. Beni reddetti. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a gittim. Halkbank için aracı olmasını istedim. Çağlayan İran karından yüzde 50 istedi. Çağlayan’a 45-50 milyon Euro, 7 milyon dolar, 2,5 milyon lira rüşvet ödedim.
Davanın hakimi Richard Berman Eylül ayında yaptığı açıklamada, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da yer aldığı yeni iddianame ile birlikte davanın seyrinin değiştiğini söylemişti. Berman ayrıca yeni iddianame ile Halkbank’ın öne çıktığını da belirtmişti. (EKN)