Haber Kaynağını Açıklamamak Gazeteci Hakkı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı'nın "Andıç"ını yayımlayan ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'in günlüğündeki "darbe planları"nı yazan "Nokta" dergisi ve diğer yayınların savcılarca ihbar sayılıp soruşturma başlatılması gerektiğini, ancak bir ses çıkmadığını söyledi.

Erdoğan, gazetecilerin "Yargı görevini yapmıyor mu?" sorusu üzerine, "Şu anda öyle. Çünkü çağırıp sorması lazım. Kaynaklarını söyle bakalım. Delillendir. Belgelendir" diye konuştu.

Şık: Hiçbir koşulda kaynağımı açıklamam

Ancak, "Nokta" dergisinde Genelkurmay Halkla İlişkiler'in gazetecileri ve medyayı TSK karşıtı ve TSK yanlısı diye sınıflandıran andıçıyla ilgili haberi hazırlayan gazeteci Ahmet Şık, bianet'e yaptığı değerlendirmede, yargıya hiçbir koşulda haber kaynaklarını açıklamayacağını söyledi.

Haber kaynağının gizliliğinin habercilerin en temel yasal güvencelerinden biri olduğunu ifade eden Şık, "Soruşturmak istiyorlarsa, öncelikle bu andıçları, günlükleri hazırlayanları soruştursunlar. Sadece bu konularla da ilgisi olması gerekmiyor. Hiçbir koşulda haber kaynağımı açıklamam" diye konuştu.

Erdoğan: Savcılardan ses çıkmıyor

Yeni şehir stadyumunun açılışını Suriye lideri Beşar Esad'la birlikte yapmak üzere Halep'e giden Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakanın uçağında bulunan gazetecilerden Radikal gazetesi yazarı Murat Yetkin, Başbakanın "andıç" ve "günlük" iddialarıyla ilgili savcıları kayıtsız bulduğunu yazdı.

"Savcılardan ses çıkmıyor" diyen Başbakan Erdoğan, savcıların dergi yetkililerini çağırarak iddiaları soruşturması gerektiğini söyledi. Yetkin'in haberine göre, gazetecilerle Başbakan arasında şu diyalog geçti:

Andıçlar ve günlükler yayımlanıyor. Gerçi Özden Örnek 'Benim değil' dedi ama, darbe girişimlerinden söz ediliyor. Siz geçenlerde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile görüştünüz. Bu konuda bir soruşturma açılıp açılmadığını sordunuz mu, ya da siz soruşturma açacak mısınız?

Burada hiçbir şey olmasa dahi, savcılıklara ciddi manada bir görev düşüyor. Ama onlardan hiç ses yok. Birinci derecede malum dergiden başlaması lazım.

Nokta mı?

Evet. O dergiden "Sen böyle bir başlığı attın." Bunu bir ihbar kabul edip o dergiyi çağırması lazım.

Yani yargı görevini yapmıyor mu?

Şu anda öyle. Çünkü çağırıp ona soracak. Kaynaklarını söyle bakalım. Delillendir. Belgelendir. Zaten orada delillendirme, belgelendirme olduğu andan itibaren bu nereye gidiyorsa o zaman sivil birimleri de ilgilendiriyorsa, oraya da bunu havale eder. Sivilde devam eden bir süreçse, o zaman sivil de bulacak. Beş senelik bir başbakanlık sürecini memlekete hizmet için kâfi görüyor musunuz da cumhurbaşkanlığını düşünüyoruz. Ülkeme en yararlı olacağım görev hangisiyse, onu tercih ederim.

Basın Kanunu'nda haber kaynağı güvencesi

5187 Sayılı Basın Kanunu'na göre, savcı ve mahkeme, gazetecilere haber kaynaklarını sorabilir ancak haberciler kaynaklarını açıklamak zorunda olmadıkları gibi, haber kaynaklarını açıklamaya da zorlanamazlar.

Basın Kanunu'nun "Haber kaynağı" başlıklı 12. maddesine göre, "Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz."

Başbakanın uçağında hangi gazeteciler vardı?

Başbakanın Suriye gezisine katılmak ve Başbakanın uçağında seyahat etmeleri için "Radikal" gazetesinden Murat Yetkin, "Milliyet" gazetesinden Hasan Cemal, "Hürriyet" gazetesinden Ahmet Hakan, "Sabah" gazetesinden Fatih Altaylı, "Zaman" gazetesinden Ekrem Dumanlı ve "Bugün" gazetesinden Murat Çelik davet edildi.

Uçaktaki on gazeteciden dördü ise spor medyasındandı: "Milliyet"ten Rıdvan Dilmen, "Yeni Şafak"tan Osman Tamburacı, "Star"dan Hakan Ünsal ve "Türkiye"den Emre Bol. (EÖ/TK)