CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarımda kamuya ait tesis ve işletmeler ile birden çok fabrikanın satılmış olması karşın mevcutlarında yeterli verimlilikte çalıştırılmadığını söyledi.
Gürer, Et ve Balık Kurumunun özelleştirme kapsamına alınıp içinin boşaltıldığını söyledi. Kurumun 2013 sonrasında Et ve Süt Kurumu olarak faaliyetlerine devam ettiğini hatırlattı.
Gürer “Süt Endüstrisi Kurumu ve Yem Sanayi özelleştirilme kapsamına alındı. Süt, yem, gübre fabrikaları özelleştirildi. Et ve Balık Kurumunun 1995’te başlayan özelleştirmelerle 37 işletmesinden 18’i satıldı. İşletmelerden 5’i bedelsiz olarak kamu kurumlarına devredilirken 3’ü kapatıldı. 2013’te Et ve Balık Kurumu, Et ve Süt Kurumu adını alıp özelleştirmeden kalanlar yeniden kamu statüsüne geçti. Elde kalanlarla ayağa kalkmaya çalışan kurum iktidar baskısından kurtulamadı. İktidar yönlendirmesi ile yapılan uygulamalarda piyasa düzenleme gücü kurumun inisiyatifine bırakılmadı ve et ile sütten sorunlu süreç başladı. Kurumda yapılan yatırımlar ve uygulamalarda sağlanan fayda istenen boyutta gelişmedi” dedi.
Verim yok, ithalat var
Et ve Süt Kurumunun yaşanan sorunlarla piyasa ile rekabet edemez duruma düştüğünü belirten Gürer, bazı tesislerin zarar ettiğini söyledi.
Sayıştay denetim raporlarından aktarım yapan Gürer, Trabzon Et Kombinasında üretim faaliyetinin olmadığı zarar ettiğini ekledi. Yozgat Süt İşleme Müdürlüğünde ise çok az miktarda üretim yapılması nedeniyle 16 milyon 584 bin TL çalışılmayan kısım gideri oluştuğunu belirtti.
Gürer “Yapımı tamamlanıp faaliyete geçen Trabzon Et Kombinasında 2022’de herhangi bir kesim ya da üretim işlemi yapılmadı. Kombinanın 2022 zararı 12 milyon 900 bin TL. Yozgat Süt İşleme Müdürlüğü ise 2021 sonunda faaliyete başladı. Çevre illerden temin edilen sütlerle kaşar peyniri, tost peyniri ve beyaz peynir üretilmediği için 2022 satışı sadece 1 milyon 287 bin TL. Dönem zararı ise 16 milyon 259 bin TL” diye konuştu.
Gürer “Sayıştay raporunda ‘Gayri faal olan Trabzon Et Kombinası ile kapasitesinin altında üretim yapan Yozgat Süt İşletme Müdürlüğünün 2022 toplam dönem zararı 29 milyon 160 bin TL olarak sonuçlanmıştır. Bu zararın 16 milyon 584 bin TL’si ise çalışılmayan kısım giderlerinde muhasebeleştirilmiştir. Fizibilite raporlarının hazırlanma sürecinde planların dikkate alınmamasının yanında öngörülerin, temel ve teknik bir analize dayandırılmaması, karşılaşılması muhtemel olan hammadde tedariki problemi ile yüzleşilmesine neden olmuş ve rantabl olmayan yatırım kararları alınmıştır. Neticede üretim girdisi (canlı hayvan, taze süt) temin edilememesi nedeniyle mevcut kapasite kullanılamamakta ve çalışılmayan kısım giderlerine katlanmak zorunda kalınmaktadır’ diyor” dedikten sonra Türkiye’nin Brezilya, Uruguay, Çekya’dan canlı hayvan ve et ithal ettiğini belirtti.
Et ve Süt Kurumunu elinin altında işletmelere göre bölgesel planlama yapmamakla suçladı. “Bölgede hayvancılığın geliştirilip ihtiyaca uygun gelişmeler sağlanmamış olması AKP zihniyetinin tarımda yetersizliğinin göstergesidir” dedi.
Gürer “Türkiye’de her bölgede hayvancılık yapabilme olanak ve kapasitesi varken esas sorun ürün bulmak değil, o bölgelerde yatırıma uygun hayvan varlığını artırıcı politika ve destekler geliştirilmemesi sağlamaktır. Bölgede özel sektör yatırımları varlığına karşın kamunun da sürece dahil olarak kapsamlı çalışmalar yapması kırsalında gelişimini sağlayacaktır. Kurum bünyesinde faaliyet gösteren ve hammadde yetersizliği nedeniyle çalışılmayan dönem giderlerine neden olan işletmelerde, hammadde tedarikine yönelik strateji doğru bir planlama ile aşılması olasıdır. Çözümü ithalatta arayan iktidarı işin özünü kavrayıp ülke genelinde hayvancılığa doğru yatırımlar yaparak sorunların aşılması sağlanabilir” ifadelerini kullandı.
(HA)