CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, ölüm orucundaki avukatlar Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık mektup yazdı.
Mektubunda, “Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik iki genç, iki evlat, iki avukat, iki can… Onları hep birlikte yaşatabileceğimiz umuduyla size bu mektubu yazıyorum” dedi.
TIKLAYIN - "Bakanın talimatı var, müdahale edilecek"
TIKLAYIN - Ebru Timtik’ten Yargıtay’a “kadrolu tanık” itirazı
Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan tutuklu avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “hapishanede kalmaları uygun değildir” raporuna rağmen tahliye edilmeyerek 30 Temmuz’da hastaneye kaldırılmıştı.
Ölüm orucu eylemi 218. gününe giren Timtik, Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde; 187 gündür ölüm orucunda olan Ünsal da Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tutuluyor.
Yargılandıkları dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesinde değerlendirme aşamasında.
“Mahkum tecrit koşulları, adeta ölüm hücresi”
Mektupta ayrıca, ölüm orucunun riskli dönemlerine geldikleri ifade edildi:
“Genç avukatlar Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik adil yargılanma hakları için başlattıkları ölüm orucunda artık en riskli döneme girdiler. Onları her an kaybedebiliriz.
“İstanbul Adlı Tıp Kurumu da yaptığı muayene sonucunda, sağlık durumlarının cezaevi koşullarına uygun olmadığına karar verdi. Ancak Adli Tip Kurumu raporuna göre acil tahliye edilmeleri beklenirken, birinci derecede riskli pandemi hastanelerinden, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinin mahkum tecrit koğuşlarında ölüme yatırıldılar.
“Hastane mahkum tecrit koşulları, hapishane koşullarından daha ağır! Dışarıya penceresi açılmayan, tepedeki havalandırma ile aynı havayı döndüren, oksijeni olmayan adeta bir ölüm hücresi. Hijyen koşullarına da uyulmuyor. Doktorlar, hemşireler temizlik görevlileri galoş ve koruyucu önlük kullanmıyor. Gardiyan ve jandarmalar da hastane içinde dolaştıkları ayakkabılarla hücreye girebiliyor.
“Ölümün eşiğindeki insanları uyutmamak için beyaz ışık sürekli açık tutuluyor; gürültü yapılarak, yemek kokularının koğuşa girmesi sağlanarak işkence yapılıyor. Bağışıklık sistemlerinin tamamen çökmesi için koşullar hazırlanıyor. İnsanlık suçu işleniyor!
“Bu koşullarda tedaviyi kabul etmeyen iki genç insan tecrit hücresinde can çekişiyor. Son olarak hastanelerin bilim kurulu da Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik’in tedavi ve tıbbi takıp istemediklerini ve hastaneden taburcu edilmelerinin gerektiği yönünde rapor vermiştir.
“Çünkü zorla müdahale bir yaşatma yöntemi değildir. Bilimsel raporlara göre de zorla müdahalelerde hiç kimse sağlıklı bir şekilde yaşama dönememiştir. Zorla müdahaleler ya kalıcı sakatlık bırakmış ya da ölümle sonuçlanmıştır.
“Yargıtay’ın 1 Haziranda ön incelemeye aldığı dosyalarına ilişkin kararı da adli yargının tatile girmesiyle eylül ayına kalmıştır. Yargıtay üyelerinin tatillerini yapıp dosyayı eylül ayında incelemeye bolca vakitleri var! Ancak Avukat Aytaç Ünsal ve Avukat Ebru Timtik’in artık zamanları kalmadı! Günleri, saatleri, dakikaları sayılı!
“10 Ağustos Pazartesi günü avukatları ve aileleri İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine hastane raporu ile yeniden tahliye talebinde bulunacaklar. Yargıtay üyeleri karar almadan tatile çıksa da siz yetkinizi kullanın; adil yargılama hakları için ölümü göze alan, bu iki genç avukatı yaşatmak için bir kapı açın. İnsanlık ölmesin, vicdanlar kanamasın.” (AS)