Örgütlerin Temmuz 2005-Ocak 2006 arasında ISA tarafından tutuklanan Batı Şeria'da yaşayan 73 Filistinlinin tanıklıklarına dayanarak hazırladığı rapora göre, tutuklular ISA'nın "özel sorgu"suna transfer edilene dek önce dayak, acı verici şekilde bağlanma, küfür, aşağılama ve temel ihtiyaçlarından yoksun bırakılarak "yumuşatılıyorlar".
"Özel sorgu"
ISA'nın "özel sorgu" sistemindeyse, dış dünyadan yalıtılıyor, diğer özgürlüklerinden alıkonan kişilerle, avukatlarıyla ve uluslarası gözlemcilerle görüşmelerine izin verilmiyor.
Tutuldukları mekanlar psikolojik baskı uygulamak üzere tasarlanıyor. Fiziksel etkinliğin sınırlandırılması, uykusuz bırakma, yetersiz gıda verme gibi yöntemler uygulanıyor. Doğrudan fiziksel işkence uygulanıyor. Küfür, hakaret, aşağılama, çıplak bırakarak aramalar yapılması, bağırma, tükürme gibi yöntemler de uygulanıyor. Tehdit ve yıldırma, psikolojik işkence tehdidi, aile üyelerinin de tutuklanması gibi tehditler yöneltiliyor.
"İşkencenin üstü örtülüyor, aklanıyor"
Örgütler ISA sorgucularıyla ilgili 2001'den bu yana 500'den fazla şikayetin olduğunu, ancak bunların hiçbiriyle ilgili cezai soruşturma açılmadığını vurguluyor. Savcılık soruşturma kararını kendisi de bir ISA görevlisi olan müfettişin bulguları üzerine veriyor.
Bulgular bir sorgucunun gerçekten sorguladığı kişiyi istismar ettiğini gösterdiğinde de "gerekli savunma" kapsamında değerlendirilip soruşturulmuyor.
B'Tselem ve HaMoked ISA'nın kişilerin bütünlüğünü ihlal eden bütün sorgu yöntemlerine son vermesini, hükümetin işkenceyi kesinlikle yasaklayan yasa çıkarmasını, işkence şikayetlerinin bağımsız bir organ tarafından soruşturulmasını, ISA sorgularının görüntü kaydının tutulmasını, sorguların uluslararası denetime açılmasını, tutukluların avukatlarıyla görüştürülmesini engelleyen askeri emrin kaldırılmasını ve hakları ihlal eden ISA personelinin yargı önüne çıkarılmasını istiyor. (TK)
* Raporla ilgili özet bilgiye ulaşmak için tıklayın. (İngilizce)