İHD: Demokrasiye açık müdahale
İnsan Hakları Derneği (İHD) açıklamanın demokrasiye açık bir müdahale olduğunu, ayrıca yargının tarafsız ve bağımsız çalışmasının önünde engel olduğunu duyurdu.
Dernek açıklamanın yargı organlarınca tartışılması gerektiğini söyledi; toplumu demokrasiye sahip çıkmaya çağırdı.
MAZLUMDER: Yargı derhal soruşturma başlatmalı
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Genelkurmay'ın açıklamasının siyasete ve temel haklara açıkça bir müdahale olduğunu, yargı üzerinde baskı oluşturduğunu bildirdi.
Dernek, açıklamada referans gösterilen İç Hizmet Kanunu'nun, Anayasa'nın 90. maddesine açıkça aykırı olduğunu, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ve hukuk mevzuatının silahlı kuvvetlerin iç politikada müdahil olabilmesine olanak tanımadığını vurguladı.
MAZLUMDER, adil ve bağımsız yargının, suç işleyenin kimliğine bakmaksızın soruşturma mekanizmasını derhal başlatması, medyanın ve sivil toplum örgütlerinin de sivil siyasete sahip çıkması gerektiğini açıkladı.
Şanlıurfa'da da Şanlıurfa'da MAZLUMDER, İnsan Hakları Derneği (İHD), Hukukçular Derneği, Demokratik Toplum Partisi (DTP), Emek Partisi (EMEP), TMMOB; KESK, MEMURSEN; DİSK, HAK-PAR ve RUHA-DER, aynı açıklamayı yaptı.
TİHV: Beşinci askeri müdahale
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) da, açıklamayı "beşinci askeri müdahale" olarak değerlendirdiklerini duyurdu; " Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında ayrım yarattığını ve bir kısmını düşman saydığını düşündüğümüz söz konusu açıklamada yer alan yaklaşımdan da büyük kaygı duyuyoruz" dedi. Genelkurmay açıklamasında "Ne mutlu Türküm diyene, anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır" ifadesi yer alıyordu.
TİHV "Ülke sorunlarının; bu tür müdahalelerden medet ummadan ve toplumda gerilim yaratmadan, dinci bağnazlık ve ırkçılıktan uzak, siyasete daha fazla katılmanın yollarını açarak çözülebileceğine; böylece demokratik yapının daha da güçleneceğine inanıyoruz" dedi.
İHGD: Anayasaya aykırı müdahale
İnsan Hakları Gündemi Derneği de (İHGD) Genelkurmay'ın açıklamasının evrensel hukuka ve Anayasa'ya aykırı olduğunu açıkladı; "Bugün asıl tehlike, bütün eksikliklerine karşın sahip olduğumuz demokrasiyi bile sakıncalı gören zihniyet ve odaklarca, ülkenin yeniden bir ara rejime doğru sürüklenmek istenmesidir" dedi.
İHGD, Türkiye'de demokrasiden ve sivil yönetimden yana olan herkesi, "bu müdahaleye karşı kararlı bir biçimde sesini yükseltmeye" çağırdı.
ÇHD: Yasama, yargıya müdahale ve halkın düşmanlaştırılması kovuşturulmalı
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genelkurmay'ın açıklamasının "zor tehdidi ile yasamaya" ve "yargıya müdahale" ve "halkın birbirine düşmanlaştırılması" girişimi olduğunu, bunun adli-idari kovuşturma konusu yapılması gerektiğini açıkladı.
Yurdatapan: Hükümet Büyükanıt'a el çektirmeli, yasal işlem başlatmalı
Düşünce Suçuna Karşı Girişim Sözcüsü Şanar Yurdatapan'sa "Hükümetin yapması gereken ilk iş - her nedense doğrudan- kendisine bağlı olan Genelkurmay Başkanına işten el çektirmek ve hakkında hemen yasal işlem başlatmaktır" diye yazdı.
Yurdatapan, "Darbe tehditlerine tepkimizi hemen şimdi ve yüksek sesle dile getirelim. Her zaman ve her yerde konuşarak, söyleyerek, yazarak, bildiriler yayınlayarak, toplanarak, gösteriler yaparak, imza toplayarak" dedi.