Taştan, "Sorun medyanın yüzüne nereye döndüğü ile alakalı" dedi. "Medyanın Güneydoğu'ya hassasiyetinin bir alt zemini bulunduğunu" söyleyen Taştan, bunun da bölgenin yıllardır en çok ihlal yaşayan bölgesi olmasından kaynaklandığını savundu.
İHD yöneticisi, "Mağdurların Kürt ya da Türk oluşu veya dili, dini, ırk, etnik kökeni ile ilgili bir durum değil. Biz buna bakmayız" dedi.
"Güneydoğu'ya medya ilgisi geçmişte yaşananlardan"
Gümüşhane'de halka ateş açılması ve Trabzon'un Vakfıkebir İlçesi'nde hırsız olduğu ileri sürülen bir kişinin infaz edilmesine ilişkin Doğu Karadeniz raporunu, Ankara'daki İHD Genel Merkezi'nin medyaya duyurduğunu belirten Taştan, medyanın buna rağmen olaya ilgi göstermediğini açıkladı.
Güneydoğu insanında hak arama bilincinin gelişmesinin de bir etken olduğunu belirten Taştan, "Kızıltepe'de bir baba ve 12 yaşındaki oğlunun öldürülmesiyle ilgili açılan soruşturmada dört polis açığa alınırken, Gümüşhane'de bu yönde bir uygulama duymadık" diye konuştu.
"Medya kendini sorgulamalı"
Hem Kızıltepe hem Doğu Karadeniz şikayetleri için heyet oluşturulduğunu, her iki heyetin de araştırmalarının sonucunda raporlar hazırlayıp aynı yetkililere gönderdiğini belirten Taştan, "Sonuçta biz aynı çalışmayı yürüttük. Medyanın biraz da kendisini sorgulaması gerekir" dedi.
Yargısız infaz ve işkence gibi olaylara karıştığı iddia edilen devlet personelinin, yargılama süresince görevden el çektirilmesini savunduklarını ifade eden İHD yöneticisi, "Gümüşhane ve Trabzon için bu çağrımızı yineliyoruz" diye konuştu. (EÖ/BB)