Anadolu Kültür’ün 20 yılını anlatan “Nehre Su Taşımak: 20. Yılında Anadolu Kültür” belgeseli, Documentarist 17. İstanbul Belgesel Günleri kapsamında dün (11 Haziran) izleyiciyle buluştu.
İstanbul Pera Müzesi’nde düzenlenen gösterime ilgi, oldukça yoğundu. Belgeselin ardından hem film ekibi hem de Anadolu Kültür’ün eski ve yeni çalışanları, izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Yönetmenliğini Mert Kaya’nın üstlendiği belgeselin ismi, akademisyen Umut Tümay Arslan’ın belgeselde aktardığı bir ifadeden geliyor. Arslan, bir nehir olarak tanımladığı hafızaya Anadolu Kültür’ün unutmamaya ve yüzleşmeye dair gerçekleştirdiği işlerle “su taşıyarak” ekseriyetle güç verdiğini söylüyor.
Birden fazla bölüme ayrılan belgeselde Anadolu Kültür’e emek veren eski ve yeni çalışanlar yer alıyor.
Filmde Asena Günal, Tamar Nalcı, Aslı Çetinkaya, Aysu Arıcan, Ekin Su Birinci, Latife Uluçınar ve Övgü Gökçe gibi Anadolu Kültür’ün eski ve yeni çalışanları, yaptıkları işleri, projelerini ve zaman zaman da Anadolu Kültür’ün kurucusu ve ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ten ağırlaştırılmış müebbet cezası aldığı için 2 bin 416 gündür cezaevinde olan Osman Kavala ile anılarını aktarıyor.
Diyarbakır Sanat Merkezi
Belgeselde de aktarıldığı üzere Anadolu Kültür’ün ve Osman Kavala’nın en önem verdiği projelerden biri Diyarbakır Sanat Merkezi (DSM).
2002’de, bağlı olduğu Anadolu Kültür’le aynı yıl kurulan DSM, Diyarbakır’daki kültür sanat ortamının canlanmasına katkıda bulunma, şehirdeki sanatçıların kendi projelerini geliştirebilecekleri ve sunabilecekleri, sanatseverlerin kıymetli kültür sanat etkinliklerine erişebilecekleri bir buluşma mekânı yaratma hedefiyle yola çıktı.
Belgeselde, merkezin Diyarbakır’daki açılışında Osman Kavala’yı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı, Kobanî Davası’ndan 42 yıl hapis cezası alan Selahattin Demirtaş’ı görmek mümkün.
ANADOLU KÜLTÜR 20 YAŞINDA
104 kente yayılan, binlerce insana dokunan bir serüven
Belgeselde öne çıkan en önemli detaylardan biri ise Anadolu Kültür emekçilerinin, Kavala’nın da benimsediği yaklaşım sayesinde yatay ve demokratik ilişkilenmeler vasıtasıyla, tüm işleri kolektif bir biçimde ele almaları. Buna fikirlerin saatlerce, hatta belki günlerce tartışılması ve özgün olanların Kavala tarafından sonuna dek desteklenmesi dahil.
Kavala’nın kültür sanat alanını zenginleştirmeye ve yaratıcı fikirleri desteklemeye verdiği önemin en iyi örneklerinden biri, belgeselde Tamar Nalcı’nın aktardığı Anadolu Kültür ve Ermenistan’dan Norevan ortaklığında gerçekleştirilen “Kadın Âşık ve Dengbêjler” projesinin bir parçası olan "Dengbêj Gazin ve Âşık Leyli”nin hikâyesi. 2018 yılında yaşamını yitiren Dengbêj Gazin, bir buluşmasında Kavala’ya Yerevan Radyosu’na çıkma isteğinden bahsediyor ve Kavala, Gazin’in hayalini gerçekleştirebilmek için elinden geleni yapıyor. Nihayetinde ise ortaya “Van’dan Yerevan’a” albümü çıkıyor.
Gomidas 150 Yaşında
Kültür sanat aracılığıyla yerel bölgesel ve uluslararası işbirlikleri kurma amacıyla yola çıkan Anadolu Kültür, bastırılan geçmişi toplumsal hafızaya dahil etmek ve yüzleşmeye alan açabilmek için Ermenistan’la da pek çok çalışma yürüttü ve yürütüyor. Belgeselde bu bağlamda, Ermeni besteci ve müzikolog Gomidas’ın doğumunun 150. yılında gerçekleştirilen “Aydınlık Sabahın Sesi | Gomidas 150 Yaşında Konseri”nin görüntülerine yer veriliyor. 2019 yılında İstanbul'daki Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleştirilen ve Ermeni udi-besteci Ara Dinkjian ile Kürt sanatçı Aynur Doğan’ın konser kayıtlarının aktarıldığı filme göre, Gomidas’ın bu şekilde anılması Kavala’nın fikri. Tıpkı "Adalet Atlası" ve Anadolu Kültür’ün diğer pek çok projesi gibi.
Belgeselin önemli ayaklarından bir diğeri ise ilk sergisini 2009 yılında açan Depo İstanbul. İstanbul şehir merkezinde yer alan kültür sanat merkezi ve tartışma alanı olan Depo, belgeselde de aktarıldığı üzere sergilenmek için kendine bir yer bulamayan, sansürlenen, politik içeriklerinden ötürü geri çevrilen işlerin ve devlet tarafından desteklenmeyen sanatçıların kalbi. 1950’lere kadar tütün deposu olarak kullanılan ve esasen görece “zor” bir semt olan Tophane’de yer alan mekânı böyle bir alana dönüştürmek ise yine Kavala’nın fikri.
Osman Kavala kimdir?
Kavala’nın mektubu
Anadolu Kültür Direktörü Asena Günal’ın, Kavala’nın Silivri (Marmara) Cezaevi’nden gönderdiği mektupla son bulan belgeselde 25 Nisan 2022'den bu yana Gezi Davası'ndan Bakırköy Kadın Hapishanesi'nde tutulan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu’nun eski üyelerinden Mine Özerden ve danışmanlarından Çiğdem Mater’in kuruma ve sivil topluma katkılarından da çokça söz ediliyor. 2009’dan bu yana Anadolu Kültür’e danışman olarak destek veren Mater, aynı zamanda Ermenistan Türkiye Sinema Platformu’nun koordinatörlüğünü yürütüyordu.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Nisan 2022'de iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala'ya “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet; Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası vermişti. Karara sadece bir üye hakim itiraz etti.
28 Eylül 2023’te Yargıtay 3. Ceza Dairesi Kavala'nın müebbet; Atalay, Mater, Kahraman ve Özerden'in 18 yıl ağır hapis cezalarını onarken, Ekmekçi, Yapıcı ve Altınay'ın cezalarını bozmuş ve serbest bırakmıştı. (TY)
Künye
Yönetmen: Mert Kaya
Senaryo, Reji: Mert Kaya
Yapım: Anadolu Kültür
Görüntü Yönetmeni: Meryem Yavuz
Montaj: Can Eskinazi, Mert Kaya
Sanat Yönetmeni: Günsu Sarı
İçerik Ekibi: Asena Günal, Övgü Gökçe Yaşa, Tamar Nalcı
Yardımcı Yönetmen: Aslı Özoğuz
Ses Tasarım: Ilgar Gökhan
Yürütücü Yapımcı: Mert Kaya (JotaFilm, loudcat.filmworks)
Yardımcı Yapımcı: Barış Can Ertürk (JotaFilm)
Yapım Koordinatörleri: Arican Paker, Mustafa Akçaöz