16 Mart 1988’de Halepçe’de katledilen 5 bin kişi için iki ayrı anma töreni düzenlendi.
Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) haberine göre, ilk anma Irak Kürdistan’nda düzenlendi. Saat 10.00 civarında başlayan anmaya Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin eşi Hero İbrahim Ahmet, BDP’li vekiller Ayla Akad, Mülkiye Birtane, Nazmi Gür, Roboskili ailelerin yanı sıra, çok sayıda devlet yetkilisi ve yüzlerce kişi katıldı.
Barzani yaptığı konuşmada, 16 Mart’ın resmi soykırım günü olarak ilan edildiğini belirtti. Barzani, Kürt halkının bu tarihi canlı tutması ve birliğine, özgürlüğüne sahip çıkması gerektiğini de sözlerine ekledi.
İkinci etkinliği ise Halepçeliler Halepçe Şehitleri Mezarlığı’nda düzenlendi. Yerel saatle saat 10.30’da başlayan törene binlerce kişi katıldı.
Burada konuşma yapan PÇDK Eşbaşkanı Diyar Xerib, Halepçe’nin soykırım olarak kabul edilmesi için merkezi Irak hükümetinden bir karar çıkması gerektiğine de dikkat çekti.
“Şimdiye kadar Halepçe halkına çok fazla hizmet yapılmadı. Halepçe’de yaşamını yitiren çok sayıda kişi hala şehit dahi ilan edilmemiş.
“Kürt ulusallığı tamamlanmayana kadar sürekli olarak Kürtler üzerinde bir katliam tehlikesi olacaktır. Yeni Halepçelerin, yeni katliamların önüne geçilmek isteniyorsa, Kürt ulusallığına önem ve hız vermek gerekiyor.”
BDP’den açıklama
Barış ve Demokrasi Partisi Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada Halepçe Katliamı’na karşı insanlığın sessiz kaldığı ve bu nedenle bu katliamın yüreklerde iyileşmeyen bir yara olduğu belirtildi.
“Saddam diktatörlüğü tarafından kimyasal ve biyolojik silahlarla gerçekleştirilen katliamda beş binin üzerinde Kürt hayatını kaybetmiş, binlercesi de sakat kalmıştır. Bu silahların etkisi kuşaklar boyunca sürmüştür.
“Saddam diktatörlüğünün yıkılmış olması Kürt halkının acılarını hafifletmeye yetmemiştir. Çünkü Saddam diktatörlüğünü politik olarak destekleyen uluslararası güçlerin bu katliamdaki rolleri tarih ve insanlık karşısında halen hesap vermiş değildir.
“İşlenen bu insanlık suçlarında sorumluların hesap vermemiş olması, Halepçe’de olduğu gibi, 12 Mart 2004’de Suriye rejiminin 30 Kürt’ü katletmesini ve son olarak 18 Aralık 2011’de Roboski’de çoğu çocuk olan 34 kişinin bombalanmasıyla yine Kürtlerin katledilmesi sonucunu getirmiştir.
“İnsanlığın gözleri önünde yapılan bu katliamlar her yönüyle aydınlatılmadan, yaşanan bu soykırım suçlarının hesabı sorulmadan ve bu soykırımcı zihniyet yargılanmadan, katliamların izleri silinmeyecek, olası yeni katliamların önüne geçmek de mümkün olmayacaktır.” (EKN)