Yayın durdurmaya karşılık Ankara İdare Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi'ne yapılan itirazlar sonuçsuz kaldı.
RTÜK ise, "Güneş TV" yetkililerinin, Ocak'ta Kurula gönderdikleri savunmalarının yeniden değerlendirilmesine ilişkin taleplerini yanıtsız bıraktı.
Hukuka aykırılığın yalnızca RTÜK kararında değil, bizzat işlem dosyasının içerisinde bulunduğuna dikkat çeken Avukat Deniz Çakır, yayın durdurma kararının RTÜK uzmanı Muhattin Bilge'nin ve RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı'nın raporuna rağmen verildiğini savundu.
Av. Çakır: Uzman başka, RTÜK başka diyor
Bianet'e açıklama yapan Av. Çakır, "Biz ileride artık uğradığımız maddi zararın tazmini talebiyle RTÜK aleyhinde dava açabileceğiz" diyerek, işlemin iptalinde sonuç alınamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmayı düşüneceklerini belirtti.
Uzman Bilge, "Evet, Şengül Akkurt'a Allah'tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı diliyoruz" ifadesini 18 Eylül 2003 tarihli değerlendirme raporunda, "Bu ifade dini bir içeriğe sahip olduğu ve Şengül Akkurt'un yaptığı terörist girişimi onaylayıcı bir anlam içermediği için, adı geçen yayının 3984 Sayılı Kanunu ihlal edici bir özellik taşımadığı düşüncesine varılmıştır" sözleriyle değerlendirdi.
İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı ise, 1 Ekim 2003'te bildirdiği görüşünde "Güneş TV yayın kuruluşunun bu yanını ile 3984 Sayılı Kanun hükümlerini ihlal etmediği kanaatine varılmıştır" dedi.
RTÜK kararının iptali için Ankara 10. İdare Mahkemesi'ne yapılan girişim 26 Mart günü sonuçsuz kalınca Av. Çakır, 29 Mart'ta Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme aynı gün yürütmeyi durdurma talebinin reddine karşı yapılan itirazı reddetti.
İki bir cezada yayın lisansı iptal edilebilir
22 Mayıs 2003'te, Ankara'da canlı bomba eylemi yapmaya hazırlanırken yanlışlıkla bombaları patlatarak ölen Akkurt'a ilişkin haberde cenazenin toprağa verilmek üzere Malatya'ya getirildiği duyurulmuştu. DHKP/C'nin yasadışı örgüt olarak anıldığı haberin ardından sunucu "Şengül Akkurt'a Allah'tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı diliyoruz" demişti.
RTÜK'e iletilen savunmada, sunucunun programa son verirken sarf ettiği sözlerin, yayın akışında yer almadığı, dil sürçmesi dolayısıyla kişisel bir sorumluluk bulunduğu, zaten bu çalışanın işine aynı gün son verildiği bildirilmişti.
Olayla ilgili yapılan haberde yayın ilkelerine aykırılık bulunmamasına karşın sunucunun bu son cümlesini esas alan RTÜK, Malatya Emniyet Müdürlüğü'nün isteğine uyarak kanalın "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne" aykırı yayın yaptığı sonucuna vardı.
Kanalın benzer bir gerekçe ile bir kez daha cezalandırılması durumunda, RTÜK Yasası'na göre yayın lisansı iptal edilebilir. (EÖ/BB)