Yedi hak örgütü, Anayasa değişikliğine ilişkin ortak bir bildiri yayınladı. Hak örgütlerinin ortak açıklamasını İnsan Hakları Ortak Platformu Sözcüsü Feray Salman okudu. Salman, "Anayasa Mahkemesi'nin esas denetimine başvurmasının ağır bir Anayasa ihlali olacağını" söyledi.
"Bu aynı zamanda parlamento iradesinin gasp edilmesi anlamına geleceği gibi yasal yollarla demokratikleşme ümitlerinin tüketilmesi anlamına da gelecektir" diyen Salman, esas denetimi sonucu ortaya çıkacak bir Anayasa Mahkemesi kararının hukuken hiçbir geçerliliğinin olmayacağını da belirtti.
Salman, Anayasa Mahkemesi'nin ''özgürlüklerden ve demokrasiden yana bir tavır göstermesi'' gerektiğini belirterek, halkın kendi geleceğine ilişkin karar verme hakkına saygı gösterilmesini istedi.
Değişiklik yetersiz de olsa...
Anayasa değişiklerinin demokratikleşme açısından yetersiz de olsa darbe anayasasından uzaklaşma imkanına zemin hazırladığını, yargı kurumlarının seçkinler egemenliğinden kurtarıldığını belirten Salman, değişikliklerle darbecilere yargı yolunun açıldığını, yargınında darbeyle ve darbecilerle kader ortaklığına son verildiğini söyledi.
Değişikliklere karşı çıkan siyasi ve bürokratik iktidar odaklarının statükonun korunması çabalarını Anayasa Mahkemesi eliyle gerçekleştirmeye çalıştığını belirten ortak açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
- Anayasa Mahkemesi, değişiklikler için iptal ya da yürütmeyi durdurma kararı vermek suretiyle ortaya çıkacak durumun siyasal sorumluluğunu üzerine almamalı; referandum yoluyla tecelli edecek yurttaş iradesinin açığa çıkmasını engelleyen bir kurum olmamalıdır.
- Anayasa Mahkemesi özgürlüklerden ve demokrasiden yana bir tavır göstermeli; Anayasanın 90. maddesinin ruhuna uygun davranmalı; halkın, kendi geleceğine ilişkin karar vermesi hakkına saygı duymalıdır. Siyasal sorunların çözüm merciinin mahkemeler değil, özgür genel seçimler ve halk olduğu gerçeği dikkate alınmalıdır.
TBMM'ye çağrı
- TBMM ise sadece anayasa değişiklikleriyle yetinmemeli; önümüzdeki dönemde demokratikleşme için gerekli adımları süratle atmalıdır.
- Özel Yetkili ve görevli ağır ceza mahkemelerinin yarattığı sorunları, hukuka aykırı ve haksız tutuklama pratiklerini, kanunla ihtilafa düşen çocukların yargılanmalarına ilişkin hukuka aykırı uygulamaların doğurduğu sonuçları ivedi bir şekilde çözüme kavuşturarak sonlandırmalı, toplumsal barışa katkı sağlamalıdır.
- Yargıtay, Danıştay, HSYK ve Adalet Bakanlığı'nın ilk derece mahkemeleri üzerindeki vesayetine son vermeli; yargıda hiyerarşiyi ortadan kaldırmak için gerekli yasal çalışmaları bir an önce gerçekleştirmelidir.
- Siyasi Partiler ve Seçim Yasaları değiştirilmeli, seçim barajı indirilmeli, siyasi partilerde parti içi demokrasinin gelişmesinin önünü açacak düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. (BB)
Açıklamayı Demokrat Yargı Derneği, Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Araştırmaları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi adına Osman Can, Öztürk Türkdoğan, Ertuğrul Cenk Gürcan, Hakan Ataman, Emrullah Beytar, Levent Korkut ve Feray Salman imzaladı.