"Güvenlik güçleri sorumluluklarını ihlal ederek, yasal yetkilerini aşarak aşırı şiddet kullanmayı tercih ediyor, toplumsal gösterileri aşırı şiddet uygulayarak bastırmayı seçiyorlar. Bunun sonucu olarak aralarında artık bebeklerin de bulunduğu ve çocukların çoğunlukta olduğu birçok insan zarar görüp, yaralanmakta ve hayatını kaybetmekte."
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yanıtlaması talebiyle TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde güvenlik güçleri tarafından atılan gaz bombasının kafasına çarpması sonucu ağır yaralanan bebeği soruyor.
"Demokratik açılım döneminde polis şiddetinde artış"
Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılışının yıl dönümü nedeniyle düzenlenen gösterilere polisin müdahale etmesi sırasında 18 aylık Mehmet Uytun'un evinin balkonunda annesinin kucağındayken güvenlik güçleri tarafından atılan gaz bombasının kafasına çarpması sonucu ağır yaralandığı iddia ediliyor.
Beyin kanaması ve kafatası kırığı teşhisiyle Cizre Devlet Hastanesi'nde ameliyat edilen çocuk ameliyattan sonra da hayati tehlikesi devam ettiğinden Diyarbakır Devlet Hastanesine götürülerek yoğun bakıma alındı.
Baba Turan Uuytun ilk bombanın camdan evinin içine girdiğini ve bu sırada anne Kevser Uytun'nun evin balkonunda 18 aylık bebeği Mehmet'i emzirdiğini, ilk bombanın yarattığı panikle evin içine girmek üzere ayağa kalktığı anda ikinci gaz bombasının atıldığını öne sürüyor.
Bayındır "Özellikle demokratik açılım tartışmaları başladıktan sonra güvenlik kuvvetlerinin orantısız güç kullanımında artışlar olduğu gözleniyor. Bireylerin ve toplumun mal ve can güvenliğini sağlamak ve korumak sorumluluğu altında olan güvenlik güçlerinin tam tersine bireyleri ve toplumu tehdit eden bir güç gibi algılanmasına neden olan bu olaylarla sorularımın cevaplanmasını talep ediyorum" diyor ve sorularını şöyle sıralıyor.
* Demokratik hukuk devletinde, insanların taleplerini ifade etmesinin araçlarından olan demokratik gösterilere güvenlik güçlerinin aşırı şiddet kullanarak veya can güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde müdahale etmesini hukuk devleti ilkesi ile bağdaştırmak mümkün olmadığına göre güvenlik güçlerini buna teşvik eden yasal düzenlemeleri tespit etmek ve değiştirmek için çalışmalar başlatmayı gerekli görüyor musunuz?
* Başta Mehmet Uytun olayı olmak üzere bu tip olaylara sebebiyet veren güvenlik güçleri arasındaki sorumlu kişiler ile ilgili diğer görevliler hakkında adli ve idari bir soruşturma başlatıldı? Öyleyse hangi aşamada?
* Toplumsal gösterilere güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu birçok insan zarar gördü, yaralandı ve yaşamını yitirdi. Güvenlik güçlerinin yasal sınırlar dışına çıkan gösterilere müdahale ederken yaralanmaların, can kayıplarının olmaması için ne tür önlemler alınması planlanıyor? Bu önlemler ne zaman uygulanacak?
* Dikkat çeken bir durum da güvenlik güçlerinin aşırı şiddet kullanımından en fazla zarar görenlerin çocuklar olması. Gerçekten de güvenlik güçlerinin toplumsal gösterilerde çocukları hedef alarak şiddet uygulanmasına ilişkin bir yaklaşım hükümet tarafından da gözleniyor mu?
* Hükümetin ve İçişleri Bakanlığının herhangi bir talimatı olmadığı halde güvenlik güçleri hiyerarşisi içinde güvenlik güçlerine bu konuda özel talimatlar ve emirler veriliyor mu? Bu yönde tespitler varsa hukuka ve yasal düzenlemelere aykırı bu uygulamaların ortadan kaldırılması ve sorumluları hakkında gerekli işlemlerin yapılması yönünde çalışmalar var mı? Varsa hangi aşamada? (EZÖ)