Boğaziçi Üniversitesi'nin atanmış rektörü Melih Bulu'ya yönelik protestolar altı ayı aşkın süredir devam ediyor.
Sırtlarını 128. kez Rektörlük binasına dönen ve bir kez daha "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz" diyen akademisyenler; atanmışlar Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez'in, bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi'ne dekan olarak atanan Selami Kuran ile aynı fakültede görevlendirilmiş Muzaffer Eroğlu'nun ve Üniversite Yönetim Kurulu'na usulsüz seçilmiş Haluk Özener'in istifasını istediler.
2021-07-09 Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Nöbeti No. 128 ve Açıklaması - 27. Hafta/187. Gün (6/7) from Can Candan on Vimeo
Akademisyenlerin 25. açıklaması"Bugün 9 Temmuz Cuma. Nöbetimizin 128., direnişimizin 187. günündeyiz. "Sizlere halen basının ve mezunlarımızın alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği, her köşesinin kameralarla, özel güvenlik görevlileri ve sivil polisler aracılığıyla denetlenmeye çalışıldığı, girişlerine yüksek demir parmaklıkların yerleştirildiği kampüsümüzden sesleniyoruz. "Atanmış yönetim kampüsümüzün güvenlikleştirilmesi sürecinde geçen hafta sonu yeni bir aşamaya geçti. "3 Temmuz Cumartesi sabahı rektörlük imzasıyla gelen bir duyuruyla kampüsün Pazartesi gününe kadar kapatıldığını öğrendik. "Pandemi kısıtlamalarının kaldırıldığı bir ortamda hiçbir makul gerekçe sunulmadan kampüsün keyfi bir şekilde öğrenci ve öğretim üyelerine kapatılması üniversitemiz tarihinde bir ilktir. "Alınan bu ani kararla ofislerine ulaşmak isteyen öğretim üyelerinin kendi üniversitelerine girmesi engellenirken atanmış yönetimin bir takım imtiyazlı ziyaretçilerinin rahatlıkla kampüse alındığı gözlemlendi. "Yönetimin keyfi ve zorbaca uygulamaları ne yazık ki kampüse giriş çıkışları yasaklamakla sınırlı kalmadı. Kampüs içerisinde barışçıl protesto haklarını kullanmaya çalışan öğrencilerimiz kendi okullarının güvenlik görevlileri tarafından şiddete maruz bırakıldı, darp edildi, yerlerde sürüklendi ve kampüs dışına atıldı. Eski dekanlardan mektup"Son 15 yılda öğrenci işleri dekanlığı yapmış beş eski dekanımızın bu hafta birlikte yazdıkları metinde de belirttiği üzere esas sorumluluğu öğrencilerle diyalog halinde olup gerginliğin yükselmesini önlemek olan öğrenci işleri dekanı öğrenciler bu korkunç ve düşmanca saldırıyla karşı karşıya kalırken ortada yoktu. TIKLAYIN - "Öğrenci İşleri Dekanlığı artık içi boş bir unvan!" "Başlıca görevi kampüste güvenli ve özgür bir ortam yaratmak olan güvenlik görevlilerinin uyguladığı bu şiddet kabul edilemez, açık bir hak ihlâlidir, suçtur. "Bu suçu bizzat işleyenler kadar onlara bu emri veren yönetim de yaşananlardan birincil derecede sorumludur. Bu suçun cezasız kalmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. "Güvenlikçi zihniyet""Üniversitemize gitgide hakim olan bu güvenlikçi zihniyetin son bir örneği de lojmanlarda dönem içerisinde süresi biten öğretim üyelerinin polis zoruyla evlerinden çıkarılmakla tehdit edilmesiydi. "Dönem sonunda lojmanlarından taşınacak olan arkadaşlarımızla hiçbir doğrudan iletişim kurulmadan kolluk kuvvetlerinin devreye sokulması, yönetimin öğretim üyelerine karşı ne denli hasmane bir tavır içinde olduğunu göstermektedir. "Boğaziçi'nin dayanışmacı ve diyaloğa dayalı yönetim anlayışından nasibini almamış bu uygulamayı kabul edilemez buluyoruz. "Üniversitemizin ilkelerini koruma ve özerk kamu üniversitesini savunma mücadelemize bu hafta da çeşitli kanallardan devam ettik. "13 senatörümüz, Hukuk ve İletişim Fakültelerinin üniversite senatosunda görüşülmeden kurulmasını 'anayasa tarafından güvence altına alınan bilimsel özerkliğe aykırı olduğunu' kamuoyuna açık, imzalı bir duyuruyla dile getirdi. "Senatörlerimiz duyuruda 'yerleşik süreç ve gerekli aşamalar izlenilmeden bu fakültelerin içinin doldurulmasının ileride çok daha büyük sorunlara ve kamu zararına yol açacağının' altını çizdi. "'Hukuk ve İletişim Fakülteleri atama ve yükseltme esasları ile İletişim Fakültesine açılacak yeni bölümlere ilişkin konuların Senato gündemine alınmasından önce, detaylandırılmış kuruluş raporlarının Senatoya sunulması ve üniversitenin tüm akademik birimlerinde tartışılarak bu fakültelerin yapılandırılma süreçleri üzerinde görüş oluşturulması' çağrısında bulundu. TBMM'ye ziyaret"Salı ve Çarşamba günleri üniversitemizin farklı fakültelerinden rektör yardımcılığı, dekanlık, senatörlük, Üniversite Yönetim Kurulu üyeliği gibi görevlerde bulunmuş 6 kişilik bir heyet TBMM'ye gitti. "Heyetimiz, ilkelerimizi ve Üniversite Yönetim Yapılanması Çalışma Komisyonumuzun raporunu içeren bir dosya sunarak altı siyasi partinin temsilcileriyle görüştü. "Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ve Yabancı Diller Yüksek Okulu da dahil olmak üzere üniversitemizdeki tüm birim, fakülte ve enstitülerin müdür ve koordinatörleri seçimle göreve gelmelidir. "Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü müdürlerimiz ve Mühendislik Fakültemizin seçilmiş dekanı bir an önce görevlerine atanmalıdır. "Atanmış Melih Bulu'nun ve usulsüzce atanmış olan tüm yönetim kadrosunun istifasını talep ediyoruz. "Güvenlik görevlilerini öğrencilerimize karşı şiddet uygulamamaları konusunda bir kez daha uyarıyor, kendilerine emredilse bile, davranışlarının sonuçlarından sorumlu tutulacaklarını hatırlatıyoruz. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz!" | |
(DŞ)