Ziyaret sırasında grup adına açıklama yapan Şanar Yurdatapan, "Adalet Ağaoğlu'nun İHD'ye attığı gül hepimizi yaraladı. Eksik ve yanlış bilgilendirmelere dayandığını sandığımız bu suçlamaları haksız buluyor ve İHD'nin yıpratılmasına göz yumulmaması gerektiğine inanıyoruz" dedi.
Yurdatapan, 20 yıl önce aldığı bir karar doğrultusunda, örgütlerle birlikte çalışmasına rağmen üye olmadığını, ancak gelinen noktada bu kararından vazgeçtiğini ve İHD'ye üyelik başvurusu yaptığını söyledi.
Yurdatapan, Hürriyet gazetesi manşetinden yayınlamasaydı, Adalet Ağaoğlu'nun istifasının, hiç kuşkusuz İHD'yi ve Ağaoğlu'nun kendisini ilgilendireceğini belirtti.
"Eksik ve yanlış bilgilere dayandığını düşündüğümüz bu suçlamaların, hepimizin sevdiği ve saydığı Adalet Hanım'ın geçmişine, olgun kişiliğine ve adının sözcük anlamına uymadığı görüşündeyiz."
Yurdatapan, Adalet Ağaoğlu'nun istifasının gerekçelerinde eksik ve yanlış buldukları noktaları şöyle sıraladı:
* Emil Galip Sandalcı'nın -aday da olmadığı- seçimde seçilmeyişi yaklaşık 15 yıllık bir olay. Bugünkü istifanın gerekçeleri arasında yer alması anlamsız.
* İHD, Hikmet Fidan cinayetini tabii ki kınadı.
* PKK'ye yeniden başlattığı saldırıları durdurması için kaç kez çağrıda bulundu.
* Kaçırılan erin hemen serbest bırakılmasını istedi.
* PKK "Güvenli koşullarda bırakacağını" bildirince Munzur vadisine Yusuf Alataş başkanlığında bir heyet eri teslim almak için gitti; istifa haberini de oradayken aldılar.
Yurdatapan, bu tepkiyi vermeden önce hem haberi yapan gazeteci ile hem de Adalet Ağaoğlu'yla görüştüklerini ve her ikisinin de farklı şeyler söylediğini ifade etti.
"Adalet hanım sadece istifa dilekçesindeki sözlerden sorumlu olduğunu, yanıldığını anlarsa özür dilemeyi de bileceğini söyledi. Bundan, yani 'yanıldığını anladığı an bundan özür dileyecek dürüstlükte ve olgunlukta bir insan olduğundan' hiç kuşkumuz yok. Ama aynı gazetenin bu 'haberi', değil manşetten, 30. sayfadan bile vereceğinden kuşkuluyuz."
"İnsan hakları kurumlarını yıpratma ve yalnızlaştırmanın 'psikolojik savaş'ın alışılmış bir taktiği olduğunu yaşayarak öğrendik" diyen Yurdatapan şöyle devam etti:
"Bugün 'Kürt meselesi'ne yaklaşımımızdaki çelişkilerden yararlanarak İHD'yi yalnız bırakacaklar ve yok edecekler. Yarın 'Laiklik' konusundaki farklılıkları öne çıkararak 'Mazlumder'i aynı akıbet bekleyecek. Öbür gün 'F tipi' konusundaki direnişi 'terörü desteklemek' olarak nitelendirilip İnsan Hakları Vakfı'nın hakkından gelecekler." (KÖ/TK)