Gürcistan’da 26 Ekim 2024 Cumartesi günü gerçekleştirilen seçimleri iktidardaki Gürcü Rüyası Partisi oyların yüzde 53,93’ünü alarak kazandı. Bu sonuçlarla iktidar partisi 2028’e kadar Gürcistan’I tek başına yönetme gücünü elde etti.
Geçtiğimiz hafta Moldova’da olduğu gibi Gürcistan’da da toplumun Rusya veya Avrupa ile yakınlaşma seçenekleri arasındaki bölünmüşlüğü, seçim sonuçlarının, iktidarın ülke içinde kimde olduğundan daha geniş anlamlar kazanmasına neden oluyor.
İktidarı yeniden elde eden Gürcü Rüyası Partisi resmen Avrupa Birliğiyle bütünleşme sürecini desteklediğini dile getirse de hukuk devleti, demokrasi ve insan hakları konularında Avrupa Birliği kriterleriyle uyum konusunda ayak sürüyor.
Gürcü Rüyasının LGBTİ+ düşmanlığı, "etki ajanlığı" yasası çıkartma hevesi
İhtilaflı konuların başında medya özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar, LGBTİ+ haklarına yönelik inkarcılık ve cezalandırma, Türkiye’deki “etki ajanlığı” tartışmalarının da ötesine geçen Rusya örneğini tekrar eden "yabancı ajan yasası" türünden yasalarla sivil toplumu baskı altına alma çabaları, hem AB kriterleriyle çatıştığı için Brüksel’le daimi bir gerilim, hem de hızlıca demokratikleşme ve hukuk devletine ulaşma arzusu içindeki büyük kentler halkı ve aydınlar ile çatışma üretiyor.
Dahası, Gürcistan Rüyası, Tayyip Erdoğan örneğindeki gibi Rusya ile dengeli diplomasi yürütme iddiasında. Muhalefet ise bu yaklaşımın AB katarından inerek Moskova’yla yakınlaşma anlamına geldiğini, esasen AB entegrasyonu hedefinin gündemden kaldırılmakta olduğunu savunuyor.
"Rüya"nın başkanının Rusya'daki serveti
Gürcistan Rüyası partisinin kurucusu oligark Bidzina İvanişvili’nin Rusya’da sahip olduğu büyük servet ve Kremlin ile yakın bağları bu kaygıları durmaksızın besliyor. AB Tiflis’i demokratik standartları yükseltmek üzere daha güçlü tedbirler alması için baskılarken partinin popülist ve muhafazakar söylemleri de AB ile yakınlaşmaya reaksiyon gösteren geniş bir bir kitleye hitap ediyor.
Cumhurbaşkanı sokağa çıktı
Bu arka plan üzerinde hafta sonu Gürcistan Rüyası lideri İrakli Kobakhidze ve eski başkan Bidzina İvanişvili verdikleri destek için seçmenlerine şükranlarını sunarken muhalefet partileri seçim sonuçlarını kabul etmeyeceklerini açıklayarak sokaklara çıktı. Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili de seçim sonuçlarını tanımadığını ve sonuçların Gürcistan’ın Avrupa entegrasyonu hedefleriyle taban tabana zıt olduğunu açıklayarak halkı protestoları sürdürmeye çağırdı.
Zurabişvili pazartesi günü Tiflis'teki parlamento önünde toplanan binlerce destekçiye hitap etti. Çoğu AB ve Gürcistan bayraklarına sarınmış on binlerce Gürcü, cumhurbaşkanının cumartesi günkü seçimlerin iptali için baskı yapma çağrısına pazartesi gecesi Tiflis'teki parlamento dışında toplanarak karşılık verdi.
Muhalefetin yanında yer alan Salome Zurabişvili, uluslararası topluma, "tamamen hileli" olduğunu söylediği seçimlerin ardından Gürcistan halkının arkasında durmaları çağrısında bulundu.
İktidar partisi ve seçim kuruluysa sonuçların özgür ve adil olduğu konusunda ısrarcı.
Gürcü Rüyası lideri Irakli Kobakhidze, BBC'ye verdiği demeçte oylama öncesinde ve sırasında olduğu iddia edilen ihlallerin "sadece birkaç" oy kullanma merkeziyle sınırlı kaldığını söyledi.
Avrupa Birliği, NATO ve ABD kapsamlı araştırma istedi
Avrupa ve ABD seçimlerden önce ve oylama günü seçimleri izleyen komisyonlarca yapılan sahtecilik tespitlerinin kapsamlı bir şekilde araştırılması çağrısında bulundu.
AB'nin 27 dışişleri bakanından 13'ü, "bu zor zamanda Gürcülerin yanında" olduklarını belirterek, "dürüst seçim ilkelerinin ihlall edilmesinin Avrupa Birliği'ne aday üyesi olan bir ülkeden beklenen standartlarla uyuşmadığını" dile getirdi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Gürcülerin "seçim usulsüzlüklerinin hızla, şeffaf bir şekilde ve bağımsız bir şekilde araştırıldığını görme hakkına" sahip olduğunu söyledi. "Gürcüler, tüm Avrupalılar gibi, kendi kaderlerinin efendisi olmalılar" diye ekledi.
Muhalefet parlamentoya gitmeyecek
Muhalefet liderlerinden Giorgi Vaşadze, seçimlerin yenilenmesi ve bir uluslararası gözlemci heyetince gözlenmesini isterken muhalefet partilerinin hepsi seçimlerin hileli olduğu iddiasıyla yeni parlamento oturumlarına katılmayacaklarını açıkladı.
Avrupa Birliği'nin bazı üye ülkeleri de bu seçim sürecine dair endişelerini dile getirerek, demokratik seçim standartlarına uyulması gerektiğini vurguladı. Yeni seçilen parlamentonun 10 gün içinde ilk oturumunu yapması bekleniyor, ancak muhalefetin boykotuyla sürecin nereye evrilebileceği şimdiden öngörülemiyor.
(AEK)